DİSK Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nı TBMM önünde protesto etti

DİSK bugün TBMM önünde yaptığı basın açıklamasında TBMM’nin gündeminde olan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nı protesto etti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), bugün saat 12.30’da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dikmen Kapısı önünde Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’na karşı basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasına CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam ve İzzet Çetin de destek verdi.
Açıklamaya katılan işçiler Tasarı’ya karşı tepkilerini, attıkları “yasaksız, barajsız sendikalar yasası”, “Tayyib’in zulmüne direneceğiz”, “inadına sendika inadına DİSK”, “güdümlü sendika istemiyoruz” sloganlarıyla dile getirdi.

“Sendikalar çirkin bir pazarlığa zorlanıyor”
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin yaptığı açıklamada, aylardır toplu sözleşme yetkisi verilmeyerek hakkı gasp edilen sendikaların çirkin bir pazarlığa zorlandıkları ifade edildi.

Ekici 12 Eylül mirası sendikal mevzuatın makyajla süslenmesi olarak tanımladığı Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nı DİSK’in kabul etmediğini belirtti.

“Tasarı 12 Eylül Cuntası tarafından çıkarılan yasaların benzeri”
Ekici Tasarı’nın TBMM’ye sunulduğu şekliyle yasalaşması durumunda 12 Eylül Cuntası tarafından çıkarılan 2821 ve 2822 sayılı yasaların benzeri olacağı vurgulayarak sözlerine şöyle devam eti:

“İşkolu, işletme, işyeri barajlarını koruyan,
Yasaklarla dolu mevcut toplu sözleşme düzeninin korunmasında direnen,
Toplu sözleşme hakkını, tüm işçilerin kullanabileceği bir hak olarak tanımlamayan,
Yıllarca süren yetki uyuşmazlıklarına çözüm getirmeyen,
Genel grev, hak grevi dahil bütün grev engellerini ve yasaklarını, grev ertelemelerini ve zorunlu tahkimi koruyan,
Sendikalara ve toplu sözleşme düzenine devlet müdahalesini ve baskısını ortadan kaldırmayan,
Sendika üyeliğinin ve temsilciliğinin güvencesini sağlamayan bir yasa iddia edildiği gibi ‘reform’ olarak görülemez… Bu olsa olsa 12 Eylül hukukuyla oluşturulan anti demokratik yasaların TBMM eliyle meşrulaştırılmasıdır.”

“Yasa geçerse yetkisi bulunan 29 sendika toplu sözleşme yapamayacak”
Yasanın TBMM’den geçmesi durumunda mevcut sigortalı işçilerin yüzde 57’sinin toplu sözleşme yapacak sendika bulamayacaklarını ve 6 milyon 298 bin emekçiyi temsil eden toplu sözleşme yetkisi bulunan 29 sendikanın toplu sözleşme yapamayacağını bildiren Ekici, 8 sektörde tek sendika egemenliği kurularak 2 milyon 868 bin sigortalı işçinin tek sendikaya üye olmak zorunda kalacağını ifade etti.

“AKP’nin amacı mücadeleci sendikal anlayışı tasfiye etmek”
Ekici, AKP hükümetinin ILO normlarına ve Avrupa Sosyal Şartı’na rağmen bu yasayı çıkartmak istemesinin en önemli nedeninin militan, mücadeleci, devrimci sendikal anlayışların tasfiye edilerek, hükümetin arka bahçesi olan bürokratik sendikal yapıların egemenliğini sağlamak olduğunun altını çizdi.
Bu ülke emekçilerinin sendikal hak ve özgürlükleri gerçek anlamda güvence altına alan, 12 Eylül’ün yarattığı tahribatı silmeye olanak sağlayacak bir sendikal mevzuatı hak ettiğini belirten Ekici, TBMM’yi barajsız, yasaksız, sendikal hakların güvence altına alındığı bir yasa için göreve davet ederek açıklamayı sonlandırdı.

Grup başkan vekilleriyle görüşme
Basın açıklamasının ardından DİSK Yönetim Kurulu’nun partilerin grup başkan vekillerini ziyaret ederek taleplerini iletecekleri ve daha sonra TBMM Genel Kurulu’nu izleyecekleri duyuruldu.

“12 Eylül yasaları makyajlanarak değişiklik yapıldı görüntüsü verilmek isteniyor”
Açıklamanın ardında Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’yla AKP’nin neyi amaçladığını sorusunu yönelttiğimiz DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin cevabı şöyle oldu:

“Çok açık ve net amaçladıkları şey, 12 Eylül hukukuyla oluşturulan anti demokratik diye nitelendirilen yasaların meclis eliyle tekrar meşrulaştırılması. 30 yıl önce getirilen yasaklarda ne hedeflenmişse, bugüne kadar sendikaların önündeki engellerin 30 yıl sonra işveren talebi olarak tekrar meşrulaştırılması. Barajlar korunuyor, grev yasakları korunuyor. 12 Eylül hukukuyla oluşturulan bütün anti demokratik yasalar korunarak yapılan ufak makyajla, çalışma yaşamında da değişiklik yapıldı görüntüsü verilerek işçiler büyük bir tuzak büyük bir kandırmacayla karşı karşıya bırakılıyor.”

(soL - Ankara)