Boyun Eğme'de bu hafta: Memleketi satıp halkı ezenleri affetmeyeceğiz

Haftalık siyasi gazete Boyun Eğme'nin yeni sayısı yarın 'Memleketi satıp halkı ezenleri affetmeyeceğiz- Sevmiyorsak sebebi var' manşetiyle okurla buluşuyor.

soL - Haber Merkezi

Haftalık siyasi gazete Boyun Eğme'nin 187'ncı sayısı yarın "Memleketi satıp halkı ezenleri affetmeyeceğiz - Sevmiyorsak sebebi var" manşetiyle okurla buluşuyor.

Menderes'in idamı ve komünistlerin idama bakışının anlatılığı Boyun Eğme'de şu değerlendirmeye yer verildi:

Memleketi satıp halkı ezenleri affetmeyeceğiz
Sevmiyorsak sebebi var

Menderes idam edildi. Komünistler olarak idama karşıyız. İdam cezasının kaldırılması sırasında bunu savunduk, sözümüzü söyledik. Menderes idam edildiğinde yasalarda “idam cezası” vardı ama Menderes’in idamı hukuksuzdu, son günlerinde yaşadıkları da insani olarak onaylanacak şeyler değil.
Ancak...

Bu Menderes’i bir demokrasi kahramanı yapmaya yetmiyor. Bu düzende çokça gördüğümüz halk düşmanlarından birisi olduğu gerçeğini de değiştirmiyor.
Menderes’in, sömürü düzeninin, Amerikancılığın ve gericiliğin sembol isimlerinden olduğunu unutmamız büyük bir hata olur.
Özal idam edilmedi. Darbeyle indirilmiş de değil. Tersine bütün hükmünü 12 Eylül darbesine borçluydu.
Kalp krizi geçirdi. Fazlasıyla kiloluydu, sadece Türkiye’nin değil dünyanın pek çok hekimi ona hizmet ediyordu ama geçirdiği kalp krizi büyük bir sürpriz olmadı.
Öte yandan, Özal’ın devlet içi bir hesaplaşmayla öldürüldüğü konusunda da güçlü kanıtlar var.
Derin devlet denilince akar sular durmuyor. Özal’ın oldukça maceralı bir Kürt açılımı yapmaya hazırlandığı, bu nedenle “halline” karar verildiği söyleniyor ama her şey bir yana “Özal çözümü” denilen emperyalist bir çözümdü. Türkiye’nin Kürt sorununu, komşu ülkelerdeki Kürtlerin hamiliğini yaparak buralara “akın etmekle” çözmeyi düşünmek çılgınlık değil de nedir? Bu çözüme karşı çıkan derin odakların Kürt düşmanı olmaları, bu çözümün halk düşmanı karakterini değiştirmiyor.
Üstelik Özal’ın hayatındaki en önemsiz detay bu.
12 Eylül’ün ekonomi şefi, darbecilerin gözdesi, bankerler skandalının baş sorumlusu ve Zonguldaklı maden işçilerinin deyişiyle “Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı”...
Özal işte bu. 
Özal’ı emekçi halka kabul ettirmek isteyenler, onun temsil ettiği düzenin sürdürücüleri.
Özal’ı sevmiyoruz.
Temsil ettiği sömürü düzenini sevmiyoruz. Kucak kucağa olduğu dinci gericiliği sevmiyoruz. Tartışılmaz Amerikancılığını sevmiyoruz.

Komünistler idama karşı

İdam cezasına karşıyız. Türkiye Komünist Partisi’nin programında var: “Hiçbir durumda ölüm cezası verilemez.” TKP’nin hazırladığı toplumcu anayasa taslağına da bu şekilde geçirilmiştir.
İdamın geri dönüşü yoktur, intikamcı, ilkel bir cezalandırma kültürünün ürünüdür, ileri bir toplumun cezaya yaklaşımında “suçluyu ya da suçlu olduğu düşünüleni ortadan kaldırma” arayışının yeri olamaz.

Menderes’in idamını her şey bir yana siyasetteki “felsefemiz” nedeniyle “oh olsun” diyerek anmıyoruz.
Öte yandan, Menderes’in idamı üzerinden ilerici, halkçı, bağımsızlıkçı kesimleri vurmaya kalkanlara pabuç bırakmayız.
En başta şu nedenle: Menderes’in idam kararı, onun halka karşı işlediği suçlarla hesaplaşacak şekilde (ölçüsüz olup olmadığı bir yana) alınmadı. Bu düzen, 10 yılını emanet ettiği bir siyasetçiyi, kolaylıkla yok edilip kurtulunacak bir safra olarak görebilmiş, alelacele yapılmış bir idamdan sonra yoluna devam etmiştir.
Üstelik yine aynı düzenin başka adamları da idam üzerinden mağduriyet üretip, Menderes’in halka karşı işlediği suçları aklamaya kalkışmıştır.

GAZETEDE YER ALAN DİĞER BAŞLIKLAR

Hafta boyunca meydanlarda, caddelerde, duraklarda, Nâzım Hikmet Kültür Merkezlerinde ve TKP bürolarında okurlarına ulaşacak olan Boyun Eğme gazetesinde yer alan bazı konu ve başlıklar şöyle:

  • Kendisi de idamı kadar hukuksuzdu, hesap sormayıp idam ettiler
  • İşçiler Çankaya köşkünde olduğu yıllarda Özal için böyle derlerdi: Çankaya'nın şişmanı, işçi düşmanı
  • Trendyol'da en trend sömürü ve zorbalık şekilleri