BBC bunu beğendi: Türk okulundaki Suriyeli çocuklar

AKP iktidarının AB fonlarıyla gerçekleştirdiği proje Suriyeli çocukların okullaşmasını artırdı. BBC konuya ilişkin haberinde projeyi överken, AB fonlarının Merkel ve Erdoğan arasındaki kirli mülteci pazarlığının sonucunda verildiğine; AKP'nin ve emperyalist ülkelerin Suriye krizindeki parmağına değinmedi.

soL

BBC'nin haberine göre, AB tarafından fonlanan projeyle Türkiye'deki Suriyeli çocukların okullaşma oranı arttı. Habere göre, projenin başlatıldığı Kasım 2016'dan bugüne okula kayıtlı Suriyeli çocuk sayısı iki katına çıkarak 350 bin oldu.

"Bir sınıf, sınır yok" sloganıyla başlayan video-haberde, Türk ve Suriyeli öğrencilerin aynı sınıflarda okuduğu Gaziantep Karayılan İlköğretim Okulu'nda çocuklarla röportaj yapılıyor. Kendisine mikrofon tutulan Suriyeli bir kız çocuğu "terbiyeyi ve okumayı öğrendiğini" söylerken, BBC'ye röportaj veren öğretmen Muhammed Ali Çınar ise "Eğer Suriyeli mültecileri toplumdan ayırırsak, Türkiyesiz bir dünya kurarlar ve hiçbir kuralı tanımazlar" diyor.

HABER DEĞİL REKLAM KAMPANYASI
Göçmen ve yerli çocukların erken yaşlardan itibaren kaynaştırılması ve okullaşması kulağa hoş geliyor ancak BBC, bu güzel hikayeyi aktarırken Suriyeli mültecilerin neden ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarına ya da Türkiye'de gerçekte hangi koşullarda yaşadıklarına değinmiyor. 

Video-haberin sonunda mülteci ve yerli toplumlar arasında geçen şiddet olaylarının son bir yılda üç katına çıktığına ve Suriyeli mültecilerin gettolaştığına değiniliyor. Haberin bütünlüğünden çıkan sonuçsa AB'nin Türkiye hükümetiyle birlikte bu sorunu çözmek için çalıştığı oluyor. Oysa ki Suriye'deki insani krize yol açan başlıca aktörlerin ABD'yle birlikte AB hükümetleri ve AKP olduğu biliniyor.

KİRLİ PAZARLIĞI MAKYAJLAMAK
Erdoğan ve Avrupalı liderler arasında gerçekleştirilen kirli pazarlık ise belleklerde tazeliğini koruyor. 

Hatırlanacağı gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mülteci krizi ile ilgili AB yetkilileri Jean Claude Juncker ve Donald Tusk ile 16 Kasım 2016'da gerçekleşen G-20 zirvesi sırasında yaptığı görüşmenin tutanakları basına sızdırılmıştı. Bu görüşme sırasında Erdoğan'ın, "Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarını açıp mültecileri otobüslere bindirip göndeririz. Eğer iki yıl için 3 milyar avro verecekseniz hiç konuşmayalım" diyerek, daha yüksek bir meblağ istediği ortaya çıkmıştı.

Türkiye'nin Avrupa'ya göçmen akışını engelleyerek mültecileri kendi sınırları içerisinde barındırması karşılığında AB'nin para yardımı teklif etmesi AB'yi ve Erdoğan'ı ağır eleştirilerin hedefi haline getirmişti.

AB fonları dışında, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar ve Yeniden Kalkınma Bankası gibi uluslararası kuruluşların fonları da AKP iktidarının iştahını kabartıyor. Bugüne kadar ağırlıklı Ürdün’e yönelen toplam büyüklüğü 20 milyar doların üzerindeki fonlardan Türkiye de daha fazla pay kapmaya çalışıyor. Gaziantep’de elektrikli otobüs, mülteci kamplarına güneş enerjisi üreten proje gibi uygulamalar “yardım” görüntüsünün yanısıra uluslararası sermaye için yatırım malı ticareti, Türkiye sermayesi için de "iş fırsatı" anlamı taşıyor.

BUNUN ADI ASİMİLASYON
Öte yandan, Türkiye'deki Suriyeli çocuklara anadillerinde eğitim veren okulların bu yıl sonunda kapatılacağının duyurulması, akıllara "hedeflenen asimilasyon mu?" sorusunu getiriyor. 

AKP hükümetinin Türkiye'deki Suriyeli mültecileri bölgesel iddialarında bir koz olarak kullandığı ve Suriye topraklarındaki askeri operasyonlarını "mültecilerin evlerine güvenle geri dönebilmelerini sağlamakla" gerekçelendirildiği biliniyor. Ancak mülteci çocukların okullaşmasıyla ilgili Arapça okulların kapatılması, yerli ve göçmen çocuklara birlikte eğitim veren okulların açılması gibi kararlar, AKP iktidarının Suriye'ye dönük saldırgan tavrını gerekçelendirmek için kullandığı argümanlarla çelişiyor.

Bu çelişkili uygulamalar AKP hükümetinin uzun erimli bir mülteci politikası olmadığı kanısını uyandırırken, BBC'nin övdüğü uygulamaya tüm dünyada "asimilasyon" adı veriliyor.

SURİYELİ ÇOCUK İŞÇİLER
BBC'nin haberi Türkiye'deki mülteci nüfusu düşünüldüğünde gerçekliğin sadece küçük bir kısmını yansıtıyor. Türkiye'de Suriyeli çocuk emeği sömürüsü pek çok defa hem yerli hem de yabancı basında gündem olmuştu.

Özellikle tekstil sektöründe ve küçük atölyelerde çalıştırılan Suriyeli çocuklar günde 12 saat, iş yerinde yemek dahi verilmeksizin çalıştırılıyor. Araştırmalara göre, Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor ve bunların en az üçte birini çocuklar oluşturuyor. Milli Eğitim Bakanlığı ise, Türkiye'deki Suriyeli çocukların yalnızca yüzde 37,5'inin eğitim sistemine kayıtlı olduğunu ifade ediyor.