Sağlık emekçileri şiddete karşı eylemdeydi

Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin birinci yıldönümünde bir araya gelen sağlık emekçileri, artan şiddeti protesto etmek için bugün iş bıraktı. Acil servisler dışında doktorlar sağlık hizmeti vermedi.

Gaziantep'te bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı 30 yaşındaki Dr. Ersin Arslan'ın ölüm yıl dönümünde sağlık çalışanları, sağlıkta şiddete dikkat çekmek ve çözüm taleplerini dile getirmek amacıyla ülke genelinde eylem yaptı.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Anabilim Dalı binası önünde toplanan Türkiye Tabipler Birliği, İstanbul Tabip Odası, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Hasta ve Hasta Yakınları Derneği, Türk Hemşireler Derneği üyeleri ve Dr. Arslan'ın ölümü nedeniyle iş bırakan hekimler Çapa'dan Çemberlitaş'ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne kadar yürüdü.

“Tüm bunlar sağlıkta dönüşüm programının sonuçlarıdır”
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne gelen sağlık emekçileri, Dr. Ersin Arslan için saygı duruşunda bulunuldu. Grup adına basın açıklamasını okuyan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, Arslan'ın ölümünün üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sağlık çalışanlarının hâlâ şiddet görmeye devam ettiğini hatırlattı.

Sağlık çalışanlarının gördüğü şiddetin yanı sıra sağlık sisteminde aksayan bir çok şey olduğunu belirten Çerkezoğlu şunları kaydetti:

''Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans sistemi var. Gittikçe ağırlaşan iş yükü altında kuralsız ve baskı altında hemşirelerde 56 saati, asistanlarda 64 saati bulan mesailer var. Sağlık hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel, her kademede ödenen katkı katılım payı ve ilave ücretler var. Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin 'sağlık çalışanlarını' itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı açıklamaları var. Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelik şiddet ve öfke var. Tüm bunlar sağlıkta dönüşüm programının sonuçlarıdır. Bu programın kimseye yararı olmadığı görülmüştür. Yol yakınken bundan vazgeçilmelidir. Şiddeti doğuran ve besleyen bu sisteme karşı mücadele edeceğiz. Böyle sağlık sistemi olmaz, bu şiddet sona ersin.''

ATO Sağlık Bakanı’na sordu: “İki maddeyi çıkaramazken Anayasa’yı nasıl yapacaksınız?”
Ankara’da Sağlık örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen hekimler İbni Sina Hastanesi önünde toplanarak Sağlık Bakanlığı’na yürüdü. Eylemde CHP Milletvekillerinden Aytuğ Atıcı, Kadir Gökmen, Mehmet Şeker, Mehmet Hilal Kaplan, Muharrem Işık da hazır bulundu.
Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yapan hekimler, hekime yönelik şiddeti doğuran sisteme karşı mücadele ettiklerini bildirdi. Hekimler adına basın açıklamasını okuyan SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, yaşanan şiddet olaylarının nedeninin sağlıkta dönüşüm programı olduğunu ifade ederek, “Bu programın kimseye yararı olmadığı açığa çıkmıştır ve yol yakınken bundan vazgeçilmelidir. Hizmete erişimin önündeki engellerin, başta parasal engeller olmak üzere tüm engellerin kaldırıldığı bir sisteme, nitelikli hizmet vereceğimiz bir sisteme ihtiyaç var” dedi.

Açıklamanın ardından Ankaralı hekimler adına bir konuşma yapan Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Şener, meslek örgütünün çok uzun bir süredir sağlık alanında şiddetin giderek arttığına dikkat çektiğini ancak bunun yetkililer tarafından görmezden gelindiğini hatırlattı. ATO Başkanı, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da şimdiki Bakan Mehmet Müezzinoğlu’nun da ağız birliği etmişçesine şiddet konusu ile ilgili olarak her seferinde “Çalışıyoruz” cevabı verdiklerine işaret ederek, “Çok çalışkansınız. Bunca zamandır, caydırıcılığın artması adına TCK’ya eklenmesini talep ettiğimiz 2 yasa maddesini çıkaramadınız. İki maddeyi çıkaramazken Anayasa’yı nasıl yapacaksınız? Bizim gibi performans sistemiyle çalışıyor olsaydınız maaş alamazdınız” diye konuştu.

Sağlık çalışanları İzmir, Bursa, Adana ve Antalya’da da iş bıraktı
İzmir’de ise sağlık emekçileri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinikler önünde eylem yaptı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, "Kaybettiğimiz çalışanlarımız dışında küfür, hakaret, fiziki şiddet, tekmelenme, yumruk atılma, bıçak hatta samuray kılıcı ile saldırıya uğrama günlük adi olaylar halindedir. Artık şiddete karşı tek yürek olacağız. Böyle sağlık sistemi olmaz, sağlıkta şiddet sona ersin ve hep birlikte el ele haklarımızı almak için dayanışma içinde olalım" dedi.

Bursa Tabip Odası, kanlı önlüklerle sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı eylem yaptı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde toplanan doktorlar, metroya yürüdü.

Adana'da sağlık çalışanları Balcalı Hastanesi Poliklinikleri önünde bir araya geldi. Sağlık çalışanları, basın açıklaması öncesi şiddetin önlenmesi için hazırladıkları pankart ve dövizleri açıp slogan attı. Asistan hekimler de eyleme destek vermek için grup halinde poliklinikler önüne geldi.
Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Doktor Ali İhsan Ökten, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin giderek arttığını savunarak, Sağlık Bakanlığı ve yöneticilerin tehlikeli gidişi sadece seyretmekle yetindiklerin ifade etti.

Antalya Tabip Odası'nın düzenlediği anma etkinliği, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladı. Buradan yola çıkan sağlıkçılar Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kadar yürüdü. Atatürk Heykeli önünde diğer hastanelerden gelen sağlık çalışanlarıyla bir araya gelen grup, 'Sağlıkta şiddete son' sloganı attı.

"17 Nisan sağlıkta şiddeti kınama günü olsun"
Basın açıklamasını yapan Antalya Tabip Odası Başkanı Can Ertürk, son 10 yılda sağlıkta yapılan değişimin şiddeti de beraberinde getirdiğini belirtti.
Öte yandan, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, artan şiddet olaylarına dikkat çekerek 17 Nisan'ın dünya çapında sağlıkta şiddeti kınama günü ilan edilmesi için Dünya Sağlık Örgütü'ne başvurduklarını açıkladı.

Dr. Ersin Arslan'ı bıçaklayarak öldüren 17 yaşındaki M.G.'nin ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılandığı dava ise Gaziantep 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı uyardı: Grev haberlerine inanmayın!
Bu arada Sağlık Bakanlığı, sağlık kuruluşlarında iş bırakma eylemi yapılacağından "sağlıkta grev var, doktora gitmeyin" başlıklı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını, çalışanların görevlerini sürdürdüğünü iddia etti.

Sağlık personelinin, vatandaşların sağlığını korumayı ilke edindiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Personelimiz, yaşam hakkının kutsallığını savunarak, zaman ve mesai kavramı gözetmeksizin görevlerini yerine getirmektedir. Bu sebeple medyada 'bugün hasta olmayın', 'sağlıkta grev var, doktora gitmeyin' başlıkları ile duyurulan haberler gerçeği yansıtmamakta, fedakâr sağlık çalışanlarımız dün olduğu gibi bugün de görevlerini sürdürmektedir.''

(soL- Haber Merkezi)