Çin'in yumuşak karnı: Çin nasıl beslenecek?

Çin, toplam üretim söz konusu olduğunda 2014 itibariyle ABD'yi geride bırakmış durumda. Ancak büyük bir hızla kentlileşen devasa nüfusun beslenme sorunu Çin'in en önemli dezavantajlarından biri.

Nevzat Evrim Önal

Çin ekonomisi, 2014 yılında toplam üretim açısından dünya üretiminin yüzde 16,32'sini üreterek, aynı yıl yüzde 16,14'ünü üreten ABD ekonomisini geride bıraktı. Çin aynı zamanda, satın alma gücü paritesine göre hesaplandığında brüt yurtiçi üretim (GSYİH) açısından Avrupa Birliği'ni de, ABD'yi de geride bırakarak dünyanın en büyük ekonomisini teşkil ediyor.

Öte yandan, son yirmi yılın hızlı büyümesinin sonucu olan bu durum, halkın beslenme güvenliğini ülkenin en önemli yumuşak karınlarından biri haline getirmiş durumda. Çin, ABD'nin kendisine karşı düşmanca bir tavır takınması durumunda ciddi bir tehdit unsuru haline gelecek olan bu durumu gidermek için önlem almaya çalışıyor.

SORUNUN BOYUTU
Çin, yakın gelecekte Hindistan tarafından geçilecek gibi görünse de dünyanın en büyük nüfusuna sahip. Ancak, halen nüfusunun %67'si kırsal alanda yaşayan Hindistan'dan farklı olarak Çin'de kırsal nüfus 1992 yılından bu yana mutlak olarak azalıyor ve 2011 itibariyle kentsel nüfus kırsal nüfusu geride bıraktı.. Dünyanın en hızlı kentlileşen ülkelerinden biri olan Çin'de kentsel nüfus her yıl 20 milyon insan (yani yaklaşık iki İstanbul) civarında artıyor ve gıda üretiminin kırda yapıldığı düşünüldüğünde, bu kentli nüfus giderek azalan bir kırsal nüfus tarafından besleniyor.

Kaynak: Dünya Bankası

Çin'in demografisindeki bu büyük değişim, genel ekonomik dönüşümünün bir parçası ve bu süre zarfında halkın gıdaya erişiminin kötüleştiğini söylemek mümkün değil. Aksine, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Çin'de 1991'den bu yana yetersiz beslenme oranı sürekli olarak düşmüş. Ne var ki, yine bu süre zarfında Çin ABD'yi tarımsal ürün ithalatı başlığında da geçerek dünyanın başta soya fasulyesi olmak üzere en büyük tarımsal ürün ithalatçısına dönüşmüş. 2013 yılı verilerine göre Çin, 115 milyar dolar ayırmış bulunuyor.

Net ithalat-ihracat dengesine bakıldığında durumun daha da eşitsiz olduğu görülüyor, zira ABD aynı zamanda dünyanın bir numaralı tarımsal ürün ihracatçısı. Bu açıdan bakıldığında, tarımsal ürünlerde ABD 2013 yılında 35 milyar dolarlık net ihracat yaparken, Çin ekonomisi 70 milyar dolara yakın bir net ithalat yapmış.

Zaten ülkenin bu başlıkta dış ticaret performansındaki zayıflama, ilgili ithalat-ihracat endekslerine bakıldığında da görünüyor.

Kaynak: FAO

ÇÖZÜM ÇABALARI
Çin'in, bu dezavantajını ortadan kaldırmak için iki yola başvurduğu görünüyor: Yurtdışından toprak alımları ve tarımın modernizasyonu.

Yurtdışından toprak alımları konusunda Çin'in bir hayli geciktiğini söylemek mümkün. Land Matrix Küresel Gözlem Merkezi'nin verilerine göre bu konuda ABD, kendi ülkesi dışında 10 milyon hektarlık alanla açık ara önde gidiyor. Çin ise, 2,2 milyon hektar ile yalnızca ABD'nin değil, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Singapur'un dahi gerisinde, 10. sırada yer alıyor.

Kaynak: landmatrix.org

Bu nedenle Çin, sorunu esasen tarımsal üretimini modernleştirerek ve bu yolla toprak verimliliğini artırarak çözmeye çalışıyor gibi görünüyor.

Çin'de ekonominin kapitalist değil sosyalist prensiplerle yönetildiği yıllarda, Sovyetler Birliği'ndekine benzer bir tarımsal dönüşüm gerçekleştirilememiş, köylülerin ciddi direnişi sonucunda tarımda küçük ölçekli üreticiliğin egemenliği sürmüştü. Dolayısıyla bu alanda kapsamlı bir modernleşme de gerçekleşmedi ve tarım halen büyük ölçüde geleneksel emek yoğun yöntemlerle yapılıyor. Bu yüzden Çin, temel gıda maddesi olan tahılların hektar başına verimliliğinde 5,88 ton ile (bir ölçüde benzer bir tarımsal yapıya sahip olan Fransa ve İtalya'nın üzerinde olsa da), hektar başına 7,5-8 ton verim elde edebilen ABD, İngiltere ve Almanya'nın hayli gerisinde kalıyor.

Bu durum, kırsal nüfusun mutlak olarak azalıyor olması nedeniyle aynı zamanda büyük bir potansiyel tehlike oluşturuyor zira tarıma verim artırıcı sermaye yatırımları yapılmaması durumunda, gelecekte kırdaki emek yetersiz kalmaya başladığında hektar başına verimin de düşmesi söz konusu olabilir.

Bu nedenle, geçtiğimiz aylarda Çin Tarım Kalkınma Bankası, 2020'ye kadar tarımın modernleştirilmesi için 450 milyar dolar harcanacağını duyurdu. Emperyalist ABD ile aradaki açığı kapatmak için o kadar vakti olup olmadığını ise zaman gösterecek.