Dünya Kupası grup maçlarının panoraması

Dünya Kupası'nın sona eren grup aşamalarında yaşanan ilginç anlar hafızalarda kaldı. soL, o anların panoramasını hazırladı.

Cenk Alaçam - soL

Dünya Kupası'nda grup aşamaları geride kaldı. Futbol dolu 1 ayın yarısı sona erdi. Grup aşamasından geriye kalanlar, ilginç olaylar... İşte grupların panoraması.

En iyi gol: Tim Cahill
Brezilya'da atılan gollerden en anlamlısı olmasa da en güzeli Avustralya'nın Hollanda ile oynadığı mücadelede Tim Cahill'in ayağından bulduğuydu. Cahill sağ kanattan uzun gönderilen topa ters ayağıyla, tekte vurdu ve top kalecinin üzerinden direğe de çarparak ağlara gitti. Bu mükemmel gol Avustralya'ya turu getirememiş olsa da, Socceroos turnuvaya üst düzey takımlardan daha çok heyecan kattı.

En iyi kaleci: Guillermo Ochoa
Yakında Avrupa'nın büyük ekipleriyle isminin anılmasını beklediğim, Brezilya'nın Meksika ile yaptığı mücadelede kalesini gole kapatan ve turun Meksika'ya gelmesinde emeği büyük olan Guillermo Ochoa, şüphesiz kupada şu ana kadar en iyi performans gösteren kaleci konumunda. Özellikle Neymar'ın kafa vuruşunu çıkartırken gösterdiği insanüstü refleksler, 1970 Dünya Kupası maçındaki Gordan Banks'in Pele'nin şutunu çıkardığı kurtarışa benzetildi. Ochoa'nın kurtardığı topun Pele'nin veliahtı olarak gösterilen Neymar'a ait olması bir başka benzerlik oldu.

Grupların sürprizi: Kosta Rika
Kupanın sürprizi kesinlikle Kosta Rika. Grubunda oynadığı 3 maçta da birbirinden iyi performanslar sergileyen Kosta Rika, kupanın Güney Amerika'da kalacağının garantisini veriyor gibi. Kazanacak olması nedeniyle değil, İtalya ve İngiltere'yi kupa dışına itmede yardımcı olduğu için. Tam anlamıyla iyi bir takım ruhu ortaya koyan Kosta Rika, 7 oyuncusunun İtalya maçı sonrası doping testine tabi tutulmasıyla "hakarete" uğramış olsa da bir sonraki tura çıkarak FIFA'ya gerekli "dersi" verdi.

Grupların hayalkırıklığı: Avrupa çöktü
İspanya, İtalya, İngiltere, Portekiz... Liste uzayacak gibi duruyor. Avrupa takımları Brezilya'da sınıfta kalırken, en büyük hayalkırıklığını İspanya yaşattı. Hollanda karşısında aldıkları 5-1'lik mağlubiyet sonrası, ısrarla kupanın sürpriz takımları arasında gösterdiğim Şili'ye 2-0 yenilerek eve erken döndüler. İtalya, ilk maçta İngiltere'yi mağlup ederek ikinci tur için avantajı yakalasa da Kosta Rika ve Uruguay karşısında istediği futbolu sahaya yansıtamayınca kupaya veda eden bir başka Avrupa takımı oldu.

Ancak, Avrupa futbolu bu iki ülke için endişelenmemeli. İki ülke de yıllardır, ne oynamak istediğini bilen ve ekolleşme yolunda adımlar atan takımlar. İspanya da, İtalya da bir sonraki turnuvada başarılı olacaktır.

Ancak İngiltere ve Portekiz başını iki eli arasına alarak düşünmeli. Nasıl bir futbol oynamak istiyorlar? Futbolun beşiği olarak kabul edilen İngiltere'de tartışmalar anlamsız bir "umut" üzerinden yürüyor. Forvet oyuncularının genç olması İngilizlere, "tecrübesizliklerini üzerlerinden attıklarında başarı gelir" yorumları yaptırmaya yetmiş bile! Rafael Benitez'in The Independent gazetesinde yazdığı yazıda da dediği gibi, İngiltere her turnuvada genç oyuncularının tecrübesizliğini yaşıyor ancak asıl sorun bu değil.

Ben değil, Einstein söylüyor "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır." İngilizler bir an önce nasıl futbol oynamak istediklerine karar vermeli ve buna göre bir revizyona gitmeli. Aynı şey için Portekiz için de geçerli. Gerçi oynadıkları futbol o kadar kötüydü ki, yazılacak hiç bir şey yok onlar için!

Afrika yükselişte: Cezayir ve Nijerya
Afrika ekipleri Avrupalıların düşüşe geçtiği turnuvada boş durmuyor. Süper Kartallar lakabıyla tanınan Nijerya ve Kuzey Afrika'nın güçlü ekibi Cezayir bir üst tura adlarını yazdırmayı başardı. Cezayirli taraftarların stat içinde yaktıkları meşale, FIFA ve UEFA'nın yaratmaya çalıştığı müşteri profiline tokat niteliğindeydi. Kupaya taraftarlar renk vermeye devam ediyor.

Afrika kıtasından bahsetmişken, Ganalı Asamoah Gyan'ı atlamamak lazım. Gyan, Dünya Kupalarında attığı 6 gol ile yeni bir rekora imza attı. Ganalı attığı 6 gol ile Afrika'nın en golcü oyuncusu oldu.

Tanıdık gariplik: Gana
Bir garip ülke Gana! Hiç gitmedim, gidebilir miyim onu da bilemem. Ancak bu ülkenin garip alışkanlıkları olduğunu Brezilya'ya uçakla 3 milyon avro getirmelerinden anlayabiliyorum. Ganalı oyuncuların alacaklarını federasyondan talep etmesi ve alacaklarını almamaları durumunda Portekiz maçına çıkmayacakları iddiası Gana hükumetini harekete geçirdi. Hükumet uçakla Brezilya'ya 3 milyon avro gönderdi. Gana'da bir başka garip olay, Muntari ve Boateng'in ansızın kadro dışı bırakılması oldu. Federasyondan yapılan açıklamaya göre, Boateng, teknik direktörüne hakaret etti, Muntari ise teknik ekipte bulunan bir isme tokat attı. Oyuncular yarım saat içinden otelden ayrıldı. Muntari'nin süresi olarak kadro dışı bırakıldığını belirtmeliyim. Bu oyuncuların alacakları için arkadaşlarını örgütledikleri de iddialar arasında. Bu olaylar garip ama tanıdık! Acaba nereden?

Suarez yine ısırdı
Bütün dünya yanıyor! Liverpool ve Uruguay'ın yıldız oyuncusu Luis Suarez FIFA Disiplin Komitesi tarafından 4 ay ceza aldı. Ceza, Suarez'in statlara girmesinin de önünü kapatıyor. Uruguay cezaya itiraz etti, Lugano gazetecilere çattı. Uruguay gazeteleri, Suarez'in İngiltere'ye attığı iki gol nedeniyle cezalandırıldığını belirtti. Kazan kaynadı, Suarez üçüncü kez rakibini ısırdı, olan Uruguay'a oldu.

Kupayı Fidel de izliyor
Küba Devrimi'nin önderlerinden Fidel Castro, son zamanlarda azalttığı mesajlarına alışılmadık bir mesaj ekledi. Castro, Maradona ve Lionel Messi'ye övgü yağdırdı. Castro, Maradona'nın Dünya Kupası programını Telesur kanalından izlediğini ve Maradona'yı selamladığını belirtti. "Maradona'yı selamladığım gibi, büyük Arjantin halkına zafer getiren müthiş sporcu Lionel Messi'yi de selamlıyorum" dedi.

Maradona ortalığı karıştırıyor
Konu Maradona'dan açılmışken... Maradona, dünya futbolunun isyankar çocuğu olmaya devam ediyor. Brezilya'ya geldiği ilk günden ülkedeki siyasi krize dikkat çeken Arjantinli, FIFA'nın Kosta Rikalı 7 oyuncudan doping testi istemesinin "ırkçılık" olduğunu savundu. FIFA'nın kendisinin statlara girişini engellediğini de söyleyen Maradona, FIFA'nın canını sıkmaya devam edecek gibi. Maradona'ya katılarak sonlandıralım: "FIFA=Mafia"

YAKIN TAKİP İSTEYENLER:

Juan Carlos Paredes (Ekvador)
İsviçre karşısında ofansif, Fransa karşısında defansif yeteneklerini ortaya koyan 26 yaşındaki Paredes izleyenleri kendisine hayran bıraktı. Özellikle Fransa maçında, takımı 10 kişi kalınca sahneye çıktı. Gerek defansta gerekse topu Fransa yarı sahasına taşımada sorumluluğu alarak yaptığı işlerle bana Cafu'yu hatırlattı. Hızı ve top hakimiyeti ile turnuvanın en iyilerinden biri olabilir. Kariyerini Ekvador Ligi'nde sürdüren Paredes, Avrupa'ya göz kırptı.

Divock Origi (Belçika)
Lille altyapısının Avrupa futboluna yeni armağanı 19 yaşındaki Divock Origi olabilir. Ofansif olarak etkisiz kalan Belçika'da sürpriz bir şekilde ortaya çıkan Origi, hızı, fiziği ve fırsatçılığıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. İki kere yedek kulübesinden maça giren Origi, Belçika için işleri düzelten isim olmayı başardı.

Jose Maria Gimenez (Uruguay)
Kosta Rika maçında Diego Lugano'nun kötü performansı sonrası İngiltere karşısına çıkan Gimenez sadece 19 yaşında. Oyunu iyi okuyan bir görüntü sergileyen genç stopper, U20 Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla Atletico Madrid'in ilgisini çekmiş ve takıma dahil edilmişti. Gimenez, önümüzdeki sezon Madrid ekibinde daha çok forma şansı bulacak gibi duruyor.