Cumhuriyet’in Ankara’sını yıkacaklar!

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır uğraştığı, ancak Danıştay’ın durdurduğu Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi’nin önü yeniden açıldı. 22 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Danıştay’ın durdurma kararı yürürlükten kaldırıldı.

Yusuf Yavuz

Uzun yıllardır Ulus projesine karşı bilimsel mücadele yürüten Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer, söz konusu Bakanlar Kurulu kararının tamamen hukuka aykırı olduğunu belirterek, “proje uygulamaya konursa eski ve tarihi yapıların yerini granit ve camla kaplı gösterişli binalar alacak ama Ankara ve Türkiye tarihinden ve kimliğinden çok şey yitirecek, binlerce yıllık tarihi birikim unutuluşa terk edilecektir” görüşünü dile getirdi. 

ERDOĞAN: SARAYI GÖREN YABANCILAR ‘BURASI BÜYÜK DEVLET’ DİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde kaçak sarayda vatandaşlara verdiği iftar yemeğinde eleştirilere neden olan sarayın önemine vurgu yaparak, “yabancılar burayı görünce ‘haa burası büyük bir devlet’ diyor” diye ifadelerini kullanmıştı.

‘ANKARA’DA YABACILARI GEZDİRECEĞİMİZ YER YOK’
Kaçak sarayın en çok istismar edilen konulardan biri olduğunu dile getiren Erdoğan, “Yabancılar, Topkapı Sarayı’nı Süleymaniye’yi, Fatih Camii’ni geziyor. Göstereceğimiz yerler işte buralar. Ankara’da gezilecek yerleri bir soralım. Acaba Ankara’da kaç tane gezdirebileceğimiz yer var. Soruyorum. Parmak sayılarını bulur mu? Ama bakın şurada Beştepe Millet Camii’ni yaptık. Geçen Cuma’dan bugüne her gün dolup taşıyor. Sadece Ankara’dan değil Türkiye’nin değişik yerlerinden buraya vatandaşlar geliyor. Böyle bir merak oluştu. Mesele bu” görüşünü dile getirmişti.

BAKANLAR KURULU DANIŞTAY KARARINI BOŞA ÇIKARARAK ULUSUN YIKIMINI ONAYLADI
Erdoğan’ın bu açıklamaları, AKP iktidarının Ankara’ya ilişkin yıllardır bitmek bilmeyen kimliksizleştirme politikalarını da gözler önüne serdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’yle Ulus esnafı ve meslek odaları arasında yıllardır hukuk savaşına neden olan ve 125 hektarlık bir alanı kapsayan ‘Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi’, Danıştay’ın verdiği iptal kararına karşın geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme geldi. 22 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Danıştay’ın durdurma kararı yürürlükten kaldırılarak Ulus Meydanı’nın kimliksizleştirilmesi projesinin önü açıldı.

ULUS MEYDANI ARABESKLEŞTİRİLECEK
Geçtiğimiz Nisan ayında Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan bir protokolle, Ulus’ta SGK’ya ait iş merkezleri ve Ulus Hali ile Büyükşehir Belediyesi’ne ait 9 işyeri takas edilmişti. Takasa konu işyerlerinin yıkılmasını da kapsayan meydan projesi, yeraltı kavşağı, 2 adet tünel, raylı toplu taşıma üniteleri ve 3 katlı kavşak gibi temel değişikliklerin yanında arabesk anlayışı yansıtan çevre düzenlemeleriyle çok sayıda ticari alan inşa edilmesini öngörüyor.

PROF. DR. M. TUNÇER: ‘BAKANLAR KURULU KARARI HUKUKA AYKIRI’
Ankara’nın Cumhuriyet’le özdeşleşen Ulus Meydanı’nın altında 2 bin yıllık bir Roma kenti bulunduğuna dikkati çeken Yük. Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer, alanda yapılacak kavşak ve tünellerin bölgenin altında bulunan tarihi eserlere zarar verebileceğini söyledi. 20 yıldır Ulus Projesi’ne karşı bilimsel mücadele yürüten Tunçer, Danıştay’ın durdurma kararını baypas eden Bakanlar Kurulu Kararı’nın hukuka aykırı olduğunun altını çizdiği değerlendirmesinde, “Ankara Tarihi Kent Merkezi üç temel parçadan oluşmaktadır: Ulus, Kale ve Hamamönü. Ulus bir kentsel dönüşüm bölgesi ilan edilerek Büyükşehir Belediyesinin asıl niyetinin Ulus’u korumak değil yıkıp yeniden yapmak olduğu görülmektedir. Yeni Plan Ulus için geriye dönülmesi çok zor yıkım kararı içermekte, ekonomik ömrünü tamamlamamış pek çok binanın yıkılmasını öngörmekte, inşaat süresince turizm ve ticaret gelirlerinde yaşanacak düşüşler ve kaybedilen işler düşünüldüğünde trilyonlarca liralık ülke kaynağının israf edilmesine yol açacaktır” görüşünü dile getirdi.

‘ULUS MEYDANI ANKARA’NIN MODERNLEŞME ÖYKÜSÜDÜR’
Ulus Meydanı ve çevresindeki yapıların, başkent Ankara’nın modernleşme öyküsünü tanımlayan örnekler olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Tunçer, “Söz konusu yapılar, dönemin ünlü mimarlarının jüri üyesi olduğu yarışmalarla elde edilmiştir. Bu özellikleri bakımından da dönemin estetik eğilimlerini, beğenilerini ortaya koymaktadır. Ulus Meydanı ve çevresindeki yapılar, sosyal ve kültürel yaşamlarda yer edinmiş kimlikleri, romanlara konu olmuş özellikleri ile sadece Ankara için değil Türkiye ölçeğinde ‘ortak kültürel miras’ olarak değerlendirilmelidir” diye konuştu.

‘PROJE UYGULANIRSA TÜRKİYE ÇOK ŞEY YİTİRECEK’
Tüm dünyada yapılan benzeri uygulamaların tarihi kent merkezlerini insansızlaştırarak yaşamayan alanlara dönüştürdüğünün de altını çizen Tunçer, “Proje uygulanırsa, eskimiş tarihi yapıların yerini granit ve camla kaplı gösterişli binalar alacak ama Ankara ve Türkiye tarihinden ve kimliğinden çok şey yitirecek, binlerce yıllık tarihi birikim unutuluşa terk edilecektir” dedi.

‘YIKARAK YENİLEMEYİ ÖNGÖREN RANT PROJESİ KENTİ TEHDİT EDİYOR’
Yargının da Ulus projesini korumadan çok yıkarak yenileme ölçekli olduğuna hükmettiğini kaydeden Tunçer, “bu yenileme etkinliğinin, rant üretici, vizyonu sınırlı ve sığ bir görüşe sahip olduğu ve tarihi bölgedeki yenilemeyi de büyük rant getireceği umulan yeni ticaret alanları ile yaratmayı amaçladığı açıkça görülmektedir. Planın bu sınırlı vizyonla Ankara’nın arkeolojik katmanlarını, geleneksel kent dokusunu ve Ulus’un tarihsel kimliğinin en önemli niteliğini oluşturan erken Cumhuriyet dönemi mimari mirasını oluşturan mimari yapı, kentsel mekân, çevre ve yer özelliklerini de tehdit eden bir belge olduğu düşünülmektedir” görüşünü dile getirdi.  

ANKARA’NIN DİRENİŞİ KİTAP OLDU
Tunçer, Ulus başta olmak üzere son yıllarda Ankara’daki yıkıcı projelere karşı yürüttüğü bilimsel mücadeleyi ve bilimsel görüşleri yansıtan makalelerini, ‘Çevresini Arayan Ankara’ adlı kitabında bir araya getirdi.