Che AKP'ye güvenir miydi? Hadi canım!

Taraf yazarı Sedat Tunalı “FenerbahCHE’li Kardeşlerime” başlıklı yazısında şike soruşturmasında AKP ve Cemaat’e Karşı Kampanya başlatan FenerbahCHE-Sol Açık taraftar grubuna Che ve “devrimci ahlak dersi” vererek soruşturmaya destek olun çağrısında bulundu…

Taraf gazetesi yazarı Sedat Tunalı dünkü köşesinde “FenerbahCHE’li Kardeşlerime” başlığıyla kaleme aldığı yazısında şike soruşturmasının başından beri politik tavır alıp, soruşturmanın, şikecileri yargılamaktan çok AKP iktidarının futbol piyasasını kendi çıkarları için düzenleme süreci olduğunu söyleyen, “AKP ve Cemaate Karşı Çık!” sloganıyla kampanya düzenleyen solcu taraftar grubu FenerbahCHE’yi uyardı ve çağrıda bulundu.

Tunalı, taraftarların soruşturmaya inanması gerektiğini kanıtlamaya çalışırken Che Guevara’nın nasıl devrimci ve vicdan sahibi olduğuna gönderme yaptı. Tunalı, Che ismini kullanan FenerbahCHE grubuna soruşturmaya destek olmaları için “uyarıda” bulunarak “Yol ayrımındasınız Ya sizin adınıza hırsızlık yaparken suçüstü yapıldığında sizden güç alanlarla… Ya da devrimci ahlak, devrimci namus ve adalet için bir ömrü feda eden Che ile yollarınızı ayırcaksınız!! Seçiminiz Fenerbahçe’nin de geleceği olacaktır” dedi.

Önce CHE dersi sonra Cemaat savunusu
Tunalı, "Dünyanın tüm çocuklarının masumiyetine inandığım kadar emin olduğum bir şey varsa o da Ernesto Che Guevara’nın Dünya denen yerküreye gelmiş en “güzel” birkaç insandan biri olduğuna dair sarsılmaz FenerbahCHEli inancımdır” diyerek başladığı yazısında Che’nin devrimci özelliklerinden bahsetti. Yazısının ilk bölümünde onun nasıl vicdanlı ve namuslu bir devrimci olduğunu anlatan Tunalı şu ifadelere yer verdi:

“Bir devrimci başkasına atılan tokadı yüzünde hissedendir” der CHE, masumiyetin ortak vicdanı olmanın her devrimcinin olmazsa olmazı olduğunu hatırlatarak… “Hiç şansın yok, bunu kullan!” diyen de bu efsane devrimci önderdir. Umutsuzluğun umudun en güçlü kıvılcımını çakan ilk adım olabileceğini fısıldar bilincimize, her türden yenilgiyi reddeden ruhunun sesiyle… Günümüzün “devrimci söylem esnafı”nın anlayamayacağı ve asla kavrayamayacağı kadar koca bir yürek ve Bakanlık gibi çok çok az insanın kavuşabileceği Bakanlık makamını elinin tersiyle iterek hiç tanımadığı insanların uğruna ölebilecek kadar “insan”dı Che. Ve O’na bu kudreti veren de hiç şüphesiz ki VİCDANI VE ADALET duygusuydu. Böyle olduğuna inanan milyonlarca insanın içinde bizler de varız ki, O’nun şerefli adını kendi hayatlarımızın kaptan köşküne yerleştirip ilkelerini bayraklaştırıyoruz. Zira içten içe hepimiz biliyoruz ki, bu dünyanın “her türden pisliğini” temizleyebilmemiz için pek çok CHE’ye ihtiyacımız var.”

Yazsının ikinci bölümünde ise Tunalı devrimcilikten sonra adeta avukatlığa soyundu. Soruşturmanın Cemaat’le ilişkisine dair düşünceleri çürütmeye çalışan Tunalı, Emre Belözoğlu’nun, Cemaat ve İBB Spor Başkanı Göksel Gümüşdağ ile olan ilişkisinden yola çıkarak söylentilerin doğru olmama olasılığını savundu: “Bu bakış açısının haksız olduğunu söyleyecek durumda değiliz, ama aksini de iddia edemeyiz. Unutmayalım ki soruşturma henüz devam etmektedir ve biz fanilere düşen de sonuna kadar beklemektir.” Ayrıca Tunalı, Fethullah Gülen'in Galatasaraylı olmadığını, onun Erzurumsporlu olduğunu iddia etti.

Taraftarlar politik tavır koyamaz, ya suçluyu destekler ya ses çıkarmaz...
Tunalı şike soruşturmasının bir suç soruşturması olduğunu ve sanıkların daha önce kamuoyunda şikeyle adlandırılmalarına rağmen ilk defa yargılanmasının onları Fenerbahçelilerin gözünde meşrulaştırdığını savundu. Tunalı, “FenerbahCHElilerin yanıtlaması gereken soru şudur Yakalanmayan ya da yakalan-a-mayan hiçbir hırsız yakalanmadı diye meşrulaşır mı? Yanıtı aslında hepimiz biliyor ve ilgili her kim ya da kimler ise kamu vicdanında mahkum ediyoruz. Namuslu insanların yapabilecekleri de bu kadardır” dedi.

Yazısının üçüncü bölümünde ise Tunalı FenerbahCHE grubunun Aziz Yıldırım ve soruşturmada yer alan diğer Fenerbahçeli yöneticileri kayıtsız şartsız savunduğunu iddia ederek, “ya Che’yi bırakın ya da Fenerbahçe’li yöneticileri” diye seslendi. Tunalı, “Gönülden aidiyet kurduğunuz markayı “sevk ve idare edenler”, sizlerin adına birçok kirli ilişkiye girmiş ve hem yasal hem de vicdani olarak suç işlemişlerdir. Ve suçüstü yakalandıklarında da “her şeyi takımımız için (yani sizler adına) yaptık” demişlerdir. Kulüp başkanınızın ve diğer yöneticilerinizin bu açıklamasını onaylıyor ve her şeyi sizler için yaptıklarına inanıyorsanız yazı sizin için burada bitmiştir” dedi.

Sedat Tunalı bu sorulara yanıt vermeli!
Taraf yazarı Sedat Tunalı madem Che'nin devrimci ahlakı ile FenerbahCHE'lilere seslenmiş ve "yol ayrımındasınız" diyerek "Bırakın AKP ve Cemaat karşıtlığını, soruşturmaya destek verin" demiş, o zaman kendisi de bazı sorulara yanıt vermeli

1- Che'yi "azılı katil" olarak gören bir iktidara açıktan destek veren, Deniz Gezmiş'lere Ergenekoncu diyecek kadar ileri giden bir gazetede yazıp, Che'nin devrimci ahlakından bahsetmek çelişki değil mi? Asıl siz bir yol ayrımında değil misiniz?

2- AKP birkaç aydır değil tam 10 yıldır iktidarda. Bu iktidarın 10 yıllık süreçte bütün devlet kurumlarını nasıl ele geçirdiğini, yandaş sermaye gruplarının semirmesini nasıl sağladığını milyonlarca insan gibi Fenerbahçe taraftarları da yaşadı. Yani "soruşturmanın sonuna kadar bekleyin, paranoyak olmayın" mesajı vererek insanları salak yerine koymuş olmuyor musunuz? Bu iktidarın, milyar dolarların konuşulduğu futbol piyasasında çeşmenin başını tutma girişiminde bulunacağını zaten milyonlarca kişi tahmin ediyordu. Bu soruşturmanın da bu amaca hizmet ettiğinin düşünülmesine nasıl itiraz edersiniz?

3- Özel yetkili mahkemelerin sicilini de milyonlarca kişi biliyor Sayın Sedat Tunalı! Basılmamış kitapları imha ettirecek kadar ileri giden bu mahkemelerin devlet kurumlarının ele geçirilmesinden muhalefetin bastırılmasına kadar geniş bir alanda silah olarak kullanıldığını da milyonlarca kişi biliyor Sayın Tunalı... Sicili böyle olan özel yetkili mahkemelere, hele ki soruşturmayı dünyada basılmamış kitabı imha emri veren ilk ve tek savcı olan Zekeriya Öz başlatmışken, Che'nin devrimci ahlakını rehber edinen insanların inanmasını nasıl beklersiniz?

4- Bildiğiniz gibi Süper Lig'in sponsoru Spor Toto. Yani futbolumuz zaten kollektif olarak şikenin içine bizzat AKP iktidarı tarafından atılmış durumda. Spor Toto gibi oyunları futbolun merkezine yerleştiren AKP iktidarıyken, bu soruşturmanın gerçekten bir şike soruşturması olduğuna inanılmasını nasıl beklersiniz?

5- Hiçbir şeyden şüphelenmiyorsunuz, soruşturmayı alkışlıyorsunuz. Peki ama savcılık ifadeleri ve telefon kayıtları bile her gün gazetelere servis edilirken (özel yetkili mahkemelerin diğer soruşturmalarında olduğu gibi) nasıl oluyor da bu kadar rahat oluyorsunuz. Saf mısınız yoksa milyonlarca insanı saf mı sanıyorsunuz?

6- Son olarak asıl önemli noktaya gelelim. Muktedirlerin gazetesinde yazıp, muktedirlere karşı taraftarı oldukları kulübü korumaya çalışan insanlara nasıl olur da Che'nin devrimci ahlakından bahsederek ders vermeye kalkarsınız?

(soL - Spor)