Petrol-İş: 'Petrol Kanunu'nda halkın değil, sermayenin çıkarı gözetiliyor'

Kamu ve ülke yararını değil yerli ve yabancı sermayenin çıkarlarını gözeten Türk Petrol Kanunu Tasarısı’nın geri çekilmesi gerektiğini dile getiren Petrol-İş, petrol sektöründe kamu yararını gözeten politikalar geliştirilmesi ve kamu kuruluşu TPAO'nun güçlendirilmesi gerektiğini savundu.

21 Aralık 2012 tarihinde TBMM'ye sunulan ve TPAO’yu zayıflatarak yabancı petrol tekellerinin önünü açan Türk Petrol Kanunu Tasarısı’nı eleştiren Petrol-İş sendikası, konuyla ilgili bir basın açıklaması yayınladı.

Türk Petrol Kanunu Tasarısıyla yabancı petrol tekelleri ile yerli ve yabancı sermayeye yeni teşvik ve kolaylıklar sağlanacak olmasına dikkat çeken Petrol-İş, bu yolla petrol sektöründe devlet adına faaliyet gösteren kamu kuruluşu Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) zayıflatılmak istendiğine işaret etti.

Söz konusu kanun tasarısının neo-liberal bir felsefe ile hazırlanmış olduğunu belirten Petrol-İş, tasarıyla yerli ve yabancı sermaye yatırımlarına teşvik ve kolaylıklar sağlarken, yurtiçinde üretilen petrolün ihracatına getirilmiş olan kısıtları kaldırmakta, devlet adına faaliyet gösteren kamu kuruluşumuz TPAO'nun bazı ayrıcalık ve haklarının iptal edildiğini kaydetti.

AKP daha önce de denedi
6326 Sayılı Petrol Kanunu kapsamında olan petrol arama ve üretim faaliyetlerinin 2007 yılında uluslararası petrol tekellerinin talepleri çerçevesinde 5574 Sayılı Türk Petrol Kanunu adıyla çıkarılan bir yasayla serbestleştirilmeye çalıştırıldığını hatırlatan Petrol-İş, bu kanunun 4 maddesinin dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından “ulusal çıkarlara aykırı bulunarak” veto edildiğini ifade etti.

Petrol-İş o tarihten bugüne petrol arama ve üretim faaliyetlerinde serbestleştirmeyi arttırmak ve sektörde yerli/yabancı sermaye yatırımlarının önünü açmak gibi niyetlerini gizlemeyen hükümetin, beş yıl sonra yeni bir tasarıyı gündeme getirmesine dikkat çekti.

Petrol sektörü liberalleştiriliyor
Petrol-İş bu amaçla 6326 Sayılı Kanunda yapılan değişiklikleri şöyle sıraladı:

“-6326 Sayılı Kanun'un 53. maddenin 2. fıkrasında “Bir bölgede bir tüzel kişi aynı zamanda 8 arama ruhsatnamesine sahip olabilir. Ancak TPAO, toplam ruhsat adedi petrol arama bölge sayısının on katını aşmamak kaydıyla, her bölgede en çok 12 adet arama ruhsatı alabilir” hükmü tasarıda yer almamıştır. Tasarının 7. maddesinde, arama ruhsatındaki sayı sınırlaması ve TPAO'ya verilen özel şirketlere göre daha fazla ruhsat alma hakkı kaldırılmıştır. Gerek TPAO’nun ruhsat sayısındaki avantajlı konumunun kaldırılması, gerekse ruhsat sayısının ve ruhsat alanının sınırlandırılmaması, büyük sermayeli ve güçlü uluslararası petrol şirketlerinin lehine ruhsat tekelleşmesine yol açabilecektir.

- 6326 Sayılı Kanun'un 64. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM), müzayedeye çıkmazdan önce, bu sahanın işletme ruhsatnamesini isteyip istemediğini TPAO’ya sorar. TPAO’nun talebi halinde, saha müzayedeye çıkarılamaz ve işletme ruhsatı TPAO’ya verilir,” hükmüne tasarıda yer verilmemekte ve TPAO’nun sahip olduğu bu olanak da elinden alınmaktadır. Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nda Geçici 2. Madde'de, “Türkiye Petrol Anonim Ortaklığının sahip olduğu mevcut işletme ruhsatlarındaki hak ve yükümlülükler ise üretim sonuna kadar devam eder” denilerek bir ayrıcalık getirilmiştir, fakat sadece yürürlükteki işletme ruhsatları için getirilen bu ayrıcalık TPAO'nun yabancı petrol tekelleri ile rekabet edebilmesini sağlayan 6326 Sayılı Kanun'daki imtiyazları yanında oldukça yetersiz kalacaktır.

- 6326 Sayılı Kanun'un “Milli Menfaatin Korunması” başlığını taşıyan 12. maddesinde yer alan “yabancı devletlerin doğrudan doğruya veya dolaylı olarak idaresinde etkili olabilecekleri şirketler ile yabancı bir devlet için veya yabancı bir devlet adına hareket eden şahısların, petrol faaliyetlerinde bulunmaları, mülk edinmeleri ve tesis kurmaları”nın Bakanlar Kurulu iznine bağlanması yönündeki hükme, Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nda yer verilmemiştir. TPAO'nun ayrıcalıkları elinden alınırken, son derece stratejik bir alan olan petrol sektöründe, yabancı devlet ve şirketlerin egemenliğinin önündeki engeller de kaldırılmaktadır. Bu yolla, uluslararası petrol tekellerine önemli avantaj sağlanmaktadır.”

Devlet petrole yatırım yapmalı
Tasarının yasallaşması halinde petrol tekellerinin önünün açılacağını belirten Petrol-İş, stratejik petrol sektörünün yerli ve yabancı sermayeye bırakılmasının, arz güvenliğini de ciddi ölçüde tehlikeye sokacağının altını çizdi. Petrol-İş, Petrol sektöründe dünyada devlet şirketlerinin yükselişi devam etmesine karşın AKP hükümetinin özel sektörü petrol alanında hâkim kılmaya çalışmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Hükümetin petrol sektörünün serbestleştirilmesini öngören bu kanun tasarısının gerekçesi olarak yıllardır sektöre yeterli yatırımın yapılamamış olmasını göstermesini eleştiren Petrol-İş, bu durumun temel nedenlerinin kamu kuruluşu olan TPAO'nun yeterince desteklenmemesi geçmişte TPAO bünyesinde oluşturulan arama, üretim, rafinaj, petrokimya ve dağıtım faaliyetlerinden oluşan entegre yapının parçalanması ve sektörde özelleştirme politikalarının uygulanması olduğunu dile getirdi.

Kamu ve ülke yararı temel ölçüt olmalı
Kamu ve ülke yararını değil yerli ve yabancı sermayenin çıkarlarını gözeten bu tasarının derhal geri çekilmesi gerektiğini savunan Petrol-İş, aşağıdaki hususların göz önünde bulundurularak tasarının yeniden ele alınmasını talep etti:

“- Petrol kaynaklarımızın aranması, geliştirilmesi ve üretilmesi ile ilgili tüm faaliyet ve işlemlerde kamu ve ülke yararına uygunluk temel ölçüt olmalıdır.
- Ülkemizde üretilen ham petrolün ülke güvenliği ve yurtiçi tüketim için gerekli bölümünün ayrılması koşulu kaldırılmamalı, arz güvenliğine ilişkin düzenlemeler muğlak bırakılmamalıdır.
- Sektörde yabancı devlet ve şirketlerin etkisini artıracak düzenlemelerden kaçınılmalıdır.
- Devlet şirketimiz TPAO'ya petrol ile ilgili izin, arama ve işletme ruhsatlarında tanınan öncelikler kaldırılamaz. TPAO'nun entegre yapıdaki yabancı petrol tekelleri ile yurtiçinde rekabet şansını ortadan kaldıracak düzenlemeler, ulusal şirketimizi zayıflatacak ve petrol sektöründe devletin politika geliştirme olanaklarını azaltacaktır.
- TPAO'nun teşkilat kanununda değişiklik yapılmasını gündemine almış olan AKP hükümeti, Petrol Kanunu Tasarısı'nda sektörde devlet kontrolünün yitirilmesine neden olacak ve TPAO'nun özelleştirilmesinin önünü açacak her türlü düzenlemeden uzak durmalıdır.”

(soL- Haber Merkezi)