Çanakkale'de açığa alınan öğretmenler görevlerine döndü!

Çanakkale’de 15 Temmuz sonrasında sosyal medya paylaşımları öne sürülerek açığa alınan 3 öğretmen bugün itibariyle görevlerine iade edildi.

Çanakkale

Aralarında Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş ve Eğitim-Sen Çanakkale Hukuk Sekreteri Barış Demir’in de bulunduğu 3 öğretmen, 15 Temmuz sonrası uzaklaştırıldıkları görevlerine bugün yeniden başladılar.

Öğretmenler açığa alındıktan sonra soruşturmada görevlendirilen Ömer Karabay geçtiğimiz günlerde “FETÖ Soruşturması” kapsamında tutuklanmıştı. Bu olayın üstünden henüz çok geçmeden Ömer Karabay’ın soruşturmalarını yürüttüğü 3 öğretmen bugün görevlerine iade edildi.

Böylece 6 ay süren hukuksuz açığa alınmalar son buldu.

soL'a konuşan öğretmenler şunları söyledi:

Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş: Söylenecek çok fazla şey var. Ama sadece birkaçını söyleyeceğim. Daha önce bu konuyla ilgili bize tebliğ edilen yazılarda Ömer Karabay’ın Maarif müfettişinin imzası var. Ama son günlerde yerel ve ulusal basında çıkan haberlerde okuyoruz ki Ömer Karabay, “FETÖ Operasyonu” kapsamında tutuklandı.

3 aylık açığa alınma sürecimizde çeşitli kanallarla Maarif Müfettişleri Başkanı Ömer Karabay’la yaptığımız görüşmelerde, bizim görevlerimize iade edileceğimiz yönünde bir tarih vermiyordu; diğer taraftan bizlerin  cezalandırılacağını da söylüyordu. Ama Ömer Karabay’ın tutuklanması, yürütülen tüm bu operasyon ve soruşturmaları da boşa çıkardı. Güvenilirliğini, yürütülen soruşturmaların tarafsızlığını tartışır hale getirdi.

Bu, bilinerek yapılan bir operasyondu. Bu operasyon son bulmuş oldu. Biz bu işi burada bırakmayacağız. Maddi ya da manevi tüm tazminatlar için hakkımızı arayacağız. Bugün bize FETÖ’cü yakıştırması yapanlara, terör örgütüne yardım etti yakıştırmasını yapanlara şunu söylüyoruz: Eğitimciler Derneği FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle kapatıldı. Bu derneğin kurucu üyeleri, yöneticileri tutuklandı. Bir lise müdürü, Eğitimciler Derneği kurucularından olan biri, hala görevine devam ediyor. Bu çok düşündürücü. Ayrıca bu ilde üst düzey yöneticilik yapıp da halen daha Amerika’da Fethullahçılar’ın okullarında çocuklarını okutan insanlar var ve hala görevlerinin başındalar.

Cemaatin okulları yapılırken demir çelik üreten bir fabrikadan inşaat demiri yardımında bulunulduğunu biz biliyoruz. Onlara hiçbir şey yapılmıyor. Ama iş gariban memura geldiği zaman hiç tereddütsüz, her türlü yaptırımı uyguluyorlar. Hem de hiç ilgisi olmayan kişilere uyguluyorlar. Ancak Çanakkale kamuoyu bizi tanıyor, bugüne kadar hep destek verdiler.  

Bize bir fatura kesilmiş, iadeleri yapıyorlar ama aynı zamanda bu konuyla ilgili bizden savunma isteyip bize bir ceza kesecekler; niyetleri bu. Şimdi bize 'Fethullahçı' diye ceza verecekler ama göreve de iade edecekler. Böyle de bir çelişki yaşayacağız.

Buradan ben İl Milli Eğitim Müdürü Zülküf Memiş’e sesleniyorum: Eğitim-İş’in kurumsal kimliğinden, Çanakkale Şube Başkanı’ndan ve tüm üyelerinden özür dileyecek. Bu yaptıkları uygulamadan dolayı özür dileyecek. Çünkü bunların yürüttüğü tüm hukuksuzlukları ortaya sereceğiz. Bu konuşmayı da Görsel Sanatlar öğretmeni Ahmet Mantaş olarak değil, Eğitim-İş Şube Başkanı olarak yapıyorum.

Bunu özellikle belirtiyorum çünkü, sendika sıfatıyla yaptığımız her açıklamaya inceleme ve soruşturma başlatılıyor. Bunun böyle bilinmesini istiyoruz. Bu davanın takipçisi olacağız. Tüm üyelerimiz göreve dönmüş durumda. Yalnızca bir üyemiz Bakanlık tarafından açığa alınmış bulunuyor. Onun haklarını da takip edeceğiz. Haksızlık bitmiş değil. Göreve başladık ama bize 6 aydır yapılan bu yakıştırmaların hukuksal zeminde olabildiğine haklarımızı aramaya devam edeceğiz.

Muhittin Tut: An itibariyle göreve başladık. Atatürk'ü, çağdaşlaşmayı, cumhuriyetin erdemlerini, bilimin yol göstericiliğinin önemini kavramış öğrencileri yetiştirmeye devam edeceğiz. Bu süreçte bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederim. Özgürlük ve demokrasi mücadelemize, çocuklarımıza barış içinde, özgür bir ülke bırakmak idealiyle devam edeceğiz.          

Eğitim-Sen Hukuk Sekreteri Barış Demir: Sonunda öğrencilerimize ve sınıflarımıza kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ama buruk bir mutluluk bizim yaşadığımız. Bunun da iki sebebi var. Birincisi her ne kadar biz görevimize iade edilmiş olsak da Türkiye'nin çeşitli illerinde yoldaşlarımız, dostlarımız hala görevden uzaklaştırıldığı, hatta ihraç edildiği için görevlerinin başında değiller. Haksız bir biçimde işinden uzaklaştırılan son kamu emekçisi de görevinin başına dönünceye kadar onların mücadelesini kendi mücadelemiz olarak bileceğiz. Buruk bir sevinç yaşamamıza neden olan ikinci bir durum ise Türkiye'de eğitimin büyük bir hızla gerici bir uçuruma doğru yuvarlanıyor olması. Bizim gibi ilerici, yurtsever, sosyalist eğitim emekçilerini bu durum üzse de diğer taraftan bizim mücadele azmimizi perçinliyor.  Her zaman olduğu gibi işyerlerimizi, yarının aydınlık Türkiye’sini kurmak için birer mücadele alanı olarak görerek dönüyoruz. Bize bu süreçte destek olan tüm yoldaş ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekkürler.