Aladağ tarikat yurdu yangını davasında karar verildi

Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancılar'a ait kız yurdunda üç yıl önce çıkan yangın sonucunda 11’i öğrenci 12 kişi yaşamını yitirdi. Olay ile ilgili davanın karar duruşması bugün Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tüm yurt yöneticilerine ceza verildi. Kamu görevlisi sanıklar hakkında ölüme sebebiyet olma suçundan beraat kararı verildi, görevi kötüye kullanma suçundan…

Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancılar'a ait kız yurdunda 29 Kasım 2016’da çıkan yangında yaşamını yitiren 12 kişi için bugün Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde adalet aranıyor.

3 yıl önce çıkan yangında eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç’in kızı Sare Betül Genç, 8’inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7’nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6’ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek ile 5’inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ve Cennet Karataş yaşamını yitirmişti.

Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yurt yangınıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, kızını da yangında kaybeden yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı. Ara duruşmalarda sanıkların tamamı tahliye edildi. Haklarında soruşturma izni verilen memurların da yargılanmalarına başlanmasıyla sanık sayısı 18’e yükseldi. 

Tüm yurt yöneticilerine ceza verildi. Yurt Müdürü Sanık Cuma Ali Genç 11 yıl 1 ay 10 gün, Dernek başkanı Sanık İsmail Uğur 12 yıl 2 ay 20 gün, Yurt müdür yardımcısı Sanık Mahmut Deniz 10 yıl, Dernek yöneticisi sanıkların 8 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Kamu görevlisi sanıklar hakkında ölüme sebebiyet olma suçundan beraat kararı verildi, görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildi.

Duruşmaya aileler, '‘Adalet mücadelemiz, başka canlar yanmasın diyedir. Aladağ’ı unutma unutturma’' pankartı açarak geldi.

'BU DOSYA EĞİTİM HAKKI DOSYASIDIR'

Avukat Can Atalay  mahkemede söz alarak, yurdun kaçak olduğunu ve dosyaya bu konuda sahte belge sunulduğunu söyledi. Yurdun 44 yıl boyunca kaçak işletildiğini kaydeden Atalay, "Bütün kamu görevlileri bunu bilecek sonra illiyet bağı kesildi diyeceksiniz; bu durum vicdanla dahi bağdaşmaz" dedi. Avukat Can Atalay sözlerine şu şekilde devam etti:

"Yurt binası yıkıldı, delil karartarak şüphe yaratılmaya çalışıldı. Bulaşık yıkarken çocukların ellerini elektrik çarptığı gerçeği gözardı edilmeye çalışıldı. Bu dosya eğitim hakkı dosyasıdır. Yoksul insanların çocuklarının eğitim alıp alamaması dosyasıdır. Savcının istediği cezalar, 11 kız çocuğu ve 1 genç kadının öldüğü bir dosya için yeterli değildir. Cemaatin menfaati öncellenmiştir, öngörmüşlerdir ve öngördükleri sonucun meydana gelip gelmemesini umursamamışlardır. Kamu görevlilerinin fiilleri ile sonuç arasındaki illiyet bağı kesilmemiştir. Kamu görevlileri etkili denetim yapmamış, tespit ettikleri eksiklikleri gidermek için hiçbir adım atmamışlardır."

'BİZ PARA İSTEMİYORUZ, CANIMIZIN DERDİNDEYİZ'

Avukat beyanlarının ardından İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş'ın müdafii Berkay Dikici tazminat ödemeleri ile ilgili beyanda bulununca aileler “Biz para istemiyoruz, canımızın derdindeyiz, canlarımızı aldınız” diyerek tepki gösterdi.