Metin Kurt'un mücadelesi aynı 'çizgi'de sürüyor

Futbolun Spartaküs'ü olarak anılan Galatasaray'ın efsane futbolcularından Metin Kurt, ölümünün dördüncü yıl dönümünde anılıyor.

Haber Merkezi

“Atılan hiçbir şut emekçi kalesine girmeyecek” diyerek endüstriyel futbola karşı sporcu emeği ve hakkı için mücadele eden TKP üyesi Çizgi Metin, aramızdan ayrılışının dördüncü yıl dönümünde anılıyor.

Metin Kurt, 1966 yılında ilk 'profesyonel' transferi Altay’ın ardından PTT’ye daha sonra ise yıldızlaşacağı Galatasaray’a geldi. Brian Birch yönetiminde peş peşe şampiyonluklar yaşayan ve takımının yıldızı olan Metin Kurt, Galatasaray'daki futbolunun ardından Milli Takım’da da oynamaya başladı.

Profesyonel futbola başladığı ilk günden son güne kadar spor emekçilerin hakkı için mücadele eden Kurt, Milli Takım ve Galatasaray’da oynarken emek sömürüsüne karşı futbolcu sendikası fikrini ortaya atan isim olmuştu.

Galatasaray’dayken Türkiye kupası finalini oynamaya hak kazanınca vaat edilen primin ödenmemesi üzerine futbolcu arkadaşları Yasin, Gökmen ve Büyük Mehmet’le beraber 'antrenmana katılmama' kararı alarak Türkiye futbol tarihinde ilk greve imza attı.

'HALKA EN YAKIN YER ÇİZGİ'

“Futbol arsada güzeldir, borsada değil” diyen Kurt, lakabının neden 'Çizgi' olduğunu ise şöyle açıklamıştı:

"Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım."

'SİYASET SPORUN BABAEVİDİR'

“Ne sağcıyız ne solcu, futbolcuyuz futbolcu” deyişinin, kuyruklu bir burjuva yalanı olduğunu söyleyen Kurt, "Gerçekte siyaset, sporun babaevidir" diyerek 12 Haziran seçimlerinde TKP’den milletvekili adayı olmuştu.

Çizgi Metin'i ölümünün dördüncü yılında saygıyla anıyoruz...