İşten atmakla yetinmedi bir de 'ölü' gösterdi

Kadrolaşmanın ayyuka çıktığı, yandaşlara geçim kapısı haline gelen ve şirket yönetiminin siyasal iktidar ile kurduğu organik ilişkinin yanı sıra THY, son günlerde uyguladığı kin ve nefret politikalarıyla gündemde.<a href="http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/havacilikta-grev-yasagi-meclisten-gecti-haberi-55416"></a>

THY yönetimi, AKP ile kurulan yakın ilişki ile bir gecede Meclis’ten çıkarılan karar ile havacılık iş koluna grev yasağı getiren ve bu yasa dışı düzenlemeye karşı eylem yapan havayolu emekçilerinden 305’ini işten çıkarmak ile yetinmedi.

Havacılık iş kolunda THY AO yönetiminin toplu sözleşmeyi imzalamamakta direnmesinin ardından AKP’li milletvekillerinin önerisi ile meclise gelen havacılık iş kolunda grev yasağı kararı yine AKP’li milletvekillerinin oyları ile onaylandı.

Airport Haber’den Sefa İnan’ın iddiasına göre, THY çalışanlarını yalnızca işten atmakla kalmadı bu sefer de “ölü” gösterdi.

THY’de uygulanan pas (ücretsiz) bilet yönetmeliğine göre, eşi THY’de çalışan bir kişi pas bilet hakkına sahip. THY’de geçerli olan bu yönetmeliğe göre, çalışan kişi bilet talep ettiğinde kendisinin yanı sıra bakmakla mükellef olduğu ailesinin de ücretsiz bilet hakkı mevcut.

Diğer taraftan, AKP’nin grev yasağına karşı iş bıraktığı için işten atılan 305 havayolu emekçisinin bazılarının eşleri de THY’de çalışıyor. İşten atılan işçinin ücretsiz bilet hakkını yitirmesine karşın, eşi de THY personeli olan kişi yine eşi üzerinden bu haktan faydalanabilmekte. Ancak AKP’nin arka bahçesi haline gelen ve hükümetin kinci söylemini içselleştiren THY, işten çıkardığı işçilerin ücretsiz bilet hakkından yararlanmaması için çareyi bilgisayar sistemine bu kişileri “ölü” kaydetmekte buldu.

Eşi işten atılmayan ancak kendisi atılan kişi pas bilet hakkını kullanmak istediğinde, bilgisayardaki eş hanesinin karşısında yazılı olan “ölü” ibaresiyle karşılaşıyor. Böylece zaten işten atarak üstünü çizdiği bu kişiye bilet vermek istemeyen THY, sisteme “ölü” girerek bu kişiyi kayıtlardan düşürmüş oluyor.

Bu ilk değil
AKP’ye yaslanan THY’nin nefret ve kin dolu politikalarının ilk örneği işten attığı emekçileri “ölü” göstermesi değil.

Bilindiği gibi Türk Hava Yolları (THY) AKP’li yıllarda, özellikle “halka arz” adı altında yüzde 51 hissesinin özelleştirildiği 2006 yılından bu yana hükümetin arka bahçesi haline geldi. Siyasal iktidarı arkasına alan THY bir yandan sömürüyü artırırken diğer yandan otoriter, baskıcı, kin ve nefrete dayalı yönetim politikalarını daha da sertleştirmekte hiçbir beis görmedi.

Hatırlanacağı üzere THY, işten çıkarmakla yetinmeyip “ölü” gösterdiği çalışanlarına daha önce de çalışan havayolu emekçileri ya İstanbul’a yapılacak seferden hemen öncesi işten atılma kararıyla uçağa alınmadığı için başka ülkelerde mahsur bırakılmış ya da sefer esnasında işten çıkartılarak uçakta bulunan yolcuların da can güvenliği tehlikeye atılmıştı.

Ayrıca THY, çalışanının kazanılmış haklarını kaldırarak mesai saatlerinin uzatıp, dinlenme saatlerini de kısaltmıştı. Yayımlanan duyuruya göre, toplu sözleşmede aylık 180 saat olarak uygulanan mesai, aylık 210 saate çıkarılmış, uzun uçuşlarda 2 yerel gece olmak üzere 36 saat olan konaklama dinlenme süresi 24 saate indirilmişti.

(soL-Haber Merkezi)