Metal sektöründe greve doğru

Metal işçileri grev ilanlarını işyerlerine arka arkaya asmaya başladı. MESS'in teklifini reddeden BMİS üyesi işçiler, Mart ayında başlayacak greve hazırlanıyorlar.

DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası (BMİS), bugün bir basın toplantısı düzenleyerek MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi’nde gelinen aşama ve metal işçilerinin taleplerini kamuoyu ile paylaştı. BMİS adına Genel Başkan Adnan Serdaroğlu'nun konuştuğu toplantıya, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar da katıldı.

Taksim CVK Otel'de düzenlenen basın toplantısına, BMİS yönetici ve temsilcilerinin yanısıra, DİSK'e bağlı sendika yöneticileri, siyasi parti temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

"Metal sektöründe kurulan düzen..."
BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu konuşmasında ilk olarak metal sektöründe devlet ve sermaye tarafından 1983 yılından bu yana kurulmuş olan ve işçilerin çalışma koşullarını geri götüren "düzen" ile ilgili bilgi verdi:

"Yüzbine yakın metal işçisini ilgilendiren metal işkolu grup toplu iş sözleşmesinde 1983 yılından itibaren sermaye ve devlet tarafından kurulmuş bir düzen var. Bu düzen, tüm metal işçilerinin aleyhine işliyor. 1983 yılında MESS’in yönlendirmesiyle, işkolunun en küçük sendikasını (Türk Metal) bir gecede işkolunun en kalabalık sendikası haline getirdiler. Bunu toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt maddesine koydukları bir ek madde ile yaptılar. Bu madde ile askeri yönetim tarafından kapatılan DİSK ve Maden-İş’in üyeleri, çoğu işyerinde kendilerinin bile haberi olmadan Türk Metal üyesi yapıldılar. Sermayenin ve devletin amacı, metal işçilerinin hak arama mücadelesini kontrol altına alıp, bastırmaktı. 28 yıldır bu düzeni sürdürüyorlar. Kendi besleyip, palazlandırdıkları sahte sendika ile metal işçilerinin insan onuruna yakışır çalışma ve yaşam koşullarına ulaşmasına engel olmaya çalışıyorlar."

"MESS'in teklifini reddettik"
2010-2012 sözleşmesinde de değişen bir şey olmadığını söyleyen Serdaroğlu, "Sözleşme sürecinin başından itibaren, bu iki ortağın yapabileceklerine dikkat çekmek için mücadele eden Birleşik Metal-İş Sendikası ise, 11 Aralık 2010 tarihinde Merkez Toplu Sözleşme Kurulu’nu topladı. Kurul, MESS’in teklifini reddetti ve mücadeleye devam kararı aldı" dedi.

Serdaroğlu, BMİS'in MESS'in teklifini reddetme gerekçelerini ise şöyle sıraladı:

"1- Yüzde 5,35 zam oranı düşüktür. Düşüktür, çünkü 2008 krizi şirketlerin büyük kısmının hükümetten aldıkları teşviklerle sıkıntı yaşamadıkları ama işçilerin gerek çalışma gerek yaşam koşullarının geriletildiği bir kriz olmuştur. Düşüktür, çünkü 2009′un ikinci yarısından itibaren ama özellikle 2010 yılında metal işkolunda gerçekleştirilen büyümenin hiçbir şekilde karşılığı değildir.

"2- Ücret zam yöntemi grup sözleşmesinin prensiplerini ortadan kaldırmış, her işyerine farklı zam uygulaması, aynı saat ücretini alan ancak farklı işyerlerinde çalışan işçilerin farklı zamlar almalarına neden olmaktadır.

"3- İş Yasasındaki değişiklikler ve hükümetin taslakları toplu iş sözleşmesinin, imzalandıktan sonra tarafların iradelerinin dışında değişmesine yol açma tehlikesi taşımaktadır. Çünkü toplu iş sözleşmemizde iş yasası hükümlerinin geçerli olduğunu söyleyen maddeler vardır. Yasadaki değişiklik, altına imza attığımız metni otomatik olarak değiştirecektir. Bu toplu sözleşme düzeni açısından uygun bir durum değildir, çünkü toplu iş sözleşmeleri tarafların kendi iradeleriyle imzaladıkları metinlerdir ve taraflar kendi iradelerinin dışında değişmesi ihtimal dahilinde olan metinleri imzalamamalıdırlar."

"Bu aşamada işyeri ayrımı ortadan kalkmıştır"
Gelinen noktada işyeri ayrımının ortadan kalktığını, bireyselliğin sona erdiğini, yaka rengi farkının bittiğini söyleyen Serdaroğlu, "İki sınıfın, iki sınıf örgütünün karşılıklı mücadelesi söz konusudur. Metal işçileri sınıflarını ve saflarını çok iyi biliyorlar ve bu mücadelede sınıfın göreceği en ufak zararın sınıfın tüm bireylerini de etkileyeceğinin farkındalar. İşverenlere gelince, onlar işkolunda kurulu bulunan işbirlikçi ve dayatmacı düzen nedeniyle, 20 yıldır toplu sözleşme sorunu yaşamadılar. Bugün asılan grev kararları ile birlikte toplu sözleşme sorunu fabrikaların kapısından içeriye girdi" dedi.

Çelebi: Bu greve tüm işçiler destek vermeli
Serdaroğlu'nun ardından söz alan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi sendikalı sendikasız herkesin metal işçilerinin yanında olması gerektiğini söyleyerek Çelebi, işverenle hükümet sözcülerinin bir araya geldiğinde ekonomiye ve sektöre ilişkin olumlu mesajlar verdiğini belirtti. Bu büyümeden işçilerin nasibini alamadığını ifade eden Çelebi, "Bu grev yalnızca Birleşik Metal İş'in grevi değil kendisine işçiyim diyen herkesin destek vermesi gereken bir grev kararıdır" dedi.

KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar ise Torba Yasa’ya karşı mücadelelerinin sürdüğünü ve Torba Yasa’nın iş cinayetlerine davetiye çıkardığı belirtti. KESK olarak metal işçilerinin yanında olduklarını söyleyen Çınar, diğer konfederasyonlara da metal işçilerine destek olma çağrısında bulundu.

Anlaşma sağlanamaması halinde Mart ayında başlayacak grev, 33 işyerinde 15 bin metal işçisini kapsayacak. 10 Şubat'ta grev duyurularının asıldığı işyerleri şöyle:

ABB, Anadolu Isuzu, Anadolu Motor, AKSAN, REMAS (İstanbul Anadolu Yakası), RSA, PAKSAN, BOSAL, ARFESAN, AREVA, DEMİSAŞ (İstanbul Avrupa Yakası), BEKAERT, Standart Depo (Kocaeli), Çayırova Boru, Kroman Çelik, SARKUYSAN, Yücel Boru, AKKARDAN, Makina Takım, Poly Metal (Gebze), BAŞÖZ, ÇEMAŞ, ÇİMSATAŞ, Yücel Boru (Anadolu Şube), DORUK (Eskişehir), SCM, PRYSMİAN, ÇİMTAŞ (Bursa), ŞENKAYA (İzmir)
(soL-Haber Merkezi)