Kartal'da işçi mitingi

Yurtsever Cephe İşçi Birliği 15-16 Haziran'ın yıldönümünde tersane cinayetlerini protesto etti.

soL (Haber Merkezi) Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Yurtsever Cephe İşçi Birliği tarafından dün Kartal'da düzenlenen "Tuzla Tersanelerinde İşçi Ölümlerine Son" mitingine katılan binlerce kişi AKP hükümetine kırmızı kart gösterdi. Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümlerin durması için bir araya gelen farklı sektörlerden binlerce işçi, emekçi ve öğrenci AKP'nin işçi düşmanı politikalarını ellerindeki kırmızı kartlarla protesto etti.

Mitingin sunumunu yapan tiyatro sanatçısı Orhan Aydın 15-16 Haziran direnişinin 38. yıldönümü olduğunu hatırlatarak mitinge katılanları emek mücadelesinde yaşamlarını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşuna çağırdı. Saygı duruşunun ardından miting tertip komitesinden Kemal Parlak yaptığı konuşmada Çalışma Bakanı'nın yılda bin 700 işçinin öldüğünü açıkladığını hatırlatarak "Ancak açık bir savaşta bu kadar insan ölebilir. Patron sınıfı işçi sınıfına karşı savaş başlatmıştır" dedi.

Parlak'ın ardından söz alan Limter-İş Denetleme Kurulu üyesi Orhan Taşdemir, tersane patronlarının örgütü GİSBİR'in, sendikalarıyla masaya oturmamasını eleştirdi. Tuzla'da kaynak ustası olarak çalışan Haydar Akın da miting kürsüsünden yaptığı konuşmada ölen birçok arkadaşının cesedinin ancak haftalar sonra bulunduğunu belirterek, patronların işçilerin ölüsüne bile saygısı olmadığını, denize düşen bir işçinin cesedinin boğazına halat bağlanarak denizden çıkarıldığını ve bir süre öyle bekletildiğini anlattı.

Mitingde konuşan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün de 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin gerçekleştirildiği 1970 yılından bu yana işçi sınıfına karşı saldırıların hız kesmediğini belirtti. Görgün, işçi sınıfının sosyal güvenlik ve sağlık haklarının ortadan kaldırıldığını, emekçilerin açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum edildiğini, örgütlenme özgürlüğü önündeki 12 Eylül yasaklarının devam ettiğini vurguladı. İşçiler için iş güvencesi, güvenliği ve sağlık haklarından yoksun, sendikasız ve sigortasız çalışmanın getirildiğini dile getirdi. Görgün, işçi ölümlerinin sonunun gelmemesinin, patronların işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini bir maliyet unsuru olarak görmesinden ve işyerlerinde sendikal örgütlülüğe izin verilmemesinden kaynaklandığını ifade etti.

Yurtsever Cephe İşçi Birliği adında konuşan Zehra Güner Akad ise Tuzla'daki işçilerin "Burası başka bir cumhuriyet. Burada Türkiye Cumhuriyeti kanunları işlemiyor" dediğini hatırlatarak, AKP'nin, çıkardığı yeni yasalarla ülkedeki tüm işçileri Tuzla'daki koşullarda çalışmaya zorladığını ifade etti. Akad, tersane patronlarının en büyük destekçisi olan AKP'nin ölümleri meşrulaştırmaya çalıştığını, Tuzla'daki işçilerin iş buldukları için şükretmelerini istediğini söyledi.

TKP Genel Başkanı Aydemir Güler de "38 yıl önce İstanbul'da sokağa çıkan işçiler Türkiye işçi sınıfının yüreğini sokağa taşıdı. 38 yıl önce biz işçiler 'Bu ülke bizden sorulur' dedik. Şimdi 'Nereden nereye geldik. Bugün ne durumlarda yaşıyoruz' demeyelim. Başka bir şey diyelim '38 yıl önce yaptık. Şimdi haydi haydi yaparız' diyelim. Doğrusu budur. Gerisi palavradır" diye konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın birkaç gün öncesinde ölülerin çıktığı tersanelere giderek açılış "kutlama"larına katıldığına dikkat çeken Güler, AKP'nin "ayakların baş olduğu" 15-16 Haziran'da titreyen sermaye sınıfı temsilcilerinin devamı olduğunu vurguladı. Tuzla tersanelerinde DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası tarafından yapılan grevi desteklediklerini açıklayan Güler, ölümleri engellemenin tek çaresinin tersanelerin devletleştirilmesi olduğunu, bunun da tek yolunun örgütlenmekten geçtiğini kaydetti.

"Tersane işçisi yalnız değildir", "İşçiler birleşin ölümleri durdurun", "AKP'yi istemiyoruz", "İşçi düşmanı işbirlikçi AKP sloganlarının atıldığı mitinge Kocaeli Üniversitesi'nde grevde bulunan OLEYİS işçileri, Anadoluray işçileri, Alkom işçileri, İMES-DES ASB işçilerinin yanı sıra tekstil işçileri, metal işçileri, Bolu, Kocaeli ve Bursa'dan yurtseverler katıldı. Halkevleri yöneticileri, Alevi Bektaşi Gençlik Platformu ve Yenidoğan Gençliği'nin de katıldığı mitinge, DİSK Genel-İş Anadolu Yakası Şubesi ve Tekel işçileri de mesajlarıyla destek verdi.

Miting, İlkay Akkaya konseriyle sona erdi.