Ostim işçilerinden mücadeleye çağrı

Ankara’da örgütsüzlüğün, işten çıkarmaların, işçi sağlığı ve güvenliği ihlallerinin, güvencesizliğin kol gezdiği Ostim’de, Ostim İşçi Derneği bu tabloya karşı örgütleniyor. Dernek üyeleri, mücadelelerini ve faaliyetlerini soL’a anlattı.

Ogün Eratalay - soL
Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde devasa bir organize sanayi bölgesi: Ostim. 5 binin üzerinde işyerinin, 50 binin üzerinde işçinin çalıştığı bölgede, kayıtdışı çalışma, işçi devri, işçi sağlığı ve güvenliği ihlalleri had safhada. Küçük küçük işyerlerinden oluşan ve ağırlığını metal sektörünün oluşturduğu Ostim’de sendikal örgütlülük yok gibi bir şey. Tüm bu tablonun diğer yüzünde ise örgütlenmenin gereğine inanan ve bunun için çaba gösteren Ostim işçileri var. Ostim İşçi Derneği çatısı altında mücadele eden işçilerden, Taylan ve Manolya, Ostim’deki çalışma koşullarını, derneğin amacını ve kıdem tazminatı başta olmak üzere işçilere yönelik saldırılara Ostim işçilerinin bakışını soL’a anlattı.

Klasik bir soruyla başlayalım. Ostim’de işçi olmak nasıl bir duygu?
Taylan: Ben 7 yıldır Ostim’de işçiyim. İşçi olmak güzel bir şey. Çalışıyorsun çoluğuna çocuğuna ekmek getiriyorsun. Öte yandan işçi sağlığı iş güvenliğine ilişkin hiçbir uygulamanın olmadığı Ostim’de çalışıyorsun. Sömürü üzerine kurulmuş, patronun doğrudan kârını düşündüğü bir yapıdan bahsediyoruz. Bu mantıkla işleyen, sömürünün derinleştiği bir yer Ostim.

Ostim aslında her işçinin kurtulmanın bir yolunu aradığı bir yer, ancak siz buna inat dernek aracılığıyla faaliyetler yapıyorsunuz.
Taylan: Burada atölyeler bölünmüş konumda, görebileceğimiz en büyük firmalar yaklaşık 50 işçinin çalıştığı yerler. Bizler de bulunduğumuz yerde işçilerin örgütlü olmasını sağlanmak istiyoruz. Patronlar Ostim gibi yerlerde çürümeyi derinleştirmek için var güçleriyle çalışıyor, bölünmüşlükler yaratıyor. Bu duruma karşılık, örgütlülüğü savunan bizim gibi insanların, özellikle de metal gibi sektörlerde bulunması gerekiyor.

OSTİM'DE kadın işçi olmak
Ostim’de işçi olmak zor, kadın işçi olmak ise daha da zor. Ostim’de çalıan bir kadın, farklı ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor?
Manolya: Ben Ostim’de çalışmaya başlayalı 1 yıl oldu. Ostim’de kadın işçi olmak elbette daha zor. Ama bu sorunu aşmak için dahi burada olmak, burada çalışmak lazım. Ostim’de bir kadının namusuyla var olup, emeğinin hakkını kazanabileceğini göstermemiz gerekiyor.

Ostim İşçi Derneği yarın saat 16.30’da Ahi İş Merkezi’ndeki dernek lokalinde kıdem tazminatı konulu bir söyleşi gerçekleştirecek. Bu etkinliklere beklediğiniz düzeyde katılım sağlanıyor mu?
Manolya: Öncelikle işçilerin örgütlenmekten korkmasını engellemek istiyoruz. Örgütlü olduklarında daha güçlü olduklarını, bir arada olduklarında seslerinin daha güçlü çıkacağını anlatıyoruz. Etkinlerimizde ve radyoya verdiğimiz reklamda da bu konuyu işliyoruz. Bu haftaki etkinliğimizde kıdem tazminatını masaya yatıracağız. Türkiye’nin ilk AVM grevini başarıyla tamamlamış olan DİSK/Sosyal-İş üyesi işçiler de etkinliğimizin konukları arasında. Derneğe özelikle bu etkinlikle ilgili, hem telefonla hem de derneğin facebook sayfası üzerinden olumlu geri dönüşler oldu.

‘Kıdem tazminatı bizim güvencemizdir’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatlarının fona devrini “herkese kıdem tazminatı vereceğiz” sözleriyle meşrulaştırmaya çalışıyor. Ostim İşçi Derneği kıdem tazminatlarının fona devri konusunda ne diyor?
Manolya: Kıdem tazminatı bizim güvencemizdir, alnımızın teridir. Ona kesinlikle sahip çıkmamız gerekiyor. Kıdem tazminatı, emeğimizin karşılığı olmasına rağmen buna bile göz dikiyorlar.

Taylan: Sadece Ostim’deki işçilerin değil tüm Türkiye’deki işçilerin buna nasıl baktığı çok önemli. Ülkemiz Haziran günlerinden geçti. Kıdem tazminatı da işçilerin canının doğrudan yanacağı bir nokta. Bu önemli gündeme dair Türkiye çapında yapılanların yanında, bizim Ostim’de yaptıklarımız da küçük bir katkı olarak değerlendirilmeli.

Dernekte başka ne tür etkinlikler yapılıyor?
Taylan: Ostim işçilerinin tercihlerine göre çeşitli ücretsiz kursların açılması planlanıyor. Kurs almak isteyen işçilerle ortak bir toplantı yapıldıktan sonra ortaya çıkan ihtiyaçlara göre planlama yapacağız. Teknik resim, bilgisayar ve dil kursları gibi çeşitli alanlarda yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz.

‘Haziran’da Ostim’den bir can aldılar’
Bildiğimiz kadarıyla Ostim’de daha önce büyük ölçekli bir hak arama mücadelesi deneyimi yaşanmadı, sizce yakın zamanda bu şekilde bir mücadele yükseltmek mümkün mü?
Taylan: Doğru, bu şekilde bir örnek yok. Bence öncelikle mücadele etmenin meşruluğunu göstermek lazım. Hak aramanın meşruluğunu patronlar yok etmeye çalışıyor. İşçiler bu hakkını aramanın uzağında, bugün emekten yana partiler de bu gibi sanayi havzalarının uzağında yer alıyor. Derneğimizin esas amacı bu meşruluğu kazandırmaktır. Yaptığımız çalışmalar, tanıtımlar bu meşruluğun sağlanması içindir. Derneğimizin çıkardığı gazete bu mücadelenin meşruluğunun yayılması içindir.

Manolya: Özellikle Haziran Direnişi’nde Ostim’deki işçilerin ayağa kalkması gereken bir durum yaşandı. Hepimizin bildiği gibi Ostimli bir işçi olan Ethem öldürüldü ve bizden, Ostim’den bir can aldılar, biz bunun karşısında gerektiği şekilde duramadık. Artık şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor.