Bursa’da bulunan Renault fabrikası işçileri dün gece üretimi durdurdu. Toplu İş Sözleşmesi sürecini protesto eden ve Türk Metal’in patronlarla işbirliği yaptığını dile getiren işçiler, topluca sendikadan istifa etme isteklerini dile getirdi. Gece boyunca süren eylemde sık sık “Noter gelecek eylem bitecek”, “Türk Metal istifa” sloganları atıldı.

Nisan ayında pek çok işçinin Türk Metal’den istifa ederek DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’e (BMİS) geçtiği Bosch fabrikası işçileri de Renault’daki arkadaşlarına destek olmak istedi. Mesai çıkışı fabrikaya doğru yola çıkan işçiler, Bursa Organize Sanayi Bölgesi içerisinde Türk Metal üyelerinin saldırısına uğradı. Üç işçinin ağır yaralandığı saldırıyı gerçekleştirenler arasında Türk metal yöneticileri de teşhis edildi.

Konuyla ilgili bugün bir açıklama yapan Birleşik Metal-İş, “Bu çete Bursa’da daha ne kadar hüküm sürecek?” diye sordu. BMİS Genel Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şunlar söylendi:

Dün akşam Bursa’nın en büyük organize sanayi bölgesinde, adında sendika yazan bir kurumun eli sopalı çeteleri işçilere saldırdı.

Türk Metal’in çeteleri, dün gece Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde vardiyadan çıkan Bosch işçilerine demir çubuklar ve satırlarla saldırıda bulunmuştur.

Saldırıda üçü ağır olmak üzere birçok işçi yaralanmıştır. İşçilerin arasında kolu kırılan, demir çubuklarla aldığı darbeler sonucu kafatası çatlayan işçiler vardır. Durumu ciddiyetini koruyan ve aynı zamanda üyemiz olan bir Bosch işçisi halen hastanede müşahede altında tutulmaktadır.

Son günlerde bu işçi düşmanı sendikaya, yurdun çeşitli bölgelerindeki fabrikalardan işçilerin tepkileri gündeme gelmiştir. Eskişehir’de Arçelik, Bursa’da Renault ve diğer birçok fabrikada işçiler, bu sendikanın açıkladığı toplu iş sözleşmesi taslağına tepkilerini çeşitli eylemlerle, yürüyüş ve protestolarla göstermişlerdir. Bu tepkiler halen devam etmektedir.

İşçilere yapılan saldırı dün gece, bu sendikaya tepkilerini kendilerini fabrikaya kapatarak gösteren Renault işçilerinin eylemleri devam ederken gerçekleşmiştir. Bu kişiler, Renault fabrikasının bulunduğu Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde ellerinde demir çubuklarla konuşlanmışlar, bölgede adeta terör estirmişlerdir. Gece vardiyadan çıkan Bosch işçileri de bu teröre maruz kalmıştır.

Saldırıyı gerçekleştirenler arasında Türk Metal’in Genel Merkez Yöneticileri, Şube başkanları ve temsilcileri de bulunmaktadır. Yaralanan Bosch işçileri, Türk Metal Genel Başkan Yardımcısı Mesut Gezer, Şube Başkanı Zafer Öztürk, Tofaş’ta temsilci Derviş Zeytin’i kendilerine saldıran grubun içinde teşhis etmişlerdir.

Devlet Bursa Organize Sanayi’yi çetelere mi teslim etti?
BMİS’in açıklamasında Bosch işçilerine yönelik saldırının polis karakoluna çok yakın bir bölgede gerçekleştirildiği vurgulanarak, “devlet Bursa Organi Sanayi Bölgesi’ni Türk Metal’in çetelerine mi teslim etti?” diye soruldu. Açıklama şöyle devam etti:

Saldırının Organize Sanayi Bölgesi’nin içindeki polis karakoluna çok yakın bir noktada gerçekleşmesi ise bir başka dikkat çekici durumdur.

Buradan soruyoruz:

Devlet Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ni Türk Metal’in çetelerine mi teslim etmiştir?

Türk Metal’in eli sopalı adamları Organize Sanayi Bölgesi’nde, karakolun dibinde işçilere saldırma cesaretini nereden almaktadır?

Bu çetenin vukuatları ayyuka çıkmışken, güvenlik güçleri dün gece Organize Sanayi Bölgesi’nde neden tedbir almamıştır? Bu adamlar burada ellerini kollarını sallaya sallaya nasıl dolaşabilmiş ve ardından işçilere saldırabilmiştir?

Bu çeteyi kimler kollamaktadır?

Bursa’da işçiler ne zaman sendikal tercihlerinde özgür iradelerini kullanabilecektir?

Herhangi bir kuruma üye olmak ya da üyelikten ayrılmak Anayasal bir hak iken, her vatandaşın kullanabildiği bu hak bir tek işçiler için mi geçerli değildir?

Yoksa Bursa’da işçiler bu ülkenin vatandaşı olarak kabul görmemekte midir?

Renault’da ve birçok başka fabrikada demokratik taleplerini dile getirmeye çalışan işçileri baskı altında tutmaya kimin hakkı vardır?

Bursa’da ne zaman işçilerin Anayasal hakkı olan sendika seçme özgürlüğü geçerli olacaktır?

Yoksa Bursa’da, Bursa’nın organize sanayi bölgelerinde Anayasa ve yasalar geçerli değil midir?

İlk saldırı değil
BMİS tarafından yapılan açıklamada Türk Metal’in işçilere ilk kez saldırmadığı, nisan ayında da benzer olayların yaşandığı hatırlatıldı:

Bu saldırı, Türk Metal çetelerinin Bursa’da gerçekleştirdiği ilk saldırı değildir. Geçtiğimiz Nisan ayında basın açıklaması yapmak isteyen Bosch işçilerine de aynı yöntemlerle saldırılmış, bu saldırıda da birçok işçi yaralanmıştır. Her ne hikmetse o günkü saldırı sırasında da emniyet kuvvetleri ortalıkta görünmemiştir.

İşçiler ne zaman bu çeteden kurtulmak, uğradıkları haksızlıklara dur demek istediklerinde bu artık eli kanlı çete, işçilere saldırmaktadır. Bu şekilde talepleri ve ihtiyaçları sürekli bu sendika tarafından baskı altında tutulan, işverenlerin ihtiyaçları doğrusunda işçilerin üzerinde tahakküm oluşturan bu sendika, işçilere fiziki olarak saldırarak bu baskı ve tahakkümü sürdürmeye çalışmaktadır.

Türk Metal belli ki kendisine tepki gösteren ve kendisinden ayrılmaya kalkan işçiye doğrudan saldırarak baskı altında tuttuğu tüm işçilere mesaj vermeye çalışmaktadır.

Buradan başta Bursa Valisi olmak üzere tüm devlet yetkililerini sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.

Çünkü bu kadarı fazladır.

Cendereyi Bosch işçileri kırdı
BMİS, işçilere yönelik bu saldırıları zorbalık ve hukuksuzluk olarak niteleyerek, bu cendereyi Türk Metal’den istifa eden Bosch işçilerinin kırdığını vurguladı. Açıklama şöyle devam etti:

Bu organize saldırıyı yapanlar ve azmettirenler bulunmalı, artık varlığı aşikar hale gelen bu çete dağıtılmalıdır.

Bu hukuksuzluğa, bu zorbalığa, bu cendereye artık son verilmelidir.

Bu cendereyi çok yakın geçmişte Türk Metal’den istifa edip sendikamıza üye olan Bosch işçileri kırmıştır. Bosch işçilerine yönelik yapılan saldırıların bu yüzden tesadüf olmadığını biliyoruz. Saldırılarla sadece Bosch işçilerine değil, Bursa’da ve şuanda bu sendikaya tepkisini ortaya koyan Türkiye’deki bütün fabrikalardaki işçilere gözdağı verilmek istenmiştir.

Ancak bu hesap tutmayacaktır.

Metal patronlarının her türlü dayatmasını işçilere şiddet uygulayarak kabul ettirmeye çalışan, işçi kanı dökmeyi sıradan bir uygulama haline getiren bu çetenin, on binlerce metal işçinin kendi iradesi, kararlılığı ve biriken öfkesi ile dağılacağı günler çok uzak değildir.

(soL-Haber Merkezi)