10 Ekim'de sabahın erken saatlerinde Ankara Garı önünde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla düzenlecek Barış Mitingi için binlerce yurttaş bir araya gelmişti. Miting için yürüyüş hazırlıklarının yapıldığı sırada, saat tam 10.04'de arka arkaya iki farklı noktada canlı bomba saldırıları gerçekleştirildi.
10 Ekim 2015 sabah 10.04'te karşı karşıya kalınan tablo, ülke tarihinin en karanlık sayfalarından biri olarak kayıtlara geçti. Tam 107 yurttaş saldırı sonrasında yaşamını yitirdi, yaralı sayısı ise 500'ün üzerindeydi.
KAN GÖLÜ SONRASI GAZ BOMBASI...
Ankara'nın merkezinde 100'ün üzerinde kayıp, 500'ün üzerinde yaralının olduğu dakikalarda mitingin "güvenliği" için alanda bulunan polisler, yaralı halde bulunan yurttaşların üzerine gaz bombalarıyla saldırdı.
Polisin gaz bombasının ambulanslardan önce katliam alanına ulaştığı sırada AKP'liler, sosyal medyadan "kendilerini patlatıyorlar" demeye başlamıştı bile. AKP'nin yayın organları Star ve Akşam katliamda hayatını kaybedenleri hedef alıp katliamda yaşamını yitirenlerin söylediği türküyü ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı suçlamayı başaracaktı.
BAKANLAR KAÇTI, BİNLER SOKAKLARA İNDİ
Katliamın ardından meydana gidip incelemede bulunmak isteyen İçişleri Bakanı Selami Altınok, Adalet Bakanı Kenan İpek ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yoğun protestolar nedeniyle alandan kaçmak zorunda kaldı.
Kanlı tablonun ardından ülkenin birçok yerinde binlerce yurttaş sokağa çıkarak hükümeti istifaya çağırdı.
10 EKİM'İN ARDINDAN: İSTİHBARATIN BİLGİSİ VARDI
Ankara'nın merkezinde yaşanan bu büyük katliamın hemen sonrasında başlayan "güvenlik tartışmaları" ortaya çıkan bir istihbarat metniyle tamamen anlamını yitirdi. 10 Ekim’deki patlamadan tam 25 gün önce, 14 Eylül 2015’te, IŞİD’in mitinglerde birden fazla canlı bombayla saldırı yapacağına dair istihbarat bilgisinin Emniyet'e ulaştığı ortaya çıktı.
ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇTİ...
AKP'nin cihatçı çetelere emanet ettiği sınırlar patlamaya hazır bomba olduğunu açıkça ilan ederken, katliamın bir numaralı siyasi sorumlusu olan AKP, kendini aklamak için göstermelik bazı operasyonlara imza atmakla yetindi. Katliam sonrasında ise saldırıda yer alanların neredeyse tamamının polisin "takibinde" olduğu ortaya çıktı. Üzerinden tam bir yıl geçen katliam düzenin tüm kirini gözler önüne sererken, ölülerin ve yaralıların üzerine atılan gaz bombaları ise AKP Türkiyesi'nin en net özetlerinden biri oldu.
KATLİAMI ANMAK YASAK
Katliamın aydınlatılması için aradan geçen bir yılda en ufak bir adım atmayan AKP, 10 Ekim'in yıl dönümünde yapılacak anmayı ise yasakladı. Ankara Valiliği, 10 Ekim’de gar ve yakın çevresi olmak üzere tüm Ankara genelinde her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılmasını yasakladı.
10 Ekim Ankara Katliamı’nın birinci yılında Bursa’da yapılacak anma etkinliğine ise polis saldırısı gerçekleştirildi.
