Cumhuriyet gazetesi duruşması öncesi 365 yazar, sanatçı ve gazeteciden ortak imza

Cumhuriyet gazetesi yazar, yönetici ve çalışanlarının tutuklanmasının birinci yılında aralarında avukatlar, sanatçılar, gazeteciler ve akademisyenlerin de bulunduğu 365 kişi, tutuklu bulunan Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Emre İper’in serbest bırakılmasını istedi.

Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında 365 gündür tutuklu yargılanan gazeteciler Murat Sabuncu, Akın Atalay, Ahmet Şık ve Emre İper’in özgürlüğüne kavuşması için aralarında yazar, sanatçı ve gazetecilerin de olduğu 365 kişi imza kampanyası başlattı.

İmza kampanyasına destek veren isimler Taksim Hill Otel’de bir araya gelerek basın toplantısı düzenledi.

İmzacılar arasında Sezen Aksu, Ara Güler, Ahmet Telli, Ayşenur Arslan, Banu Güven, Edip Akbayram, Ezel Akay, Emin İgüs, Ferhan Şensoy, Zülfü Livaneli, Korkut Boratav, Ümit Kıvanç, Nevşin Mengü, Özgür Müftüoğlu, Menderes Samancılar, Kani Beko, Arif Sağ, Gülriz Sururi, Doğan Tılıç, Barış İnce, Cezmi Ersöz, Fadime Göktepe, Fehim Taştekin, Müjde Ar, Levent Üzümcü, Cahit Berkay gibi isimler yer alıyor.

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Dışarıdaki Gazeteciler’den Ertuğrul Mavioğlu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve Avukat Gülendam Şan Karabulutlar’ın konuşmacı olduğu basın toplantısına çok sayıda gazeteci, yazar, sanatçı, hukukçu ve politikacı katıldı.

Hazırlanan ortak metni okuyan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, Cumhuriyet gazetesinin yönetici, yazar ve çizerlerinin 31 Ekim 2016 tarihinde başlayan operasyonla gözaltına alındığını ve 5 Kasım’da tutuklandığını anımsatarak, “İddianame adı altında mahkemeye sunulan metin, somut dayanaklardan tümüyle yoksun olduğu kadar suç ve cezanın yasallığı ilkesini de açıkça çiğnemekte, ülkedeki ‘hukuk güvenliğini’de ayaklar altına almaktadır. Cumhuriyet gazetesi davası, bir gazetenin asli faaliyeti olan habercilikten suç üretmeye çalışmak dışında bir anlam taşımamaktadır”dedi.

Cumhuriyet davası sürdükçe halkın haber alma ve haber olma hakkı, ifade ve basın özgürlüğünün tehdit altında olacağını, ekmek, su kadar gerekli olan hakikati dillendiren tüm gazeteci, yazar ve aydınların hedef olmaya devam edeceğini vurgulayan Durakoğlu, “Hukuk dışı bir yargılama sürdürülerek cezaevinde tutulan Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Emre İper’in ve sadece gazetecilik yaptıkları için cezaevinde tutulan tüm gazetecilerin özgürlüklerinin bir an önce iade edlimesini talep ediyoruz” diye konuştu.

KABOĞLU: YARGILANMASI GEREKENLER YARGILANMIYOR

Mehmet Durakoğlu’nun açıklamasının ardından söz alan Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, özellikle OHAL’de adil yargılanma hakkının çok daha önemli olduğunu söyledi. OHAL’in 2019 yılına kadar uzatılacağını kaydeden Kaboğlu, “Mahkemelerde esas yargılanması gereken darbeciler, cemaatçiler yerine bu suçla ilgisi olmayan kişiler yargılanıyor. Tüm bu süreçler işlerken Türkiye’de üç şey değişmiyor. Çevre tahribatı, eğitimin dinselleşmesi ve muhaliflerin sindirilmeye çalışılması”ifadelerini kullandı. TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da hukukçular, gazeteciler, hekimler, insan hakları mücadelesi yürütenlerin hakikat arayışının doğrudan bir parçası olduğunu dile getirerek, “150’den fazla gazeteci tutuklu, 150 binden fazla kamu emekçisi ihraç edildi. Bir arada durmak çok önemli. Bu ‘açık cezaevini’ tümüyle özgür bir ortam haline dönüştürmek gerekiyor” dedi.