İş cinayetlerine YCİB'ten suç duyurusu

Yurtsever Cephe İşçi Birliği, 3 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayeti ile ilgili patronlara karşı suç duyurusunda bulundu. YCİB Tuzla'daki iş cinayetlerine "kast" edenlerin peşini bırakmayacaklarının altını çizdi.

soL (HABER MERKEZİ) Yurtsever Cephe İşçi Birliği, Gisan Tersanesi'ndeki iş cinayetiyle ilgili, kasten önlem almama, adam öldürme ve iş hürriyetinin ihlali gerekçesiyle bugün Tuzla adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu.

Tuzla Adliyesi önünde saat 14.00'da bir araya gelen YCİB üyeleri adına basın açıklamasını gerçekleştiren Kemal Parlak, yapılan suç duyurusu ile kasten önlem almayarak, tersane patronlarının kasten adam öldürme ve çalışma hürriyeti ihlali suçunu işlediğini ifade etti. Parlak, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

YCİB: Patronların karşısında işçiden tarafız
Savcılık tarafından cinayetle ilgili açılan kamu davasına işaret eden Parlak, YCİB'in davaya müdahil olmakta kararlı davranacağını bildirirken, yapılan suç duyurusuyla, tersanelerdeki cinayetlerde işçilerden yana taraf olduklarının gösterildiğini vurguladı. Yapılan suç duyurusu, savcılığın konu ile ilgili dosyasına dahil edildi.

Patron avukatlarından adliyede yoğun kulis
Diğer yandan YCİB avukatlarından edinilen bilgide, gemi sahibi firma avukatının, adliyede kendileriyle görüştüğü ve suçun denetçi firmada olduğunu iddia ettikleri öğrenildi. Galata Denizcilik A.Ş. firmasının avukatının denetçi firmayı suçlarken, aynı zamanda deneyde kendi işçilerinin yaralandığından bahsedip, kendilerinin mağdur olduğunu da söylediği öğrenildi. patronların dava sürecinde adliyede kulis çalışmaları yapması dikkat çekerken, mağduru oynamaları da gözlemlendi.

"Patronlar işçileri kasten öldürdü"

Suç duyurusu Gisan Gemi İnşa Sanayi Ve Ticaret A.Ş, Bureau Türkiye şirketi ve Galata Denizcilik A.Ş'ye karşı yapıldı. Duyuruda gerekçeler şöyle belirtildi:

- Gisan A.Ş.'nin kazada ilk filika testi olmasına rağmen, kum torbası yerine işçilerin kullanılmasına izin vermiş olmasının ağır ihmali ifade ettiği vurgulandı. GİSAN'ın ölümler ve yaralanmalardan sorumlu tutulması gerektiği ve flika testlerinde kullanılacak personelin özel sertifikasyona tabi tutulmuş kişilerden oluşturulması gerektiği de duyuruda yerini aldı.

- Denetçi firma olarak Bureau Türkiye'nin, taşeron işçilerin kullanılmasına kesinlikle müsaade etmemesi gerektiği ifade edildi.

- Galata Denizcilik A.Ş'deki yetkili personelin, yapılan uygulamaların gerekli sözleşme ve her türlü kurallara uygun yapılıp yapılmadığını kontrol ve takip etmekle yükümlü olduğu belirtildi. Duyuruda firmanın, kendisine düşen takip ve kontrol yetkisini yerine getirmediği için kazanın meydana gelmesinden ve neticelerinden sorumlu olduğu belirtildi. Denetçi firma ile aynı bilgi ve eğitim düzeyinde olan personele sahip iken Bureau Veritas'ın yaptığı ihlallere ve uygulamalara karşı çıkılmamasının, firmayı ağır kusurlu hale getirdiğine de dikkat çekildi.

Suç duyurusunda, Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde iş cinayetlerinin sayısı 104'e ulaşmış olduğuna dikkat çekilerek, son yaşanan ölümlerin bu kez "kaza" eseri değil, işçilerin kum torbasından farksız görülmesi sonucunda göz göre göre gerçekleştirilmiş olduğu vurgulandı.

Suç duyurusu patronlar kadar AKP'yi de kapsıyor

Duyuruda, Tuzla tersanelerindeki iş cinayetlerinin sorumlusunun Gisan patronları olmak üzere, yerli ve yabancı denizcilik şirketlerinin patronlarının ve "gerekli önlemlerin alınması için hiçbir siyasal çaba göstermeyen" AKP'nin olduğu vurgulandı. AKP'nin işçi düşmanı politikaları sonucunda, kendi iktidar döneminde sadece Tuzla tersanelerinde 61 işçinin öldüğü belirtildi.

Cinayetlerin sebebi işçi düşmanı politika ve uygulamalar
Duyuruda, YCİB'in Tuzla tersanelerinde yaşanan iş cinayetlerine özel bir önem verdiği ifade edildi. Duyuruda, Tuzla tersanelerinde, AKP'nin uyguladığı çalışma ve sosyal güvenlik politikalarının, taşeronlaşma ve uzun çalışma saatlerinin, düşük ücretler ve ucuz işgücü olarak yeterli eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olmayan işçi çalıştırmanın sonuçlarının yaşandığı vurgulandı. YCİB, "işçiler işten çıkartılma ve bir daha başka bir tersanede çalışamama tehdidi altında bırakılmıştır" ifadelerinin de altını çizdi.