Yatağan işçilerinin ilk hedefi satışı engellemek

Yatağan’da açlık grevine başlayan işçiler, daha güzel bir ülke için mücadele ettiklerini belirterek, eylemlerine destek olunması çağrısı yaptı.

Yaprak Solmaz - soL
Yatağan’da termik santralin özelleştirilmek istenmesine karşı önceki gün başlatılan açlık grevi sürüyor. 20 gün süreceği açıklanan açlık grevine ilişkin görüştüğümüz işçiler, kararlı olduklarını söylediler. Gazetemize konuşan maden ve enerji işçileri, açlık grevinin ardından Milas’ta yapılacak mitingi ile 24 Ocak’ta başlayacak Ankara yürüyüşüne katılım çağrısı yaptılar.

Santraller halkın
Ömür Östay 1998 yılından bu yana termik santralde çalışan işçilerden biri. “Kendimi bildim bileli Yatağan’da ikamet ediyorum. Burası bizim ekmeğimiz, aşımız, geleceğimiz” diyen Östay, santrali ülkenin malı olarak gördüklerini söyledi. Santrale bu bilinçle sahip çıktıklarını belirten Östay, ilk hedeflerini satışı engellemek olduğunu altını çizdi. “Dünya üzerindeki en tehlikeli insan tiplemesi çaresiz insanlardır. Çaresiz insanın nerede, ne zaman, ne yapacağı belli olmaz” diyerek sözlerini sürdüren Östay, “Hükümetin bizi ittiği durum budur. Bu saatten sonra nerede, ne zaman ne yapacağımız belli olmaz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta kentte yaptığı mitingleri hatırlatan Östay, Başbakan’ın kendisiyle görüşen sendikacılara satış şartlarının ağırlaştırılacağı yönünde söz verdiğini belirtti. 4C’li olmak gibi bir düşünceleri olmadığını vurgulayan Östay Başbakan’ın sözünü tutmasını istedi.

İşçiler birlik olsun
Santrale 2013 girişli olduğunu söyleyen Sefa Uğur da devletin en çok kar eden kuruluşlarının satılmasına karşı olduklarını kaydetti. Tek dileklerinin özelleştirmeden vazgeçilmesi olduğunu ifade eden Uğur, işçi sınıfı olarak bu mücadelede birlik olmanın önemine işaret etti.

'Özelleştirmeyi biliriz'
30 yıllık termik santral işçisi olan Dinçer Yıldız, özelleştirmenin ne demek olduğunu bildiklerini belirtti. “Türkiye’deki uygulamaları görüyoruz, ilçemizde de görüyoruz” diyen Yıldız, yıllardır özelleştirmeye karşı mücadele ettiklerini ve kazanımlar elde ettiklerini hatırlattı. “O zaman kazandık, şimdi de azanacağız” sözleriyle kararlılıklarını gösteren Yıldız, 85 gündür eylemlerini sürdürdüklerini altını çizdi. Kendilerine yönelik müdahalelerin dirençlerini artırdığını vurgulayan Yıldız, sloganlarının “Ölmek var dönmek yok” olduğunu söyledi. Açlık grevinin ardından Milas’ta miting düzenleyecekleri bilgisini veren Yıldız, “Bütün işçi sınıfını ve emek dostlarını, emeği savunan siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarını bu mitinge çağırıyoruz” dedi. Özelleştirmecilerin geri adım atmaması durumunda 24 Ocak’ta eşleriyle çocuklarıyla birlikte Ankara yürüyüşü gerçekleştireceklerini kaydeden Yıldız “Sonuçta kazanacağız ve sattırmayacağız” dile konuştu.

Mehmet Orhan ise “Direnenler her zaman kazanamayabilir ama kazananlar her zaman direnenlerden olmuştur” dedi.

‘Güzel bir gelecek için kazanmalıyız’
Maden işçileri de santralin özelleştirilmesine tepki gösterdi. Yalçın Bozyaka, “Biz bu işe inanarak başladık” dedi. Kendileriyle birlikte halkın da kazanacağına dikkat çeken Bozyaka, şunları söyledi: “Bu ülkede özelleştirmelerden vazgeçilmesini istiyorsak, daha güzel bir ülke istiyorsak, daha güzel günler görmek istiyorsak bütün işçilerin birlikte mücadele etmesi gerekiyor.

'Yalanlarla uyutmasınlar'
Hikmet Turan adlı maden işçisi de basının eylemlerine ilgi göstermemesine tepkili. Hükümetin uyguladığı zamlarla, özelleştirmeleri de bir darbe biçimi olarak değerlendiren Turan, “Bizi enflasyon düşmüştür yalanlarıyla uyutmasınlar” dedi.

24 Ocak’ta Türkiye’yi sallamak gerektiğini vurgulayan maden işçisi Hüseyin Karagöz, “Geleceğimiz için, Türkiye için bunu yapmalıyız” diye konuştu.

Bir başka maden işçisi Eyüp Tuğrul da özelleştirme sorununu kökten çözmek gerektiğini belirtti. Tuğrul 24 Ocak’ta yapacakları eyleme tüm Türkiye’yi beklediklerni kaydetti.