Halkın Takımı konuştu: ‘Egemenlerin hesapları Çarşı’ya uymayacak’

Beşiktaş Çarşı’ya bağlı Halkın Takımı adına Hakan Kirezci soL’a konuştu. Stat içinde ve dışında tribünün “sol damarına” operasyon yapılacağı duyumlarının geldiğini söyleyen Kirezci’ye göre, futboldaki egemenlerin hesapları Çarşı’ya uymayacak.

Cenk Alaçam -soL

İnönü Stadı’nın yıkılması bir zorunluluk muydu?

Bizler sıradan taraftar olarak bu soruya verecek cevap bulmakta hep zorlandık şimdiye kadar. Ama artık olan oldu, stadımız yıkılmaya başlandı. Teknik açıdan tehlikeli miydi sahiden, restore edilemez miydi, yoksa yıkılıp yenisinin yapılması daha mı iyi olacak, bunu bilmemiz şimdilik mümkün değil. Beşiktaş camiası olarak tezgaha mı getiriliyoruz, bunu da süreç gösterecek. Her durumda artık bir stadı yok Beşiktaş’ın ve iç saha maçları için bu sezon, hatta bana göre takip eden sezon da, bir yerlere konuk olmamız gerekiyor.

Beşiktaş maçlarını Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda oynayacak. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Olimpiyat Stadı elde bir iken İstanbul dışı alternatifler ve diğer 2 büyüğün evleri tartışılıp görüşüldü. Tüm renkler iyice netleştikten sonra, semte en yakın stat olması gerekçesiyle Kasımpaşa Stadı’nda karar kılındı. Bu karar Beşiktaş taraftarı arasında tartışıldı, tartışılmaya devam ediyor. Artıları semte yakınlığı, butik bir stat olması nedeniyle rakipler karşısında baskı ortamı sağlamaya uygunluğu, geçen sezon seyirci ortalamasının 15 bin civarında olması nedeniyle fazla gelir kaybı yaratmayacak olması şeklinde öne sürülüyor.

Eksileriyse diğer kefede sonuçları itibariyle daha ağır basıyor sanki... Beşiktaş’ın Karagümrük grubunun Kasımpaşa ile olan uzlaşmaz çelişkileri, çevre sokakların darlığı ve bunun her türlü kontrol dışı kapışmalara olanak verecek olması ve son olarak da stadın sahibi Kasımpaşa kulübünün hükümetin başıyla olan organik ilişkileri, yakınlığı... Stadın adı bile Recep Tayyip Erdoğan Stadı ve o stada 2 haftada bir Gezi Direnişi ile adı öne çıkan Çarşı gelecek!

Kulüpler arasında yapılan anlaşmada tribünlerde olası protestoların da değerlendirildiği söyleniyor...

Her iki kulüp arasındaki stat kullanım sözleşmesi kaleme alınırken bu öngörüler de hesaba katılmasa şaşırırdık. Rivayet odur ki anlaşmadaki bir maddeye göre taraftarın siyasal içerikli slogan ve protestoları (biz buna küfürleri de ekleyelim) anlaşmanın feshine yol açabilecekmiş…
Eğer her şey olacağına bırakılırsa, bizim o stattaki maceramız 2 haftadan fazla sürmez de olacağına bırakıldı mı, işte onu bilmiyoruz. Beşiktaş kulübünün bu stat için 14 bin kombine haricinde bilet satmayacağını açıklaması bazı ipuçları veriyor sanki. Endüstriyel futbolun tribün profilini kontrol edebilmesinin bir yolu olarak gördüğüm kombine sistemi burada etkinliğini gösterebilir mi? Yani bu kombinelerin satışı başvuru sırasına göre mi olacak, yoksa belli bir tribün mühendisliği stratejisi mi uygulanacak, bunu kestirmek zor…

Bir ikinci ve daha vahim ihtimal de potansiyel protestocuları içeri almak ve gerek stat içi gerekse stat dışı operasyonlarla Çarşı’nın sol damarında bir yılgınlık yaratma politikası uygulamak. Bu konuda ciddi ağızlardan ciddi uyarılar kulağımıza gelmekte. Ağustos başında yayınlanacak olan Halkın Takımı Dergisi’nin Gezi Direnişi özel sayısında bununla ilgili yetkin ve etkin bir kalemin görüşlerini yayımlayacağız.

Sözü bağlarsak Beşiktaş taraftarı olarak en safiyane duygularımız kimseye eyvallah etmeden Olimpiyat Stadı’nda sürgünlüğümüzü geçirmekken, söz yetki ve karar mekanizmaları böyle bir yolu uygun görüp dayattılar. Umarız ki bu kararların ardında bazı hesaplar yoktur. Eğer varsa, bu durumun yaratacağı sonuçlar emin olun ki futbol sermayesinin ve siyasetinin varmak istediği yerin çok ötesine geçebilir. Evde hesap yaparken Çarşı’ya uyup uymayacağı iyi düşünülmelidir.