ABD İHA'ları İncirlik'te kalabilecek mi?

"Sonuçta, ABD'nin Türkiye ile olan ilişkilerinin tonunu acil olarak ve uzun vadede belirlemesinde Hava Kuvvetleri'nin İncirlik’teki İHA misyonunun geleceğine nasıl yaklaştığının özellikle önemli olduğu görülmektedir."

Çeviri: Tahsin Can Nalcı

soL'un notu: ABD'nin Türkiye'de peş peşe düşen İHA'ları, İncirlik Üssü'ndeki Amerikan İHA misyonunu yeniden gündeme taşıdı. The Drive'dan Joseph Trevithick'in aşağıdaki makalesi, İncirlik'teki Amerikan İHA varlığına ilişkin değerlendirmeler yaparken, bu misyonun Türkiye'deki geleceğinin Türk-Amerikan ilişkilerinden nasıl etkileneceğini de tartışıyor.


İki ülke arasındaki gerginlik git gide tırmanırken Türkiye’de ABD’nin İnsansız Hava Araçları arka arkaya düşüyor

İncirlik Hava Üssünden uçan iki MQ-1B Predatör uçağı üç gün içinde düştü ve muhtemelen ABD Hava Kuvvetleri'nin üssünde bulunan toplam operasyonel İnsansız Hava Aracı (İHA) sayısını yarıya indirdi. Predatörlerin hizmetlerini sonlandırmasının beklenmesiyle iki ülke arasında Suriye'deki Kürt gruplarına verilen destekten doğan gerginlik birleşince kazalar ABD-Türkiye ilişkilerinin giderek yorulmasının yanı sıra operasyonlar üzerinde anlık etkiler de yaratabilir.

18 Ağustos 2017'de Hava Kuvvetleri, MQ-1'in güneyde İncirlik yakınlarında düştüğünü doğruladı. 21 Ağustos 2017'de servis, ikinci bir Predatörün Türkiye'nin güneydoğusuna düştüğünü kabul etti.

ABD Hava Harekatı'nın İncirlik’teki etkinliğini denetleyen Hava Kuvvetleri Albayı David Eaglin, kazanın ardından ilk kazanın ardından "Ev sahibi ülkemiz sivillerinin güvenliği ve varlığımızın geri kazanımı ve güvenliği çok önemlidir" dedi ve ekledi: "Hava personellerimiz bu gibi olaylara sürekli cevap vermek için eğitim veriyorlar ve bu durumun ev sahipliği yapan ulus ortaklarımızla ihtilafa düşmeden çözülmesini sağlamak için birlikte çalışıyoruz" dedi.

İHA’ların neden düştüğüne ilişkin detaylar henüz mevcut değil ve her iki talihsiz olay da soruşturma aşamasında. Her iki durumda da yaralanma veya ölüm gibi olaylar bildirilmemesine karşın diğer zararları olduğuna inanan herhangi birinin, onları rapor etmek ve muhtemel geri ödeme talebinde bulunmaları için kendi yasal bürolarını arayabileceğini bildiren bir bildirim gönderildi. İkinci olaya ilişkin sosyal medyada yer alan fotoğraflar ile Predatörün enkazının özel bir mısır tarlasında olduğu ortaya çıktı.

Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı genel olarak yürütülen kampanya dahil olmak üzere bu olayların İncirlik'ten veya ABD askeri misyonlarından gelen Predatör operasyonları üzerinde herhangi bir etkisi olup olmayacağı belli değil. Fakat Hava Kuvvetleri'nin Türkiye üssündeki Predatör kuvvetinin artık yarı güçte olabileceği ihtimali var.

Amerikan askerlerinin Irak'tan resmi olarak geri çekildiği Kasım 2011'de ABD, İncirlik’e Predatörlerden oluşan bir askeri veya sivil hava devriyesi yerleştirmeyi kabul etti. Bir MQ-1 sivil hava devriyesi toplamda dört İHA’ya sahiptir. Hava Kuvvetlerinin sonradan İncirlik'e ek bir sivil hava devriyesi konuşlandırıp konuşlandırmadığını bilmiyoruz.

Ne olursa olsun, Hava Kuvvetleri şimdi muhtemelen Türkiye'de İHA misyonunun geleceği konusunda karmaşık bir kararla karşı karşıya. En azından şu an için hizmetin yarı güç sivil hava devriyesi ile devam etmesi mümkündür, ancak ünitenin Amerikan İHA operasyonlarına damgasını vuran türden kalıcı gözlem yapma yeteneğini büyük ölçüde sınırlayacaktır.

Dört sevk modeli, bir uçağın bir hedef alan üzerinde her zaman istasyonda olduğu, bir diğerinin görevi devralmaya hazırlandığı ve üçüncünün bir yakıt ikmali için üsse geri döndüğü fikrine dayanmaktadır. Dördüncü uçaklar, bir kaza veya bakım durumunda görevi devralmak için yedekte bulunmaktadır.

Fakat, eğer Hava Kuvvetleri ek Predatörleri açığı telafi etmek için İncirlik'e kaydırmaya karar verirse, oradaki MQ-1'lerin yüzde 100'ü son beş yılda etkin bir şekilde yenilenmiş olacak. Eylül 2012'de, Türk üssünden uçan İHA’lardan biri düştü ve onu Ekim 2015'te bir başka aksilik izledi.

2018'e kadar Predatör'ü tamamen boşaltmayı planlayan Hava Kuvvetleri, bunu Türkiye'deki üniteyi daha yetenekli MQ-9 Reaper'a geçirmeye veya sadece İHA operasyonlarını tamamen orada bırakmak için ideal bir anın olabileceğine karar verebilir. Servis sürekli olarak MQ-1s'i emekliye ayırmış olsa da, bunları her zaman birer birer değiştirmedi.

Aralık 2015'te Hava Kuvvetleri, beş yılı boyunca Afrika'da Predatör'u uçurmuş olan Cibuti'deki 60. Seferi Keşif Filosundan feragat etti. Servis, ek Reaper göndermek yerine, ülkenin Chabelley Havaalanı'nda sahip olduğu MQ-9'larla operasyona devam etmeye karar verdi.

O sırada Hava Kuvvetlerinin İHA pilotlarının ve sensör operatörlerinin kronik eksikliği, genel olarak havacıların yetersizliği ve Yemen ve Somali'deki uçaksavar görevlerinde genel bir azalma gibi görünen bir durum olduğu göz önüne alındığında, bu durum mantıklı görünüyordu. Bu operasyonlar sadece Başkan Donald Trump yönetimi altında daha da genişlemeye devam etti.

Irak ve Suriye'de insansız uçaklara olan talebin artık zayıfladığı gibi bir durum görünmemekte ve yakın bir zamanda zayıflayacağı öngörülmemektedir. Böylece, Temmuz 2017'de, Kuveyt'te bulunan Hava Kuvvetleri'nin 361. Seferi Saldırı Filosu, Predatörleri uçurmayı bırakınca filoyu hemen Reaperlar ile değiştirdi.

Operasyonel hususların ötesinde, İncirlik’ten İHA operasyonlarına devam etmenin ya da operasyonları durdurma kararı almanın siyasi bir boyutu olabilir. 2011 yılında oraya ilk geldikten sonra 414. Seferi Keşif Filosu, Türkiye-Irak sınırında Kürtçe kısaltması PKK olan Kürdistan İşçi Partisi'ni hedef alan silahsız istihbarat, gözetleme ve keşif görevlerini en az iki buçuk yıl yerine getirdi.

ABD ordusu, daha sonra, grup kamplarına ve dövüş pozisyonlarına doğrudan saldırılar başlatacak olan Türk meslektaşları ile ilgili istihbarat bilgilerini paylaşacaktı. Gerek ABD gerekse Türkiye, PKK'yi resmen bir terörist örgüt olarak adlandırmıştı.

Yazarın daha önce Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (Freedom of Information Act) yoluyla elde ettiği aşırı düzenlenmiş belgelere göre, Nomad Shadow Operasyonu olarak bilinen bu görev Temmuz 2014'ten itibaren halen devam etmektedir. Ancak bu operasyon, 3. ay sonra Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında yapılan başka bir talep ile yayınlanan ABD'nin aktif Avrupa Komutanlığı operasyonları listesinde yer almadı.

ABD'nin, Türkiye'nin PKK ile mücadelesine verdiği desteği azaltıp azaltmadığına bağlı olmaksızın, iki ülke giderek bu örgütün nasıl ele alınacağı ve Suriye sınırında Kürt gruplarına destek verilmesi konularında ikna olmuş durumda. Savaş Bölgesi'nde geçmişte detaylı bir şekilde açıkladığımız gibi Türk yetkililer, PKK ile daha yaygın olarak ABD'nin temel destek unsurunu oluşturan ve şu sıralar IŞID'in fiili başkenti olan Rakka'da ve diğer bölgelerde gittikçe ilerleyen YPG kısaltması ile bilinen Halkın Koruma Birimleri arasında hiçbir ayrım yapmamaktadır. Söz konusu anlaşmazlık, Türkiye'yi Suriye'de "Gerilimi Düşürme Bölgeleri" olarak adlandırılan bir plan geliştirmeye ve yardım dahil olmak üzere Rusya ile yakın iş birliği yapmaya yöneltti.

Mayıs 2017'de ABD hükümeti Türk meslektaşlarına, YPG'ye verdiği desteği kesme niyetinin olmadığını söyledi. Bir sonraki ay Amerikalı yetkililer, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güvenlik ekibinin Washington'da bulunan ülkenin elçilik binası dışındaki eylemcilerle yaptığı kavga sırasında yaptıkları eylemlere ilişkin ayrıntıları değerlendirmeye yönelik planlarını açıkladılar.

Daha sonra, Temmuz 2017'de, Türk Devleti tarafından yayınlanan bir haber ajansı olan Anadolu Haber Ajansı, Suriye'deki Amerikan kuvvetlerinin yerlerini ayrıntılarıyla anlatan bir hikâyeyi yayınladı ve birçoğu ABD ordusunun Suriye Kürtlerine verdiği desteği sürekli olarak misilleme olarak gördü. YPG'nin resmi medya organı Ağustos 2017'den önce, Suriye'de Türk destekli isyancılara saldıran Kürt savaşçıların yer aldığı bir video yayınladı ve mevcut gerginlikleri daha da kızdırdı.

Dolayısıyla MQ-1'leri doğrudan değiştirme ya da İncirlik'teki operasyonu sürdürmeksizin Türkiye'den kaldırmayı planlamak hem Türk hükümetiyle hem de Suriye'deki Kürt gruplarıyla olan ABD hükümet ilişkileri üzerinde diplomatik bir etkiye sahip olabilir. Amerikan destekli Suriye Demokratik Güçleri sözcüsünün Reuters'e, ABD ordusunun yakın gelecekte ülkede kalmasını beklediğini açıklaması göz önüne alındığında sınır boyunca durumun giderek daha da karmaşık hale gelme ihtimalinin zaten mevcut olduğu görülebilir. Pentagon, daha sonra, IŞİD'in yenilgisinin ötesinde Suriye'deki operasyonlar için herhangi bir plana sahip olduğunu inkâr etti.

Bunun üzerine, 2016'daki darbe girişiminin ve o zamandan bu yana Erdoğan'ın yönetimindeki Türk hükümetinin giderek otoriter eğilimlerinin İncirlik'teki operasyonların geleceğini nasıl etkileyeceği üzerine genel bir tartışma yapılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri şimdiye kadar Pennsylvania'da kendi kendine sürgünde yaşayan ve Türk makamlarının ayaklanmayı ilk etapta kışkırtmakla suçladığı Fethullah Gülen'i iade etmeyi reddetti.

Sonuçta, ABD'nin Türkiye ile olan ilişkilerinin tonunu acil olarak ve uzun vadede belirlemesinde Hava Kuvvetleri'nin İncirlik’teki İHA misyonunun geleceğine nasıl yaklaştığının özellikle önemli olduğu görülmektedir.