Demirtaş'tan ikinci parlamento açıklaması

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son günlerde gündeme gelen 'ikinci parlamento' tartışmasına değinerek "Sadece Kürtler için ayrı bir bölge parlamentosu' demiyoruz" ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP'nin TBMM'ye getirme hazırlığı yaptığı 'Partili Cumhurbaşkanı Yasa Teklifini' desteklemeyeceklerini açıkladı. Demirtaş milletvekillerinin tutuklanması durumunda bölge parlamentosu açılabileceği tartışmasına ilişkin 'Sadece Kürtler için ayrı bir bölge parlamentosu' demiyoruz.' dedi.

Diyarbakır'da bulunan Demirtaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı. AKP'nin Haziran ayında TBMM'ye getireceğini açıkladığı 'Partili Cumhurbaşkanı' ile ilgili yasa teklifini değerlendiren Demirtaş, şöyle dedi:

"AKP; her türlü teklifinde ülkeyi tek adam rejimine götürmeye çalışıyor. Başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı önerileri tek adam rejimidir. Şu anda kimin başbakan, AKP genel başkanı olacağına saraydaki zat karar veriyor. Demokraside bunun yeri var mı? Cumhurbaşkanı buna karışabilir mi? Seçilmiş bir Başbakanı, sarayına çağırıp, fırçalayıp, kongreye götürmek diye bir usul, yöntem var mı? Böyle bir şey yok. Anayasa'da bunun böyle bir yetkisi de yok. Ama defakto olarak devleti tek başına yönetmeye çalışıyor ve kriz bundan kaynaklıdır. Türkiye'de bir demokrasi sorunu vardır. Başkanlık, parlamenter sistem, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı bunların hepsi modeldir. Bunların hepsi de ancak demokrasiyle buluştuğunda anlamlı olur. Fakat bizim parlamenter sistemimizde de demokrasi yok. Bugün AKP'nin dayattığı başkanlık sisteminde de demokrasi yok. Türkiye'nin temel eksikliği demokratikleşmedir. Sistemin temel eksikliği demokratik işleyiştir. Bunu tartışmak yerine efendim, şu model mi, bu model mi? Hiç bir anlamı yok, hiç bir kıymeti harbiyesi de yok. AKP'nin yapacağı bu türden tekliflere de partimizin asla evet demeyeceğini herkesin bilmesi lazım."

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dokunulmazlıklar konusunda milletvekillerinin Anayasa değişikliğiyle ilgili oy kullanırken, vicdani kanaatlerine göre hareket edeceklerini, 3 diğer partide de önemli ölçüde mevcut düzenlemenin büyük bir yanlış içerdiğini bilen ve inanan çok sayıda milletvekili olduğunu düşündüğünü söyledi. AKP'nin Meclis'teki oylamada 330'u bile bulamayacağını iddia eden Demirtaş, şöyle devam etti:

"Çünkü doğru olan budur. Ortada Anayasa, siyasi ahlak, siyaset ve ülkenin genel durumunu zora sokacak bir teklif var. Parlamenterler bile bile, sarayın darbesini pekiştirecek, böylesine yanlış bir teklife 'Evet' diyerek, tarihi bir vebale ortak olmamalıdır. Parlamentodaki bütün milletvekillerine çağrı yapıyorum. Mesele, mevzu HDP'nin değil. Siz belki HDP'den siyasi olarak intikam almak için bir yol olarak bunu öngörenleri tatmin etmek isteyebilirsiniz. Ama yapacağınız şey, kullanacağınız 'Evet' oyu, ülkeyi daha büyük bir kaosa sürükleyecektir. İnanın ki bu kaostan en az zararla çıkacak olan da HDP'dir. Biz dokunulmazlığımız kalksa, tutuklansak da, bu süreçten çıkmayı bileceğiz. Fakat, Türkiye'nin büyük bir kısmı bu süreçte kaybedecektir. Ben inanıyorum 330 dahi bulunamayabilir. Bu teklif yasallaşmadan parlamentodan çekilebilir, en mantıklısı ve makulü bu olur. Bildiğim kadarıyla CHP parti yönetimi 'Hayır' oyu kullanma kararı aldı. Bence CHP'den çıkacak 'Evet' oyları fire olarak görülmelidir. CHP'de çok sayıda vekil, gidişatın yanlış olduğunun farkında. HDP'ye de eleştirileri var, bunu anlayabiliyoruz. Evet oyunun çok büyük bir felakete yol açacağını ve yanlış olacağını bilen çok sayıda milletvekili var. Ben onların da AKP ve MHP'deki bazı milletvekillerinin de doğru tutum alacağını düşünüyorum."

'SADECE KÜRTLER İÇİN AYRI BİR PARLAMENTO DEMİYORUZ'
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, TBMM'de dokunulmazlıklarının kaldırılması ve bazı milletvekillerinin tutuklanması durumunda bölge parlamentosu açılabileceği ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Parti programımızda, Türkiye'de merkezi parlamentonun yanında bölge parlamentolarının da olmasının çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Başından beri zaten bunu savunuyoruz. Eğer bize gerçekten 'Merkezi parlamentoda bulunamazsınız, buradan sizi atacağız' derlerse, Türkiye'de bölge parlamentolarının örgütlenmesi gerekir. Bu Türkiye'nin bölünmesi değil, demokrasisinin, birliğinin güçlenmesi anlamına gelir. Parlamento kimsenin babasının malı değil. Ne bizim, ne de başkasının. Halkın ortak değer ve iradesidir. Bölge, kent parlamentoları, TBMM'yi güçlendirir, zayıflatmaz. TBMM, 80 milyonluk bir ülkeyi 550 milletvekiliyle yönetecek bir durumdadır. Yetkisini paylaşmalı, yerele devretmelidir. Bizi parlamentodan attıklarında biz bu seçeneği devreye koymaktan çekinmeyiz. Bu Türkiye'nin aleyhine, zararına, Türkiye'yi bölünmeye götürecek şey değil. Tam tersine demokrasisi mücadelesini güçlendirecek bir şeydir. Biz bunu söylerken, 'Sadece Kürtler için ayrı bir bölge parlamentosu' demiyoruz. İzmir, İstanbul diğer bölgelerde de halk, madem Ankara'daki parlamentoyu AKP ele geçirdi, madem ki Ankara'daki parlamento, İzmir, İstanbul ve Antalya'daki insanların hassasiyetlerini dikkate almadan kararlar alıyor doğrultusunda bir eleştiri ortaya koyarsa, kendi bölge parlamentosunu tabi ki çalıştırabilir. Parlamentoları halk kurar, bu bir bölünme ilanı, bölünme girişimi, Türkiye'ye, Türkiye halkına düşmanlık değildir. Demokrasiyi güçlendirecek formülleri tartışıyor ve öneriyoruz."