Deloitte Futbol Para Ligi listesi neyi hatırlatıyor?

Bir denetim, finans ve danışmanlık şirketi olan Deloitte, 2015-2016 Futbol ‘Para’ Ligi sıralamasını paylaştı. Gelir sıralamasında Türkiye’den de iki takımın ilk 30 içerisinde yer aldığı sıralama, endüstriyel futbol yapı ve ilişkilerinin geldiği seviyeyi gözler önüne seriyor.

İsmail Sarp Aykurt

Deloitte’un bu sezon ile birlikte 19. kez yayımlanan Futbol Para Ligi Raporu’na göre, en fazla gelire sahip 20 futbol takımının toplam geliri 7,4 milyar Euro düzeyine gelmiş durumda. Bu da geçmiş yıllar baz alınarak söylendiğinde ciddi bir artışa denk geliyor.

Listede dikkat çeken noktalardan birisi ise ilk 20 takım arasında, 8 İngiliz takımının yer alması oldu. Premier Lig’in son şampiyonu Leicester City’nin de ilk kez, ilk 20 takım arasına adını yazdırdığını fark etmek mümkün. Bu da gösteriyor ki, geçen futbol sezonu sonunda ‘Endüstriyel futbola karşı bir başkaldırı” güzellemeleri yapılan Leicester City’nin futbol endüstrisinin tam göbek noktasında yer aldığı teyit edilmiş oldu. Leicester City’nin 172,1 milyon Euro’luk geliri bunu açıkça göstermekte.

 Özelikle, Manchester United’ın gösterdiği %12’lik büyüme de göze çarpan noktalardan birisi. Kulübün bu kadar büyük bir oran yakalamasının arkasında, ticari ilişkilerinin genişlemesi, yeni ortaklıklar kurabilmesi ve yeniden Avrupa arenasına dönüşü gibi etkenler rol oynuyor. M.United bunun dışında maç gelirleri kıstasında da listenin başında yer alıyor.

En yüksek gelir getiren ilk 30 kulübün yarısının da Premier Lig menşei olduğu hesaba katılacak olursa, endüstriyel futbolun ve para ilişkilerinin en yaygınca pratik edildiği futbol coğrafyasının İngiltere olduğu iddia edilebilir. İtalyan kulüpleri İnter ve Milan’ın ise hızlıca gerilediği görülse de, diğer İtalyan takımları Roma ve Juventus bir yükselme trendine sahipler.

2015-2016 listesine göre çıkacak en önemli sonuçlar ise oldukça açık. Liberalleşen ve endüstrileşen futbol, show-business bir iş halinde sürdürülmeyi, müşteri/seyirci profili ile taraftar olgusundan tamamı ile kopulduğunu ve futbolun gerçekten sadece ‘futbol’ olarak düşünülemeyeceğini bizlere kanıtlıyor.

 Artık futbol değerlendirmesi, Deloitte şirketinin de finansal analizi ile görüldüğü üzere, gelir, karlılık ve marka değeri kriterleri ile yapılır durumda.

Bu anlamda, futbolun çok ciddi bir kimlik bunalımı yaşadığı dönemlerden geçildiğini söylemek mümkün.