Futbolda şike iddianamesinin ek klasörleri dün yayınlandı. Davaya bakan 16.Ağır Ceza Mahkemesi, 70 klasörden oluşan iddianame eklerini taraf avukatlarına dağıtmaya başladı.
İddianame eklerinde sanıkların ifadeleri, tanıkların ifadeleri, sanıklardan elde edilen deliller, dinleme ve izleme kararları, fiziki takiplere ilişkin fotoğraflar, sanıkların telefon görüşmelerine ilişkin dökümler ve aramalarda ele geçirilen belgeler yer alıyor. Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılığın aralarında FİFA, TFF, spor kulüpleri ve kolluk kuvvetlerinin de aralarında bulunduğu birçok kurumla yaptığı yazışmalara da ek klasörlerde yer verildi.
CNN Türk'ün haberine göre 68. klasörde, sanık Şekip Mosturoğlu'yla ilgili Uluslararası Yardım Biriminde çalışan bir dedektif yardımcısının ilgili makamlara gönderdiği yazısına yer verildi. Yazıda, "Mosturoğlu'yla ilgili Türkiye'de bir soruşturma yürütüldüğü istihbaratını aldım. Sahip olduğum diğer bir bilgi ise kendisinin Birleşik Krallık içerisinde bir miktar dolar hesabı bulunmaktadır. Görünüşe göre bu hesapta, kendisinin Türkiye'deki suçlarından elde ettiği gelirlerin bulunması kuvvetle muhtemeldir. Bizden talep edildiği takdirde bu hesabı dondurabiliriz. Bu işlemi Interpol aracılığıyla yaparsak çok fazla zaman alacağını düşünüyorum" denildi.
69. klasörde HSYK'nın savcılıktan istediği belgelere ilişkin talep yazısı yer alıyor.
70. klasörde içerisinde güvenlik kamerası kayıtları, MOBESE görüntü kayıtları, inceleme ve video kayıtları, HTS kayıtları, fiziki takip tutanak ve görüntülerini içeren 36 adet CD'den birer örneğin alınarak adli emanete gönderildiği ifade ediliyor.
Etik Kurulu’nun raporu basına yansıdı
Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) 11 Temmuz'da görevlendirdiği Etik Kurulu'nun 26 klasör belge inceleyerek hazırladığı şike raporu basına yansıdı. Sabah Gazetesi’nin haberine göre, 15 Ağustos'ta tek nüsha olarak hazırlanan "TFF Etik Kurulu İnceleme Raporu"nda bazı maçlarla ilgili belgelerin yeterli görülmediği belirtildi. Raporda savcılığın gizlilik kararının kalkması veya iddianamenin düzenlenmesiyle birlikte delillerin kamuoyuna açılmasından sonra, yeni delillere ulaşılması ve TFF'nin tekrar görev vermesi durumunda yeniden inceleme yapılabileceği kaydedildi. Lisanssız, yetkisiz futbolcu menajerleri gibi "futbol ailesi" dışındaki kişilerin fiilleri de değerlendirildi.
Raporda Fenerbahçe’nin 5 maçta şike, 6 maçta teşvik ve teşvik teşebbüsünde bulunduğu belirtildi. Şampiyonluk maçı olan ve 4-3 Fenerbahçe'nin galibiyeti ile sonuçlanan 22 Mayıs tarihli Sivasspor-FB maçı da dahil olmak üzere 11 maçta başta FB Başkanı Aziz Yıldırım olmak üzere bazı FB'li yöneticilerin şike yaptığı, teşvik primi verdiği, teşvik primi teşebbüsünde bulunduğu şike faaliyetinin, teşvik primi verilmesinin ve teşvik primi teşebbüsünde bulunulmasının FB Spor Kulübü'ne izafe edilmesinin uygun görüldüğü yazıldı.
Rapora göre şike yapılan maçlar şöyle:
-7 Mart 2011 Gençlerbirliği(GB)-Fenerbahçe(FB): 2-4
-9 Nisan 2011 Eskişehirspor-Fenerbahçe(FB): 1-3
-1 Mayıs 2011 Fenerbahçe(FB)-İstanbul Büyükşehir Belediyespor(İBB): 2-0
-15 Mayıs 2011 Fenerbahçe(FB)-MKE Ankaragücü: 6-0
-22 Mayıs 2011 Sivasspor-Fenerbahçe(FB): 3-4
Şikeye teşebbüs edilen maçlar ise 24 Nisan 2011 tarihli Bucaspor-FB (3-5) maçı, 8 Mayıs 2011 tarihli Karabükspor-FB (0-1) maçı ve 15 Mayıs 2011 tarihli FB- Ankaragücü (6-0) maçı olarak belirtildi.
Teşvik primi verildiği belirtilen maçlar ise şöyle:
-6 Mart 2011 Bursaspor-İBB Spor (1-1)
-20 Mart 2011 Gençlerbirliği-Trabzonspor (1-2)
-17 Nisan 2011 Trabzonspor-Bursaspor (1-0)
-22 Nisan 2011 Eskişehir-Trabzon (0-0)
-15 Mayıs 2011 Trabzonspor-İBB Spor (3-1)
Şike savcısı Baransu mu?
Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu iki hafta önceki yazısında, Etik Kurulu'nun henüz dün basına yansıyan raporunun içeriğini açıklamıştı! Baransu, iki hafta öncesinden raporla ilgili ayrıntılı bilgiler vermişti. Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen, Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi artık siyasi olduğu hükümet tarafından bile kabul edilen soruşturma ve dava sürecinde devletten servis edilen bilgilerle haber yapması ile tanınan Baransu iki hafta önce şunları yazmıştı:
"Önceki gün Futbol Federasyonu’nda görevli bir yetkili ve Etik Kurulu’ndan bir isimle süreci konuştuk. Anlattıkları ilginçti. Etik Kurulu savcılığın gönderdiği dosyada Fenerbahçe’nin 20’ye yakın maçını incelemiş. 'Bazı maçlarda şike ve teşvik yapıldığı netleşmiş.' Raporda bu maçlar tek tek yer almış. Görüştüğüm isimlere göre, Fenerbahçe, ikinci yarının ilk maçıyla birlikte şike ve teşvik girişimine başlamış. Ardından da raporda da belirttikleri net olan bazı maçlar gelmiş.
Etik Kurulu’nun hazırladığı rapor 33 sayfa. Ses kayıtları ve eklerle birlikte rapor 150 sayfa. Federasyon’a sunulan raporda altı-yedi maçta şike ve teşvik yapıldığı kesinleşmiş. Federasyon Başkanı’nın basın toplantısında yanlışlıkla rapordan okuduğu bölümlerden daha ağır olanlar var. Görüştüğüm isimlere Etik Kurulu’nun bu raporuna rağmen, kulüplerin neden küme düşürülmediğini sordum. Cevap olarak Ali Koç ve Nihat Özdemir’in Federasyon’a ziyaretlerini gösterdiler. Dediklerine göre, Koç da Özdemir de bu görüşmelerde kulüplerinin futbol dışı bazı uygulamalar yaptıklarını itiraf etmişler. Kulübün zarar görmemesi için zaman istenmiş ve Federasyon da küme düşürmeyerek, gerekli zamanı vermiş.
Etik Kurulu raporuna göre, Trabzonspor’la ilgili herhangi bir şike-teşvik bulgusuna rastlanmamış. Fenerbahçe’yle ilgili klasörler dolusu belge kurula gelirken, Trabzonspor’la ilgili küçük bir dosya gönderilmiş. O dosyada da teşvik ve şikeye rastlanmamış."
(soL - Haber Merkezi)