'Sendikal mücadele yasalar sayesinde değil, yasalara rağmen sürdürülecek'

AKP’nin emekçi düşmanı yeni Sendikalar Yasası’na işçi örgütlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Son olarak ise yeni yasada da grev yasağının sürdüğü bankacılık iş kolunda örgütlü olan Bank-Sen, yaptığı basın açıklamayla yasa hakkındaki eleştirilerini dile getirdi.

Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (Bank-Sen) banka emekçileri adına yaptığı açıklamada, 12 Eylül hukukuyla hesaplaşma ve ‘ileri demokrasi’ adına çıkartıldığı iddia edilen 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile darbelerle yüzleşmek bir yana, faşizminin baskıcı, yasakçı ve emek düşmanı ruhunun aynen korunduğunu ve yeni bir kılıfla işçi sınıfı ve sendikaların önüne demokratikleşme diye sunulduğunu ifade etti.

Sendikal barajları indirdiğini iddia eden AKP hükümetinin birçok işkolunda on binlerce işçinin sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkını kaybetmesini açıklayamadığının vurgulandığı açıklamada, iş kollarına dönük yeni düzenlemelerle birçok sendika için eski yasadaki yüzde on barajının bile üzerine çıktığı ifade edildi.
Aynı şekilde grev yasaklarının da aynen korunduğunu belirten Bank-Sen, başta bankacılık hizmetleri olmak üzere birçok iş kolunda grev yasağının sürdüğüne ve Bakanlar Kurulu’na verilen grev erteleme yetkisi ile grev kırıcılığın hükümetin vereceği keyfi kararlara bırakıldığına dikkat çekti.

Bank-Sen: “Yasaksız ve barajsız sendika mücadelesini yükselteceğiniz”
Sendikal tazminatın sessiz sedasız kaldırıldığına dikkat çeken Bank-Sen yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“6356 sayılı Kanun, sendikal güvenceyi ortadan kaldıran düzenlemelerle de dikkat çekmektedir. Yapılan değişiklikle 30’dan az işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışanların sendikal nedenle işten çıkarılmaları durumunda sendikal tazminat talep etmeleri olanaksız hale getirilmektedir. Böylece 6 milyonun üzerinde emekçinin sendikal örgütlenmesi açıkça engellenmektedir.

Yeni yasayı getirenler, sendikal hareketin yıllardır haklı olarak eleştirdiği üyelik ve istifada noter şartının bir yıllık geçiş süresinin ardından kaldırılmasını ve bu işlemlerin e-devlet üzerinden gerçekleştirilmesini de demokratikleşme olarak sunmaktadır. Kayıt dışı olarak çalışan yüz binlerce emekçinin sendikal örgütlenmesi engellenirken sendika üyeliği üzerindeki devlet kontrolü farklı mekanizmalarla devam ettirilmekte, bunun da demokratikleşme olduğu yalanı söylenmektedir

.

6356 sayılı Kanun, daha birçok açıdan eski yasanın getirdiği baskıcı ve yasakçı içeriği korumaktadır. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, bir kez daha sendikal mücadelenin yasalar sayesinde değil, yasalara rağmen sürdürülmesi gerektiğini göstermektedir.”

Yeni sendikal yasalarla getirilen dayatmalara, baskıcı ve yasakçı düzenlemelere karşı haklı ve meşru mücadelesini sürdüreceğini dile getiren Bank-Sen, Türkiye işçi sınıfı tarihinin de gösterdiği gibi, sendikal mücadelenin gücünü yasalardan değil, yalnızca işçi sınıfının örgütlü gücünden aldığına olan inancıyla yasaksız ve barajsız sendika mücadelesini yükselteceğini açıkladı.

(soL- Haber Merkezi)