19 Mayıs Perşembe günü yapılan operasyonda yakalanacağını anlayınca kendisini patlatan IŞİD'in Türkiye emiri olduğu belirtilen Yunus Durmaz'la ilgili gazetecileri bilgilendiren Gaziantep valisi Ali Yerlikaya, IŞİD'lilerin stadyumdaki 19 Mayıs kutlamalarına katılanlara dönük eylem planladıklarını, operasyonla birlikte bunun önüne geçildiğini söylemişti.
Vali Yerlikaya 17 Mayıs'ta başlatılan operasyonlar sonucu 30 IŞİD'linin de yakalandığını belirtmişti.
Ancak asıl ilginç olansa Vali'nin geçtiğimiz pazartesi akşamı makamına çağırdığı bir grup gazeteciye yaptığı açıklama. Bu açıklamada vali, daha bir hafta önce IŞİD'lilerin 19 Mayıs kutlamalarına saldırmayı planladıklarını kendisi açıklamamış gibi, bu sefer de IŞİD'lilerin yakalanmadan önce AKP Kurultayı'na saldırma planı yaptıklarını iddia etti. Üstelik bunu bir grup seçme basın mensubuna yapınca Gaziantep'in yerel basını bu durumu protesto etti.
Olayı Sözcü yazarı Saygı Öztürk bugün köşesine şu şekilde taşıdı:
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, geçen pazartesi günü akşam saatlerinde TRT, Anadolu Ajansı, İHA, DHA, Sabah gazetesi ve Habertürk gazetesi muhabirlerini Emniyet Müdürlüğü'ne davet etti. Onlara, “Eğer Yunus Durmaz ve kardeşi Hacı Ali Durmaz yakalanmamış olsaydı, pazar günü AK Parti kongresinde canlı bomba eylemi yapmayı planladıkları anlaşıldı” dedi.
Perşembe günü teröristlerin hedefi Gaziantep'te eylem yapmaksa, pazar günü bunların Ankara'da AKP kongresinde canlı bomba eylemini gerçekleştireceği açıkçası hiç de inandırıcı bulunmadı. Böyle bir eylemi yapacak teröristin önceden gelmesi, keşif yapması gerekir.
Hem böyle bir açıklamayı valinin sadece çağırdığı gazetecilere yapması da şaşırtıcı…
Gaziantep'te 9 televizyon, 16 günlük gazete, 60 haftalık gazete, 17 radyo bulunuyor. Yerel basının etkili ve güçlü olduğu bu ilimizde hiçbirinin çağrılmaması da hayli şaşırtıcı. Vali, işine geldiği zaman yerel basını davet edecek, işine gelmediği zaman davet etmeyecek. Bu kadar da keyfilik olur mu? Üstelik deneyimli bir valiye yakışmayan bir durum ve tutumdur.
Vali, muhtemelen “yukarıdan gelen talimatla” çağırılan “seçilmiş” gazetecilere açıklama yaparken, yerel televizyon ve gazete muhabirleri de Emniyet'in kapısından içeriye bile alınmıyordu. Valinin yaptığı ayrımcılık acaba meslektaşlarımızın “Vali bey, perşembe günü eylemin Gaziantep'te yapılacağını söylediniz, şimdi ise AKP kongresinde yapılacağını söylüyorsunuz. Bunun hangisi doğru?” diye sormalarını önlemek için mi bu yönteme başvurdu?
Kentin basın tarihinde ilk kez böyle bir durumla karşılaşıldığı için Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti tepkisini bildiriyle açıkladı. Bunun üzerine valilik, gazetelere sus payı olarak ahilikle ilgili paralı ilan verdi. Ancak gazetelerin çoğu bunu kullanmama kararı aldı.
“AK Parti kongresinde eylem yapılacaktı” demek için yerel basını sattılar.