Ahmet Altan: Zekadan ve hukuktan yoksun bu cılız metin savunmayı hak etmiyor

15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan isimlerden Taraf gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, savunmasında, "Sayın Yargıç, İddianame olduğu ileri sürülen, zekadan ve hukuktan yoksun, ağırlaştırılmış müebbet gibi heybetli bir cezayı taşımaya mecali yetmeyen bu cılız metin ciddi bir savunmayı asla hak etmiyor" dedi.

15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddiasıyla yargılanan 17 sanık hakkında açılan davada,, bir dönem AKP'ye büyük destek veren Taraf gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan da savunmasını yaptı.

Hürriyet'te yer alan habere göre, "Sayın Yargıç, İddianame olduğu ileri sürülen, zekâdan ve hukuktan yoksun, ağırlaştırılmış müebbet gibi heybetli bir cezayı taşımaya mecali yetmeyen bu cılız metin ciddi bir savunmayı asla hak etmiyor" diyen Altan, şu ifadeleri kullandı:

İddianame de karmakarışık bir yalan çorbasına dönmüş. Onun hemen altında Osman Bey isimli bir gizli tanığın sözleri yer alıyor. Osman Bey, Gezi sırasında Cemaat'ten insanların gizli hesaplardan hükümet aleyhtarı twitler attığını söylemiş. Hükümet aleyhtarı twit atmanın niye darbecilik suçu olduğunu anlamadım. Bunun benimle alakasını ise hiç anlamadım.Gizli ya da açık, ben hayatımda tek twit bile atmadım.Bu olayın benimle ya da bu iddianameyle ilişkisi ne? Anlayan beri gelsin.Bu tür saçmalıklarla biz aylardır hapis yatıyoruz, üstelik bir de müebbet hapis isteniyor hakkımızda."

"Darbeyi yönettiği iddia edilen adamları tanıdığı iddia edilen adamları tanıdığımıza dair ilk tanıklık. Bu Nurettin Veren, Alaattin Kaya'nın benimle, Mehmet Altan'la, Nazlı Ilıcak'la Fethullah Gülen arasındaki ilişkiyi sağladığını ve bizim Alaattin Kaya ile sık olarak görüştüğümüzü bildiğini söylüyor. Dikkat edin, “bildiğini" söylüyor. Mehmet Altan'la benim 10 yıllık telefon kayıtlarımızı incelemişler ve Alaattin Kaya'yla görüşmelerimizin yekünunu da çıkarıp iddianameye koymuşlar. Biz “sık sık görüştüğümüz" söylenen Alaattin Kaya ile 10 yılda kaç kere görüşmüşüz, biliyor musunuz? Mehmet Altan 10 yılda sadece bir kere görüşmüş Kaya ile. O da 2008 yılında. Ben de sadece iki kez 2010 ve 2012 yılında konuşmuşum. Daha sık görüştüğümüz bir adam da olabilirdi, bu herhangi bir suçun kanıtı olmazdı. Ama suç olmayan bir eylem hakkında söyledikleri bile yalan."

"Darbeyi yönlendirği iddia edilen adamları tanıdığı iddia edilen adamları tanıdığımız iddiası var. Ben Önder Aytaç'la karşılaştığımda AKP hükümetinin danışmanı ve Polis Akademisi'nin öğretim görevlisiydi. Bana Taraf Gazetesi'nde yazmak istediğini söyledi. Ben de mümkün olduğunca geniş yelpazeli bir yazı kadrosu istediğimden “olur" dedim. Savcının, beni darbeyle ilişkilendirmek için adını iddianameye yazdığı Önder Aytaç, benim işine son verdiğim sanırım tek yazar. 'Apo idam edilsin" dediği için yazılarına son verdim. Taraf Gazetesi'nde her görüşe yer vardı ama insanların ölümünü, öldürülmesini, devletin cinayet işlemesini isteyenlere yer yoktu. Üçüncü isim de Ekrem Dumanlı. Şimdi benim Alaattin Kaya'yla, Önder Aytaç'la bir ahbaplığım yoktur ama Ekrem Dumanlı'yla vardır. Ekrem, edebiyattan, sinemadan, bokstan, futboldan, benim de sevdiğim bu konulardan anlayan ve hoşlanan bir gazetecidir. Onunla sohbet etmekten her zaman hoşlandım. Bir iki kere buluşup yemek yedik, bir kere de beraber Beşiktaş maçına gittik. Ekrem Dumanlı'yla telefonda konuştuğum için üç müebbedi hak ediyorsam Beşiktaş maçına gittiğim için herhalde elli kere falan müebbedi hak ediyorumdur. Biz konuştuğumuzda ben Taraf Gazetesi'nin genel yayın müdürüydüm, Ekrem de Zaman Gazetesi'nin genel yayın müdürüydü. Ben o sıralarda sadece Zaman'ın değil Sabah'ın, Star'ın yöneticileriyle de konuşuyordum."