Binali Yıldırım: Devletin mutlaka ekonomiden çekilmesi lazım

Başbakan Binali Yıldırım, “Devletin mutlaka ekonomiden çekilmesi lazım. Ticaretten çekileceğiz, bütün özel sektörün yaptıklarını da onlara vereceğiz” diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım Ankara Ticaret Odası’nın Olağan Meclis Toplantısı'nda konuştu. 

Yıldırım, “2018’de Türkiye dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak. Biz bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz özel sektörümüze, milletimize, ekonomimize güveniyoruz, kim hangi silahıyla gelecekse buyursun gelsin” dedi. Yıldırım, “Devletin mutlaka ekonomiden çekilmesi lazım. Ticaretten çekileceğiz, bütün özel sektörün yaptıklarını da onlara vereceğiz” diye konuştu.

Yıldırım, Ankara Ticaret Odası’nın Olağan Meclis Toplantısında özetle şunları söyledi:

VESAYETÇİLER ORTAYA ÇIKTI

“Tabiri caizse, şeytan taşlamaktan vakit bulduğumuz kadar hizmet ediyoruz. Göreve gelir gelmez hemen vesayet odakları piyasaya çıktı. Önce Balyozcular, Ergenekoncular, bilmem neciler, onlar peydah oldu. Onları def ettik, elektronik muhtıra, demokrasiye ayar, cumhurbaşkanı seçersiniz seçemezsiniz muhabbeti. Vatandaşa götürdük, vatandaş da bu işi düzeltti. Sonra hızları kesilmedi parti kapatma davası geldi. Onu da def ettik bu sefer FETÖ’cüler yavaş yavaş kafayı gösterdiler. Her tarafta yapılanmışlar. Nihayet 15 Temmuz’da darbe girişimiyle karşımıza çıktılar.

FABRİKA AÇTIRDIK

O gece hatırlıyorum ben Valiyle, Emniyet Müdürü ve diğer arkadaşlarla görüştüğümde bana, ‘elimizde yeterince araç yok, insan sayısı yok bunlarla nasıl mücadele edeceğiz’ dediklerinde, baktım biraz da korku var dedim ki, ‘gerekirse can vereceğiz, kan vereceğiz ama bu ülkeyi bu alçaklara teslim etmeyeceğiz.’ O gece biz müdahale etmek için bir özel sektörün fabrikasını açtırdık ve oradan zırhlı araçlar aldık, onları getirdik, onlarla mücadele ettik. Bütün bu işler kolay olmadı. Bunların arka planında çok olaylar var. Ama bu alçaklar bunun hesabını verecekler. Hiç lamı cimi yok.

SINIRIMIZDA BÜYÜK BİR PROJE HESABI VAR

Türkiye bir yandan da beka mücadelesi veriyor. Suriye’deki otorite boşluğu bazılarının iştahını kabarttı. Kendilerini yoldaş alan sözde müttefiklerimiz var. PKK/PYD/YPG ile kol kola terörle mücadele. Bu nasıl iş. ABD bunu yapıyor. Bir bakıyorsunuz DEAŞ’ın önünü açmışlar, yol veriyorlar. Teröristleriyle korumalık yaparak Rakka’dan çıkararak başka yerlerde milletin başına bela olsunlar. Şimdi onlar Afrin’deler, biz onları yok etmek için uğraşıyoruz. Kim akıl verdiyse bunlara o akılla Türkiye’nin hudutları boyunca bir terör devleti kurmaya çalışıyorlar. İleride sürekli Türkiye’yi meşgul etmek için, kafasını ağrıtmak için büyük bir proje var.

BÜTÜN AVRUPA’YA KARŞI MÜCADELE VERDİK

Moral değerlerimizi yıpratmak için boş durmayan bazı çevreler olduğunu görüyoruz. Darbe oldu felaket tellalları yarışa başladı. Not indirme yarışına girdiler. Başarılı da oldular, 2016 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye küçüldü ama dördüncü çeyrekte tekrar ayağa kalktı ve asıl büyük felaket senaryolarını 2017’ye sakladılar. 2017’de işte ‘Türkiye iflas edecek, derin krize girecek, şöyle olacak böyle olacak.’ Niye, 2017’de referandum var. Hedefleri Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandumun geçmemesi. Biz referandum mücadelesini sadece içerideki hayır cephesine karşı vermedik, bütün Avrupa’ya karşı verdik. Aleyhimize karşı kampanyalar yaptılar, bizim kampanyalarımızı engellediler.

HANGİ SİLAHLA GELİRSENİZ GELİN

Şimdi de 2018’de Türkiye dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak. Biz bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz özel sektörümüze, milletimize, ekonomimize güveniyoruz, kim hangi silahıyla gelecekse buyursun gelsin. Bu ve buna benzer tehditleri Türkiye çok gördü. Tehditler bizi korkutmaz, azmimizi artırır mücadele gücümüze güç katar.

DEVLET TİCARETTEN ÇEKİLMELİ

Devletin mutlaka ekonomiden çekilmesi lazım. Geçmişte lazımdı, Cumhuriyet kuruldu, bütün genç nüfusu yitirmişiz, doğrusu yapılmış. Ama şimdi ona lüzum yok. Türkiye’de özel sektör 9 yatırım yapıyorsa, devlet 1 tane yapıyor. Türkiye’de kalkınmanın gerçek kahramanları sizlersiniz. Devlet ekonomiyle uğraşamaz, ticaretle uğraşamaz, imalatla uğraşamaz. Nasıl uğraşır? Ticaretin amacı para kazanmaktır değil mi? Ama devlette böyle bir hesap yok, vakıf gibi, hayır kurumu gibi çalışıyor. Yani devlet bir işin sahibiyse, orada ya patron yok, ya da patron çok. İkisinin arası yok. Onun için de kaybediyor. Ticaretten çekileceğiz, bütün özel sektörün yaptıklarını da onlara vereceğiz. Devletin hakim olması gereken iki alan var, birisi güvenlik, birisi adalet. Buna denetimi de ilave edebilirsiniz. Bugün herşeyi yapabilecek özel sektör gücü, dinamizmi var.”