Spor Bakanı'ndan kulüplere ve taraftarlara akıl almaz tehditler!

Bugün oynanacak Süper Kupa Finali öncesinde Zaman gazetesine bir röportaj veren Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, adeta tehdit yağdırdı.

(soL - Haber Merkezi) Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, statlardaki tansiyonun artması halinde bunun bedelini kulüplerin ağır şekilde ödeyeceği tehdidinde bulundu.

'Futbolu bitirir'
“Stadyumları şiddetin, siyasi gösterilerin merkezi haline getirenler hukuki bedelini öder” diyen Kılıç, bu durumun Türk futbolunu, kulüpleri ve yöneticileri bitireceği söyledi.

Yasadaki yaptırımların işletileceği, olaylar bitmedikçe elektronik biletin olacağı, spor savcısının göz açtırmayacağı belirten Kılıç, “Can yanabilir, radar var” dedi.

Bakan, kulüp yöneticilerine de “40 gün sussunlar, sporda polemik kalmaz” sözleriyle ayar verdi.

Gezi tehdidi: 'Bedelini öderler'
Gezi Parkı eylemlerinin tribünlere taşınması durumunda sporun ciddi zarar göreceğini ileri süren Kılıç, “Futbol taraftarı arasına siyasi nifak sokanlar, bedelini öder. Kanunda bedeli neyse. Stadyumlar siyaset yeri değil. Kaldı ki, kulüp başkanı ve yöneticilerinin bilgisi dışında bu tür kitlesel eylemlerin yapılabilmesi mümkün değil. Statlarda güvenliğin sağlanması kulüplerin sorumluluğunda. Çakmak, taş, şişe nasıl girer?” dedi.

'Burası muz cumhuriyeti değil yapan 24 saat içinde bulunur'
Gezi eylemlerine ilişkin Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Taraftar gruplarının arasına birileri sızmak isterlerse burası muz cumhuriyeti değil. 30 senedir terörle mücadele eden bir devletiz. Bir-iki, yaşanır. Üçüncüde kontrol altına alınır. Olayların arkasında kim var, tahrik eden kim, kulüpler nereye kadar içinde? Devlet, 24 saat içinde lamba gibi ortaya koyar. Polisle, yargıyla kimseyi korkutmuyorum ama bir eylem için senelerce men cezası almak, kulübü ve kendini ateşe atmak kimseye bir şey kazandırmaz. İnsanlar çocuklarını maça, cepheye mi korkusuyla gönderir hale gelirse bu durum Türkiye’de futbolu, kulüpleri, yöneticilerini bitirir.”

'Uyarıyorum statlarda radar var'
“Tahrikkâr konuşan kulüp başkanı bir yaptırıma maruz kalmayacak mı? Yayınlar, yazılar, kışkırtılan kitleler. Bir sorumluluk oraya çıkmayacak mı?” diye soran Kılıç, tehditlerini şöyle sürdürdü:

"Spor savcısı, kamera ve elektronik bilet uygulamalarına da değindi. Sporun tepesindeki isim, “Kanunun uygulanacağını herkes bilecek. Temennim can yanmaması ama yanabilir. Uyarıyorum, radar var.” ifadelerini kullanırken ekledi: “Spor savcıları, müsabakaları yerinde izleyecek. Doğrudan görecek. Raporlar, görüntüler önüne gelecek. Kimin hangi koltukta oturduğunun tespiti için elektronik bilet uygulamasına geçiyoruz. Burada bir fişleme yok. Elektronik bilet tribünlerde yaşanan olaylardan çıktı. Olaysız bir sezon geçirebilirsek zannediyorum bir daha konuşulabilir. Elektronik bilet güvenlik, suç işleyeni bulmak ve bir daha stadyuma girmesini engellemek amaçlı.”

Üniversiteye de tehdit: 'Sabıka kaydı düşürmesin'
Spor kulüplerini, taraftarlarını, yazarlarını tehdit eden ve hızını alamayan Kılıç, bu kez üniversiteleri de hedef aldı:

Gezi eylemlerini üniversitelerde de deneyebilirler. İstediğimiz, öğrencilerin karşı karşıya gelmemesi. Birisi eğitim almama hakkını kullanmak istiyorsa bahçede oturur, boykot hakkını kullanır. Ama, amfide ders yapan öğrencinin hakkını kısıtlamaya kalkarsa devlet gereğini yapar. Eylemciler, eyleme katılmayanların bu hakkını kısıtlayamaz. Çağrım şu: Kimse hayatını karartmasın, geçmişine sabıka kaydı düşürmesin.