Zorla lağım temizlettirilen işçiden mektup: İki gün ağlayıp unutacaksınız

Zorla indirildiği kanalizasyonda kaptığı virüs nedeniyle hayatını kaybeden işçi Zafer Açıkgözoğlu ardında çok çarpıcı bir mektup bıraktı.

(soL - Haber Merkezi) “Şimdi diyorum ki iş ekmek diye sevinirken gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, gerekli eğitimin verilmemesi ve alt yapı eksikliklerinden ötürü canımdan oldum.” Geçtiğimiz hafta hayata gözlerini yuman temizlik işçisi Zafer Açıkgözoğlu böyle diyordu, son mektubunda.

Henüz 28 yaşında, 1,5 aydır çalıştığı İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde yağan yağmurun etkisiyle taşan labaratuarı temizlemeye zorlanan ve bu sırada lağım sularından kaptığı enfeksiyonla karaciğer yetmezliğine yakalanan temizlik işçisi Zafer Açıkgözoğlu yaşamını yitirdi. Ülkenin en prestijli hastanelerinden sayılan Çapa'da yaşanan bu olay, AKP'nin sağlıkta gerçekleştirdiği dönüşümü tekrar gündeme getirdi. Çünkü Açıkgözoğlu'na, 1,5 aydır çalıştığı iş hakkında hiçbir eğitim verilmemiş, hiçbir koruyucu aşı yapılmamıştı. Üstüne üstlük Acil Cerrahi ve Tramvatoloji Anabilim dalındaki müşaade odalarında temizlik personeli olarak çalışmasına rağmen Açıkgözoğlu, asıl olarak İSKİ'nin eğitim almış elemanlarının işi olan kanalizasyon temizliğine zorlanmıştı. Bu konuda tecrübesi olmayan genç işçi, poliklinikte çalışan diğer temizlik işçileriyle birlikte, iş başındayken giydiği kıyafetlerle lağıma sokulmuştu.

'Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım'
Zafer Açıkgözoğlu ölmeden önce hastane’de çalışan iş arkadaşlarına mektup yazarak, “Yaşarsam, malulen emekli olacakmışım. Şimdi bunları düşünemiyorum bile, sonum ne olacak, yaşayacak mıyım bilmiyorum ki! Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği vasıtasıyla yürütülen dava süreci devam ediyor, hastane yetkilileri bizden daha yüksekler, daha üstünler belki onlar kazanırlar. Ne karar çıkarsa saygı duyacağız, elden ne gelir ki! Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Benden önce her sene ölen bin 500 işçi gibi. Soma’da ölen 301 maden işçisi gibi. Şimdi diyorum ki, iş buldum, ekmek buldum diye sevinirken güvenlik önlemlerinin alınmamasından, gerekli eğitimin verilmemesinden, altyapı eksikliğinden canımdan oldum. Yaşamak istiyorsanız, sevdiklerinizle mutlu bir yaşam sürmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak istiyorsanız var olan şartların, eğitimlerin tamamlanmasını isteyin. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere, tüm sorumluların yasalarca cezalandırılması en büyük dileğimdir. Ceza alsınlar ki tekrar aynı hatalar yaşanmasın. Güle güle...” dedi.

'Gözde' hastanede 2. ölüm
Bu olay, Türkiye'nin en prestijli hastanelerinden kabul edilen Çapa'da yaşanan ilk ölüm değil. 2 yıl önce Cerrahi Monoblok'un 6. katındaki bir odaya klima takarken aşağı düşen, 36 yaşındaki Serkan Borucu adlı "boyun kırılması" sonucu öldü. Ölüm, kayıtlara sadece "şüpheli ölüm" olarak geçti. İşçiler Borucu'nun cesedinin gece vakti çöp torbalarına koyularak Adli Tıp Kurumu'na götürüldüğünü söylemişlerdi.