15 yaşındaki Onur’un cezaevindeki ölümünün sorumlularına ceza yok!

Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde gördüğü şiddet nedeniyle beyin kanaması geçiren ve hayatını kaybeden Onur Önal’ın ölümünde sorumluluğu olduğu belirtilen cezaevi idaresine ceza çıkmadı.

Maltepe Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde gördüğü şiddet nedeniyle beyin kanaması geçiren ve hayatını kaybeden Onur Önal’ın ölümünde sorumluluğu olduğu belirtilen cezaevi idaresine ceza çıkmadı.

20 Mayıs 2014’te tutuklanan Önal, 31 Ağustos’ta koğuş arkadaşlarının fiziksel şiddetine maruz kalmıştı. 1 Eylül’de beyin kanaması nedeniyle Marmara Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Önal, 20 Eylül’de yaşamını yitirmişti.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporunda, cezaevi idaresinin mahkumlar arasındaki şiddete müdahale etmeyerek görevini ihmal ettiği belirtilmişti.

Onur’u ölümüne dövmekle yargılanan sanıklardan Can Boz’a 10 yıl 10 ay, Mehmet Özdemir’e ise 12 yıl altı ay hapis cezası verilmişti. Mahkeme, suç tarihinde yaşları 18’den küçük olan iki sanığa, ‘iyi hal’ indirimi uygulamıştı. Dosya hala Yargıtay’da.

MÜDÜRE BERAAT

Cumhuriyet’ten Hilal Köse’nin haberine göre Önal’ın ölümüyle ilgili yargılanan dönemin cezaevi müdürü Naci Yıldız, ikinci müdür Suat Karhan, baş memur Hamza Bal ve altı infaz koruma memuru için dün karar açıklandı.

Mahkemeye tutuksuz sanıklardan Hasan Köklen ve Hamza Bal ile şikayetçi anne Nurcan Önal ve ağabey Özkan Önal katıldı.

Mahkeme, ‘görevi ihmal’den yargılanan müdür Yıldız, infaz koruma memurları Serkan Atalar, Naci Mutlu, Fatih Atmaca ve Hamza Bal’ın beraatine karar verdi.

İkinci müdür Karhan, infaz koruma memurları Hasan Köklen, Mehmet Önal, Deniz Şahin ise aynı suçtan üçer ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, sanıkların geçmişini, sosyal ilişkilerini, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını, cezanın sanıkların geleceği üzerindeki olası etkisini dikkate alarak cezayı ikişer ay 15’er güne indirdi.

Sanıkların daha önce sabıkasının olmaması sebebiyle cezaları ertelendi.

"SORUMLULAR AKLANMIŞTIR"

Karara itiraz edeceklerini belirten ailenin avukatı Gülizar Tuncer şunları söyledi: 

“Türkiye’de hala cezaevlerinde çocuklar, taciz ve tecavüzlere maruz kalıyor. Yaşam hakları ihlal ediliyor. Bunun en temel nedenlerinden biri devletin ve cezaevi idaresinin sorumluluklarının gereğini yerine getirmemeleri. Diğeri de yargı organlarının bu tür olaylarla ilgili açılan soruşturma ve davalarda mağdurlardan yana değil de kamu görevini yürüten cezaevi görevlilerinden yana tavır almasıdır.”

Bütün suçun suça sürüklenen iki çocuğa yüklenerek cezaevi idaresi ve devletin aklandığını kaydeden avukat şöyle devam etti: 

“Mahkeme, olayda birinci derecede sorumluluğu olan, ölüme sebebiyet vermekten yargılanmaları gereken sanıklara, görevi ihmalden verdiği cezayı bile iyi hal indirimleriyle asgari sınıra indirip ertelemiştir. Bu kararlar caydırıcı olmadığı gibi bu suçları teşvik edici niteliktedir. Bu kararlar verildiği müddetçe daha çok çocuk ölümleri yaşanacaktır .”