Yanan ‘agent’lar kabakulak ödülleri verecek!

Çağrı merkezilerinde şefler çalışanları ‘agent’ diye niteliyor, emekçiler işten perişan olunca 'agent yandı' tabirini kullanıyor. Çağrı merkezi çalışanları çalışma koşullarına isyan ediyor. Bu isyanın bir parçası olarak işçiler, Kabakulak Ödül Töreni düzenliyor.

Çalışma koşullarının en kötü olduğu iş kollarından biri de çağrı merkezi çalışanları. Kendi tabirleriyle yeni çalışma sistemlerinin uygulanmasında kobay olarak kullanılıyorlar. Onlarsa artık işverenin söylediği gibi agent yandı durumundalar. Bu yüzden sektör içinde yapılan ve her yıl tepki gösterdikleri Çağrı Merkezi Ödülleri yerine bu yıl kendi ödül törenleri olan Kabakulak ödül törenini yapacaklar. Bizde bu ödül töreni ve çağrı merkezi çalışanlarının koşulları ile ilgili Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği’nden Mehmet Emin Türkmen ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği olarak yıllardır farklı bir biçimde de olsa sektörün en iyilerine verilen Çağrı Merkezi Ödüllerini protesto ediyordunuz. Bu sene o ödül törenini protesto etmek yerine kendi ödül töreninizi düzenleyeceksiniz. Peki, bu fikir nereden çıktı?

2006 yılından beri Çağrı Merkezi Ödülleri adında sektör içi bir ödül töreni var. Şirketler, yönetici ve çalışan bazında en iyi çağrı merkezi ödülleri veriliyor orada. gerçeğeçağrımerkezi.org olarak her sene bu ödül töreninin düzenlendiği yerde bir protesto yapıyorduk. Şimdi buna artık alışıldığını düşünüyoruz ve çok fazla kişiyle de temas kurma olanağımızın olmadığını biliyoruz. Bu kez farklı bir şey yapmak istedik ve kendi ödüllerimizi vermeye karar verdik.

Çalışma koşullarının çok kötü olduğu bir alanda en iyi çağrı merkezi gibi ödüllerin verilmesini saçma buluyoruz. Buna karşı artık kendi ödül törenimizi yapacağız. Diğer ödül töreni ise artık inandırıcılığını yitirmiş durumda ve daha ne kadar sürer bilmiyoruz. İlk sene kariyer yalanlarınızı külahımıza anlatın diyerek çıktık yola. Daha sonra çağrı merkezinde hayalet dolaşıyor dedik. Şimdi ise Kabakulak Ödüllerimizi vereceğiz.

Diğer ödül töreninde saçma bulduğunuzu söylediniz peki siz kendi ödül töreninizi nasıl planlıyorsunuz hangi dallarda ödüller vereceksiniz?

Bizim en kötü çağrı merkezi için kabakulak özel ödülümüz olacak. Bu ödül her anlamda en kötü çağrı merkezine verilecek. Bunun dışında Mobbing özel ödülümüz olacak. Ayrıca çalışanlarını işten atan işyerleri için ‘en büyük satış ödülü’ olacak. Ağır sömürü koşullarında çalıştıran işyerleri için en obez ödülümüz olacak. Bunun dışında kadın çalışanlara dönük ayrımcılık özel ödülü olacak.

Ödül töreninde dernek olarak neyi amaçlıyorsunuz?

Öncelikli amacımız derneğin çok daha fazla çağrı derneği çalışanıyla tanışmasını sağlamak olacak. Yapacağımız ödül törenine bütün çağrı merkezi çalışanlarını bir kez daha davet ediyoruz. Konuyla ilgili http://www.kabakulakodulleri.org/tr/Join.aspx sitesinde anket yaparak çağrı merkezi çalışanlarını aynı zamanda dertlerini de anlatmaya da çağırıyoruz. 26 Ekim Çarşamba saat 20.00’da Taksim Kemancı’da yapacağımız törende TayfaBandista da aramızda olacak. Habercileri, üyelerimizi, dostlarımızı eski ve yeni bütün çağrı merkezi çalışanlarını bekliyoruz...

Peki, anket başladığından itibaren kabakulak ödülüne daha yakın olan çağrı merkezleri hangileri?
Şu anda Global, Asist, Burger King ve Garanti önde gidiyor. Çalışanlar tercihinde şu an bu firmalar önde gidiyor.

Dernek kurulduğu günden bu yana nasıl bir yol izliyorsunuz ve ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

2006 yılında bankalardaki çağrı merkezi çalışanları olarak bir araya geldik. O zaman bir de internet sitesi kurduk çalışanlarla temas kurmak için. O sitenin yardımı çok oldu. Yine çağrı merkezlerinde çalışanları anlatan bir film yapıldı ve bunlar derneğin tanınmasını sağladı.
Dernek olarak çağrı merkezleri çalışanlarının sendikalı olmasını ve toplu sözleşme yapabilme hakkı kazanmasını istiyoruz. Var olan ve son derece kötü durumda olan çalışma koşullarını düzeltmek istiyoruz. Diğer ülkelerdeki çağrı merkezlerini inceliyoruz ve oralardaki örgütlenme deneyimlerinden ders çıkarmaya çalışıyoruz. Bir hedefimizde Anadolu’da var olan çok büyük çağrı merkezleri ile ilişkileri güçlendirip buralarda da derneğin şubelerini kurmak istiyoruz.

Birçok ilde çağrı merkezleri kuruluyor ve gittikçe yaygınlaşıyor bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şu an Türkiye’de 50 bini aşkın çağrı merkezi çalışanı var. Bu sayı her geçen gün ise daha da artıyor. Eskiden iktidar partisi bir ilin gelişmesi için o şehre üniversite kurmayı vaat ediyordu. Şimdi ise çağrı merkezi kurmak bu işi görüyor. Bir de bölgesel asgari ücret planlamasının ardından şu anda da çok artan doğu illerine çağrı merkezlerini kurma fikrinin daha da artacağını düşünüyoruz. Orada çok düşük ücretlerle insanları çalıştırmak için çağrı merkezlerini kullanacaklarını düşünüyoruz.

Sayıları sizinde söylemiş olduğunuz gibi 50 bini geçmiş olan çağrı merkezi çalışanlarını hangi koşullar altında işlerini yapmaya çalışıyorlar?
Her sektörde olduğu gibi çok çalışma ve az ücret bu alanın da temel özelliği. Buna artı olarak ise çağrı merkezi çalışanları adeta kobay olarak kullanılıyor. İşçiyi denetleme mekanizmalarının en çok kullanıldığı alan bu alan. Kamera sistemleri, tuvalet molalarının dahi hesaplanması, her şeyin sayılarla ifade edilmesi, çok uzun ve yıpratıcı çalışma koşulları, bir takım mesleki hastalıklar modül gibi, kulakta ses kaybı gibi hastalıklar bu alanda öne çıkan sorunlar.

Peki, örgütsüzlük ne ifade ediyor bu alan için, sendikalı üyeleri olan herhangi bir çağrı merkezi var mı?
Çağrı merkezleri çalışanları için en büyük sorunlardan biriside örgütsüzlük. Sendikalı olmak için denemenin yapıldığı yerler var ancak sendikalı olan bir yer yok. Sendikalaşmada yayılmışlık çok büyük bir sıkıntı bizler için. Bank Sen, Haber İş veya Sosyal İş gibi farklı sendika alanlarına dağılıyor çalışma alanlarına göre. Bizde dernek olarak şöyle bir yol izlemek istiyoruz. Derneğe örgütlenme çağrısı yapıyoruz. Belli bir noktadan sonra hangi sendika olacağını biz seçelim ve sendikaya örgütlü bir biçimde gidelim istiyoruz.

Son olarak çağrı merkezini kısaca nasıl tanımlarsınız?
Sabah telefonlar gelmeye başlıyor ve çağrılar hiç durmuyor. Burada süreler var 1 saat yemek 40 dakika mola 7 saat 20 dakika ise çalışma süresi. Ama tuvalet, su içmek, konuşma akla her ne gelirse yasak çünkü çalışmak zorundasınız. Eğer çalışmazsanız bu süreyi tespit edip çalıştırıyorlar. Her hareketiniz bir tuşa endeksli. Çaya ve tuvalete giderken bir tuşa basıyorsunuz ve o süre sizin çalışma sürenize ekleniyor. Sistem bu… Agent, yandı diye bir tabir var çağrı merkezlerinde. Agent, çağrı merkezlerinde çalışanlarına deniyor ve yanan agentlar kısa süre sonra işten çıkıyor.

(soL - İstanbul)

Örgütsüzlüğün çok yoğun olduğu çağrı merkezlerinde son olarak örgütlenme mücadelesi veren Burger King işçileri işten çıkarıldı