AKP-CHP işbirliğinde son nokta: Ankara'da neler oluyor?

Ankara'da belediye çalışanı emekçiler tam 25 yıldır bir kooperatif üzerinden ev sahibi olmayı bekliyor. Ancak emekçilerin 25 yıllık hayali önce Melih Gökçek'e, sonra da AKP'ye yakın inşaat şirketi YDA'ya ve CHP'li Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen'e takıldı. Kooperatif üyesi yurttaşlar, 25 yılın kısa hikayesini ve gelinen son durumu soL Haber'e anlattı...

Ali Ufuk Arikan

Ankara'daki Akçalı Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi'nde yaşananlar, AKP-CHP ve patronların nasıl ortaklaştığının en net göstergesi olmaya devam ediyor. Rant için el sıkışan üçlü, bir kez daha mahkeme kararlarını hiçe sayarak çalışmalara başladı.

Yıllardır ev sahibi olmayı bekleyen yurttaşlar, kendilerine yapılan haksızlıklara isyan ederken, yeniden başlayan projeye karşı Çankaya Belediyesi'ne giderek tepkilerini dile getirdi.

25 YILLIK BEKLEYİŞ

25 yıl önce dönemin belediye başkanı Murat Karayalçın tarafından Büyükşehir Belediyesinde çalışan tüm kamu emekçilerinin konut sahibi olması için yapılan arsa tahsisi yıllardır sürüncemede kaldı.

Tahsis edilen alanın, yoğunluğu düşük, dubleks konut alanı olarak planlanması nedeniyle her kooperatif üyesine bir konut düşmeyeceği gerekçesiyle 4 bin olan olan sayısı, ortaklığını devretmek isteyenlerin hisseleri kooperatif tarafından satın alınarak 3 bin 381'e düşürüldü.

ÖNCE GÖKÇEK'E PAY...

Melih Gökçek, 1994 yılında belediye başkanı olduktan sonra kooperatif yönetiminin bütün çağrılarına rağmen tapu devri yapılmazken, 2005 yılında yeni dönem belediye bürokratlarından 35 kişinin genel kurul kararı ile ortak yapılması sonucunda arsanın tapu kayıtları kooperatife devredilmişti.

1993 yılında başlayan süreç 2007 yılında Çankaya Belediyesinin hazırladığı imar planı ve Büyükşehir Belediyesinin verdiği onayla inşaat yapılabilir duruma geldi ancak işler yine karıştı.

Kooperatif yönetim kurulu, Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığına 2010 yılında yoğunluk artışı için müracaat etti ancak “alanda yoğunluk artışı yapılamaz” cevabı alındı.

GÖKÇEK DAHA FAZLASI İÇİN DEVREDE

Tam da bu sırada kooperatif yönetiminin çaresiz kaldığını anlayan Melih Gökçek, kooperatife adres olarak AKP'ye yakınlığıyla bilinen inşaat şirketi YDA'yı gösterdi.

28 Şubat 2011 tarihinde Kooperatifin 4. Olağanüstü Genel Kurulu'nda arsaların bulunduğu alanın kentsel dönüşüm kapsamına alınması amacı ile hazırlanan sözleşme, ortaklara dağıtılmadan, genel kurulda okunmadan, yönetim kurulunun ortakları yanlış yönlendirilmesi sonucunda oy çokluğu ile kabul edildi. Hükümete yakınlığı ile bilinen, YDA firmasının kuruluşu ATM şirketine yoğunluk artışı yapma ve konutların yapılması için yetki verildi ve yüklenici firma ile 11 Mart 2011 tarihinde sözleşme imzalandı.

2012 yılında belediyeye, “konut sayısının ortak sayısına yetmediği” iddiasıyla ikinci kez yoğunluk artışı talebinde bulunuldu.

Bu talebin ardından yoğunluk tam 4,2 kat artırıldı.

Bu süreçte Bülent Tanık başkanlığındaki Çankaya Belediyesi ve Şehir Plancıları Odasının açtığı davaların ardından tüm planlar iptal edildi.

Gökçek inşaatın başlaması için çeşitli girişimlerde bulunsa da bu adımlardan sonuç alamadı. Ancak arsada devam eden krizin seyri Çankaya'nın belediye başkanlığı koltuğuna Alper Taşdelen'in oturmasıyla birlikte değişti.

Taşdelen, skandal proje değişikliklerini bir çırpıda onayladı.

Bu maddeler ile kooperatife tahsis edilecek konutlar normalden çok daha sıkışık ve yüksek katlı (34 katlı) olarak yapılacakken, Ankara'nın en önemli arazilerinden biri olan arsanın sadece yüzde 18'i kooperatife, tam yüzde 82'si yüklenici firmaya devredildi.

Kooperatif üyeleri soL'a yaptıkları açıklamada, konuya ilişkin Belediye Meclisi'nde yapılan toplantı öncesi bazı CHP'li isimlerin projeye karşı çıktığı, ancak bu isimlerin de grup kararına karşı çıktıkları gerekçesiyle olası bir disiplin soruşturmasına maruz kalmamak için toplantıya katılmadığını ileri sürdü.

OHAL FIRSATÇILIĞI

Bu planlar ve düzenlemeler de mahkeme kararıyla iptal edilirken, OHAL'den yararlanan üçlü bu kez de "olumlu" bilirkişi raporu ve mahkeme kararı çıkartmayı başardı.

Bu kararlar da üst mahkemeden geri dönerken, geçtiğimiz günlerde yine mahkeme kararı hiçe sayılarak 8 ayrı temel için kazı çalışmaları başladı.

YURTTAŞLAR TEPKİLİ

25 yıldır buradaki insanların bir ev sahibi olmak için mücadele ettiğini belirten ve soL'a açıklamalarda bulunan kooperatif üyesi yurttaşlar, başlarına gelen her şeyin koca bir hukuksuzluğun ürünü olduğunu aktardı.

Alana yapılacak evlerin sayısının 3 bin 381'den 12 bine yükseltildiğini belirten kooperatif üyeleri yaşananlara ilişkin şu çarpıcı bilgileri aktardı:

"12 bin konut yapılacak ve bunların sadece 3 bin 381'i kooperatif üyelerine verilecek. Gerisi rant için yüklenici firmanın kontrolünde olacak. Üstelik yapılan değişikliklerle bizim konutların yapılacağı alana özel bir yoğunlaşma kararı alındı. Yani bizim alanımız daraltıldı ve daracık bir alana 3 bin konut yapılacak. Bunun nedeni inşaat firması ve rant aktaracağı kurumlara daha çok mal kalmasının istenmesi. Üstelik sözleşmede yer alan bir maddeyle inşaat ruhsatı verildiği anda ticari alanların tamamının yüklenici firmaya geçmesi de sağlandı. Bu alanda 4 akaryakıt istasyonu, 1 AVM yapılacak. Firma tam bin adet ofise sahip olacak. Tüm bunlar olurken ve bizim sahip olacağımız alan daraltılırken, şehircilik ilke ve kuralları, mahkeme kararları tanınmazken biz sadece hakkımızı istiyoruz. 25 yıldır alamadığımız hakkımızı.

Yapılan 5 bin ve 25 binlik planlar mahkeme kararı ile bozulmuş, binlik planın ise yürütmesi durdurulmuş ve Çankaya Belediyesi yapılan inşaatları mühürlemek zorunda kalmıştı. Ancak yüklenici firma mahkeme kararlarına rağmen yeniden akaryakıt istasyonu, AVM ve bir de hem konut hem de işyeri olacak iki alanda hafta sonunda yoğun şekilde hafriyat çalışması başlatarak yasaları tanımadığını ilan etti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın bozulan planlamalara ilişkin tutumunu merak ediyoruz. Planların bozulması durumunda yeni yapılacak planlamada nelerin olacağını bilmiyoruz. Kooperatif alanlarının devredilmesinin yasalara uygun olmadığı mahkeme kararları sonucu ortaya çıkmasına rağmen şirkete devir işleminin yapılmasının hukuksuz olduğu açık.

Açık bir şekilde açgözlülük yapıldı. Şehircilik planlarına uyulmadı. Biz 34 katlı ve sıkışık binalarda değil, insanca yerlerde yaşamak için bekliyoruz yıllardır. Bozulan ve istenmeyen sözleşmede bile yüzde 35 paya sahip olan bizlere şimdi yüzde 18'lik bir alan dayatılmak isteniyor. Bu adımların hepsi yüklenici firmaya ve çıkar ortaklarına yarar sağlıyor, biz yurttaşlara değil."