Bir bildiri de Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nden

İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Lisesi'nin ardından Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de yayınladıkları bildiriyle okul yönetimi protesto etti.

Haber Merkezi

İstanbul Erkek Lisesi'nde öğrencilerin Müdür Hikmet Konar'a sırtlarını dönerek eylem yapmasının ardından bir müdür isyanı da Galatasaray Lisesi'nden gelmiş, öğrenciler pilav gününde dağıttığı bildiride "Akli dengesi yerinde, öğrencilerin çamaşır makinesini çalıp evine almayacak, hiçbir padişaha kölelik yapmamış müdür aranıyor" ifadelerini kullanmıştı. 

Son günlerde yaşanan bu iki protestonun ardından İstanbul'un en köklü okullarından Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrencileri de bir bildiri yayınlayarak, okullarında yaşanan hukuksuzlukları protesto etti. 

'ÖĞRENCİLER FİŞLENİYOR'

Öğrencilerin yayınladıkları bildiride, "1 yıl önce, proje okulu adı altında okulumuzun üzerine çöken karabulutların ilk yaptırımı okulumuza atadıkları müdür aracılığıyla 1983’ten beri okulumuz öğrencilerinin amatör ruhla profesyonel olarak organize ettiği ve gelenek haline gelmiş olan festivalimiz Jugendfest’i 2015 senesinde asılsız sebeplerle bitirmek olmuştur" ifadelerine yer verilirken, hukuksuz uygulamalar karşısında sivrilen öğrecilerin okul müdürü tarafından fişlediğinin altı çizildi. 

Bildiride ayrıca son dönemde yaşanan bu olayların öğrenci başarılarını da olumsuz yönde etkilediği ifade edilirken, "Bunların yanında okulda irticai faaliyetler ortaya çıkmış ve okul ruhunu yansıtan etkinliklerimize köstek olunmuştur" denildi.

Cağaloğlu Anadolu Lisesi öğrecileri tarafından kaleme alınan bildiri şöyle:

Tarihi yarım adayı bir kez olsun gezmiş,

Ayasofya’ya durup şöyle bir bakmış,

Belki Cağaloğlu yokuşunu ağır adımlarla nefes nefese çıkmış güzel insanlar,

Tarihi ağzından düşürmeyenlerin tarihini yok etmeye çalıştıkları lise, Bezm-i Alem Valide Sultan’ın 166 yıl önce ilk sivil lise olarak kurduğu okulumuz hepimizin ortak tarihinin bir mirasıdır.
1933 yılında İstanbul Kız Lisesi’nden gururla devraldığımız bu bordo gri mirası koruyup yüceltmeyi; bugüne kadar aydın nesiller yetiştirmiş okulumuzun geleneklerine sahip çıkmayı,karanlıkları aydınlatmayı kendimize gaye edindik. 

Zamanının en çağdaş okulu, eşsiz laboratuvarlara sahip bir ilim yuvası iken yıllar içinde yavaşça pozitif bilimlerin, çağın ötesinde eğitim kalitesinin yok edilişine şahit bırakılmıştır.

1 yıl önce, proje okulu adı altında okulumuzun üzerine çöken karabulutların ilk yaptırımı okulumuza atadıkları müdür aracılığıyla 1983’ten beri okulumuz öğrencilerinin amatör ruhla profesyonel olarak organize ettiği ve gelenek haline gelmiş olan festivalimiz Jugendfest’i 2015 senesinde asılsız sebeplerle bitirmek olmuştur.

Ne yazıktır ki, müdürümüz kendine kara kaplı bir fişleme defteri edinmiş, bunu saklama gereği bile duymamış ve kendi düşüncelerinin karşısında duran, okula getirmiş olduğu baskıcı düzen karşısında sivrilen öğrenciler hakkında notlar almış, hatta bazı öğrencilerin isimlerinin üzerine çarpı atmıştır.

Bu durum öğrenciye yalnızca gözetlenme hissi vermekle kalmamış öğrencinin okuldaki motivasyonunu ve akademik başarısını doğrudan etkilemiştir. Bunların yanında okulda irticai faaliyetler ortaya çıkmış ve okul ruhunu yansıtan etkinliklerimize köstek olunmuştur.

Bütün bunlara boyun eğmeyen, CAL ruhunu ve geleneklerini yaşatmaya çalışan bizler, asılsız bahanelerle ve hiçbir gerekçe sunulmadan önümüze konan engellerle yılmadan mücadele etmekteyiz.

Buna rağmen Cağaloğlu Ailesi olarak bu sene 158’e layıkıyla veda edemedik. 158’inci mezunlarını veren okulumuzun mezuniyetine katılmayan müdürümüz aynı zamanda okul öğrencilerinin mezunlarına veda etmek için el birliğiyle düzenlediği gelenekselleşmiş konfeti gününü de bu döneme çok görmüştür.

Okulumuzun aldığı bu halden ötürü şikayetlerini belirtmek isteyen velilerin ve öğrencilerin yazmış olduğu dilekçeler, alaycı bir tavırla karşılanmıştır. Bu sınırları olmayan özgüven Cağaloğlu Ailesi’ni rahatsız etmektedir.

Derdimiz çok, hemderdimiz siz.

Sizleri bizimle bağırmaya, yanmaya çağırıyoruz. 

Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…
.
.
.
Ha! Bu arada kayıttayız…