AKP iktidarında adaletin fotoğrafı...

İliksiz cübbede düğme arayan Danıştay Başkanı, Saray'da yapılan adli yıl açılış törenleri, Erdoğan'ın tek bir cümlesiyle gelen tutuklama veya tahliyeler... AKP yargısının fotoğrafını veren bu kısa özete bugün Saray'da yapılan törenle göreve başlayan yargı mensupları da ekleniyor. Kısacası yargıda AKP mahkemeleri dönemi yaşanıyor. Avukat Başar Yaltı ve eski Yargıçlar Sendikası…

Ali Ufuk Arikan

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana sürekli olarak yeniden yapılandırılan alanların başında "yargı" geliyor.

Sürekli yargıda reformdan söz eden AKP, attığı her adımdan sonra yeni bir paketin hazırlığına girişiyor.

2007 yılından itibaren yargıyı Cemaat adlı çeteyle ortaklaşa olarak yöneten AKP, çıkan büyük kavganın ardından yargıdaki kontrolü tamamen kendi elinde toplamış oldu.

İliksiz cübbede düğme arayan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Rize'de çay toplayan Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanları ve Saray'da yapılan adli yıl açılış törenleri...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tek başına ağırlığını koyduğu yeni yargı tablosu öyle bir noktaya ulaştı ki, mesleğe kabul edilen hakim ve Cumhuriyet Savcılarının kura töreninin Erdoğan'ın Saray'ında yapılmasına dahi karar verildi.

Avukat Başar Yaltı ve eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, töreni soL'a değerlendirdi.

'TÖRENİN SARAY'DA YAPILMASI, AKP GENEL MERKEZİ'NDE DE YAPILDIĞI ANLAMINA GELİYOR'

Avukat Başar Yaltı, "Yargı açısından, yargıçlar açısından en önemli başlıklar yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkin olmasıdır" derken, bu üç başlıktaki duruma ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Bağımsızlık kurumsal bir başlık. Yargı sistemi, yargı organı kuvvetler ayrılığının gereği olarak kimseden emir almadan karar verebilmelidir" diyen Yaltı, var olan tabloya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Bağımsızlık başlığı bunu içerir. Tarafsızlık ise öznel bir durumdur. Yargıçlar kürsüye çıktığında Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre karar vermeli, verebilmeli. Ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu durum malum. Yargı FETÖ'nün elinden çıktı, şimdi de AKP'lileşen bir hal aldı. Saray'da yapılacak bu törenin anlamı da budur. Cumhurbaşkanlığı daha önceki dönemlerinde olduğu gibi bağımsız, tarafsız bir makam olarak değerlendirebilseydi, teorik olarak söylenecek bir şey kalmazdı. Ancak şu anda cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Yaptığı tüm açıklamalar da bu çerçevede ele alınmalıdır. Törenin Saray'da yapılması, AKP Genel Merkezi'nde de yapıldığı anlamına geliyor...

'TÜRK YARGI SİSTEMİNİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM OLDUKÇA VAHİM'

Bu tablonun bir diğer önemli başlığı da başta söylediğim gibi yargının etkin olmasıdır, bunu bağımsızlık ve tarafsızlığa bağlayarak söylüyorum. Bir mahkeme kararını verirken, eğer kanaatlerini bir siyasi partinin bakış açısına göre veriyorsa, ki bunun olmaması imkansız, ortada etkinlik başlığını tartışacak bir tablo da kalmaz. Törenin yapıldığı yere baktığımızda her şey açık açıkça görülüyor aslında. Yargı hiyerarşisinin en üstündeki kurum olan AYM bir karar alıyor ve bu Saray'a ters diye mahkemeler tarafından uygulanmıyor. Bu bakımdam Türk yargı sisteminin içinde bulunduğu durum oldukça vahimdir. Yargı siyasallaşmıştır, buna her görüşten avukat katılıyor. Yaptığım doktora çalışmasına göre, yüzde 82,5 oranında bir avukat kitlesi bu şekilde düşünüyor."

'AKP'DEN REFERANSINIZ YOKSA YARGIÇ OLAMAZSINIZ DÖNEMİ'

Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Ankara 11'inci Aile Mahkemesi Hâkimliği görevinden alınarak Urfa'ya sürgün edilen ve sonrasında mesleği bıraktığını açıklayan eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'deki yargıçlara ilişkin raporuna dikkat çekti.

"Burada yargıçlar muhalif bir ruhla yetiştirilmelidir deniliyor. Burada 'muhalif' ifadeleriyle kastedilen şey, yargıçların yürütmeye bağlı olmaması, tarafsızlığı içselleştirmiş olmasıdır" diyen Karadağ, "Oysa bizde yapılmak istenen şey, tam tersi.  Yargıçlar alınırken, 'AKP'den referans getirmezseniz yargıç ve savcı olamazsınız' deniliyor. Yargıç ve savcı adaylığına bile kabul edilmiyorlar. Sınava katılanlar şunu biliyor artık, referansınız olmazsa sınava giremezseniz bile. Referansınız güçlü değilse de mülakatı geçemezsiniz. Saray'da bu törenin yapılması, Türkiye'de egemen güç Saray'dır, bunu unutmayın mesajının verilmesidir. O nasıl düşünür diye düşüneceğiz yer Saray'dır, Meclis değil mesajıdır bu. Yasalar Saray'ın düşündüğü gibi uygulanır mesajının meseleğe yeni başlayan savcı ve yargıçların kafasına sokulması için bu törenin yeri seçilmiştir" ifadelerini kullandı.