Atilla Kart: Usulsüzlük iddialarının üstü örtülüyor!

Milli Piyango çekilişlerinde usulsüzlükler yapıldığı iddiasını bundan tam üç yıl önce gündeme getiren CHP eski milletvekili hukukçu Atilla Kart, eski bir Milli Piyango çalışanının anlattıklarını kamuoyuyla paylaşmış, çok sayıda soru ve araştırma önergesi vermişti. Takip sürecini soL'a anlatan Kart, "Konunun üstü örtüldü, iddialar karartıldı. Milli Piyango üzerindeki şüpheler varlığını…

Ahmet Çınar

Son yıllarda her Milli Piyango çekilişi sonrasında gündeme gelen usulsüzlükler, kamuoyunda yine tartışılıyor. Milli Piyango çekilişlerinin TRT ekranlarından canlı yayınının kaldırılması, kurumun özelleştirilmesi, matematiksel ihtimal hesaplarıyla açıklanamayacak çekilişlerin gerçekleşmesi, Milli Piyango kurumu üzerindeki şüphelerin varlığını koruduğunu gösteriyor. 

Usulsüzlük iddialarını bundan tam üç yıl önce gündeme getiren dönemin CHP Konya milletvekili Atilla Kart, şu anda parlamentoda değil. Ancak yasama görevini yaptığı sırada konunun üzerine ısrarlı bir fikri takiple giden, tespit ettiği bulguları peş peşe soru ve araştırma önergesi olarak parlamento gündemine getiren Atilla Kart, Milli Piyango kurumu üzerindeki sis perdesinin halen ciddiyetini koruduğunu söylüyor. 

ATİLLA KART SOL'A ANLATTI... 

İddiaların takibi konusundaki yaşananları soL'a anlatan hukukçu Atilla Kart, "Mili Piyango üzerindeki sis perdesi tüm vehametini koruyor ve sonuçsuz kaldı... Milli Piyango meselesi diğer pek çok konu gibi üstü örtülen, karartılan, gereği yapılmayan bir konu olarak kaldı. Şüpheler aynen varlığını koruyor. TBMM görevini yapmıyor, hükümet görevini yapmıyor, iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumu görevini yapmıyor" diyor. 

İşte yönelttiğimiz sorular ve Atilla Kart'ın yanıtları... 

'USULSÜZLÜKLE İLGİLİ CİDDİ BULGULAR VAR, KLASÖR DOLUSU EVRAK BÜROMDA AMA ARAŞTIRILMIYOR'

Okurlarımız için öncelikle anımsatabilir miyiz, neydi sizin Milli Piyango çekilişlerine ilişkin iddialarınız? 

Benim takibim 2012, 2013, 2014 yıllarına dayanıyor. Zaten büromda da bir klasör dolusu evrak var. Bu gibi konuları bir fikri takip içerisinde takip etmek, anlatmak gerekiyor. Bizde ise genellikle gündeme geliyor, sansasyonel bir sunuş yapılıyor, sonra unutuluyor. Ben bu konunun, sansasyona kurban edilmemesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Ben olayı hep yasama denetimi, soru önergeleri, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi kapsamında ele aldım ve ısrarla takip ettim. Ortaya çok ciddi bulgular çıktı. Yurtdışından, yurtiçinden çok ciddi bilgi akışları oldu. Normal işleyen bir hukuk düzeninde bir yürütme organı idari soruşturmasını yapar, yaptırır; yasama denetimini de engellemez. Ama Türkiye'nin yedi, sekiz, on yıldır yaşadığı temel sorun burada da gündeme geliyor. Siyasi iktidar, hemen bir refleksle bu gibi bütün girişimleri engelliyor. 

'ARİTMETİK İHTİMALLERLE AÇIKLANMAYACAK ÇEKİLİŞLER VAR'

Gelinen noktada bu iddiaların akıbeti ne oldu peki? Piyango çekilişine katılanlarda halen çeşitli kuşkular var... 

Bu gerçekten önemli bir konu. Milyonlarca yoksul insanın umudunu bağladığı bir mekanizma var. Bu mekanizmaya kendi etik anlayışınıza göre katılırsınız, katılmazsınız, o ayrı bir bahis. Ama Milli Piyango diye böyle bir mekanizma var. Milyonlarca yoksulun dar gelirlerinin umutları üzerinden bile bir sömürü ağının olduğu kanısına varıyoruz. Bunu bir kanı olarak ifade ediyorum. Burada gerçekten kurumun saygınlığını koruma gayreti içinde oldum. Ama enteresandır, Milli Piyango benim hakkımda dava açtı. Kurumun tüzel kimliğini ihlal ettiğim söylendi. Usulü dairesinde cevaplarımızı verdik, reddedildi. Birincisi, sen kurum olarak kendi saygınlığını kendin korumuyorsun. Bu ortamı siyasi iktidar yaratıyor, yürütme organı yaratıyor, o himayeyi sağlayarak. Sorun da buralarda başlıyor. Nasıl oluyor da üç, dört, beş yere; son olarak da Muratpaşa'ya 22 kez ikramiye çıktığı söyleniyor. Bu, aritmetik ihtimallerle açıklanabilecek bir şey değil. Bu konuda hüküm kurarcasına konuşmak da kesinlikle yanlış. Teknik boyutları olan, teknik inceleme yapılması gereken bir hadiseden söz ediyorum. Tam da bu sebepledir ki, yürütme organının bir idari soruşturmayı ivedi olarak yapıp kamuoyunu bilgilendirmesi gerekir. Yasama organının, araştırma komisyonu kurulmasını engellememesi gerekir. Defalarca verdiğimiz soru önergelerimize tatminkar açıklamaların getirilmesi gerekir. Söz gelişi, TRT'nin canlı yayın çekilişleri neden iptal edildi? Bu çok canlı bir dinamik. O canlı yayınların iptal edilmesiyle birlikte, bu konudaki iddiaların daha da yoğunlaştığını görüyoruz. O canlı yayın başlı başına bir denetim olarak ortaya çıkıyordu. Bunların hiçbirisine cevap alamadık. 

'USULSÜZLÜK İDDİALARI HALEN CİDDİYETİNİ KORUYOR'

İddialarınız gerçekten de ciddi iddialar, peki yürütme ve yasama bu iddiaların altında kalmaktan korkmuyor mu sizce ya da engelleniyor mu bu konuların araştırılması? 

Bu iddialar ciddidir ve siyaset kurumunun bu konuları siyaset kurumunun 25 ve 26'ncı dönemde de ısrarla takip etmesi gerekir. Ama siyaset kurumunun da bu anlamda bir fikri takip anlayışı içinde olmadığını görüyoruz. Ben bu konuları 4-5 yıl önce gündeme getirmiştim. Şimdi ne zaman Milli Piyango ile ilgili yeni iddialar gündeme gelse herkes beni arıyor. Siyaset kurumu bunu niye gündeme getirmiyor, bunu sorgulamak gerekir. Buyurun gelin, ben size klasörün tamamını vereyim, inceleyin, dünya kadar doküman var. Bu ciddi ve dayanakları olan bir iddiadır. Sorun, yürütme organı idari soruşturmayı neden yapmıyor, yasama organı idari soruşturma yapılmasını neden engelliyor? Bunu ısrarla sormak gerekir. Bu da siyaset kurumunun görevidir. 

Sizce Milli Piyango kurumu üzerindeki iddialar halen ciddiyetini koruyor mu? 

Mili Piyango üzerindeki sis perdesi tüm vehametini koruyor ve sonuçsuz kaldı... Milli Piyango meselesi diğer pek çok konu gibi üstü örtülen, karartılan, gereği yapılmayan bir konu olarak kaldı. Şüpheler aynen varlığını koruyor. TBMM görevini yapmıyor, hükümet görevini yapmıyor, iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumu görevini yapmıyor. Medya olarak olayın bu kritik noktalarını ısrarla vurgulamak gerekiyor. Siyaset kurumunu zorlamak gerekiyor. Siyaset kurumunun günlük ucuz polemiklerin yanı sıra bu iddiaları ısrarla sorması gerekiyor. 

Sizin bu iddiaları gündeme getirmenizin ardından Milli Piyango kurumu özelleştirildi, iddialarınızla bir bağlantısı var mı sizce özelleştirmenin? 

Sorgulanması gereken en önemli gelişmelerden birisi bu özelleştirmedir. Ama maalesef Türkiye'de sorgulama dönemi bitti. Ben bu iddiaları Meclis'te ısrarla takip ederken AKP milletvekilleri yanıma geldi birkaç kez. "Aman vekilim iyi ki bu konuyu gündeme getirdiniz, biz de bu yazılıp çizilenlerden son derece rahatsızız" dediler. Bunun gereğini neden yapmıyorlar, neden yapamıyorlar, o da ayrı bir bahis.