Bebek maması çalmak zorunda kalan emekçi kadın bunları yaşadı...

Ünlü bir marketler zincirinde üst düzey yönetici olan isim, son dönemde bebek maması hırsızlıklarının arttığını söylerken, bir kadınla yaşadıklarını Sözcü yazarı Uğur Dündar'a anlattı. Anlatım tarzı, polis tehdidi, kadının evinin soruşturulması ve sonunda ‘başımızın gözümüzün sadakası olsun’ denilerek mamanın verilmesi diyecek söz bırakmadı.

Bir taraftan vekillerin dişinin implantı bile halkın cebinden karşılanırken, emekçiler çocuklarına mama almakta bile zorlanıyor.

Açlık sınırının 1658 lira, asgari ücretin 1603 lira olduğu ülkede yaşananlara çarpıcı bir örnek olan olayı Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, köşesine taşıdı.

"Önceki gün ünlü bir marketler zincirinde üst düzey yönetici olan dostumla konuşurken, söz döndü dolaştı ürün hırsızlıklarına geldi" diyen Dündar, en çok çalınan ürünün bebek maması olduğunu söylerken, yönetici "dostunun" anlattığı olaya köşesinde yer verdi:

Kısa süre önce kucağında altı aylık bebeğiyle 2 paket mama çalan bir kadın yakaladık. Ağlayarak eşinin işsiz, üstelik ileri derecede kanser hastası olduğunu söyledi. Anlattıklarına bakılırsa, ikiz küçük çocukları daha varmış. Onlara evlerde temizlik işleri yaparak bakıyormuş. Ancak kocası yatağa mahkum olunca, temizliğe de gidemez olmuş!.. Çalmasa saatlerdir besleyemediği bebeğinin ölmesinden korkmuş!..

Polis çağırıp, işlem yaptırmaya hazırlanıyorduk ki, aklıma söylediklerini soruşturmak geldi. Çünkü bazı hırsızların mamaları dışarıda satmak için çaldıklarını biliyoruz. Arkadaşlardan birini görevlendirerek kadının verdiği adrese gidip bakmasını söyledim. Bir saat sonra döndüğünde, ağlamamak için kendini zor tutar haldeydi. Varoştaki evde tam bir sefalet tablosuyla karşılaşmış. Üstelik hasta adamcağız yatağında inim inim inliyormuş.

Kadını polise teslim etmek yerine, ‘başımızın gözümüzün sadakası olsun’ diyerek, çocuk mamaları ve diğer ihtiyaç malzemeleriyle dolu bir koliyle evine gönderdik.

Bir kadın bebek maması "çalıyor", Dündar'ın yönetici "dostu" polis çağırmaktan son anda vazgeçip kadının evine bir market çalışanını gönderiyor, "Kadını polise teslim etmek yerine, ‘başımızın gözümüzün sadakası olsun’ diyerek, çocuk mamaları ve diğer ihtiyaç malzemeleriyle dolu bir koliyle evine gönderdik" diyor.