‘Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık’ için…

8 Kasım’da İstanbul’da yapılacak miting için hazırlıklar devam ediyor.

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun 8 Kasım’da İstanbul’da düzenleyeceği miting için bugün, Kadıköy Belediyesi Brifing Salonu’nda bir basın toplantısı ve forum düzenlendi. Saat 13.00’te başlayan toplantı, geçen yıl Ankara’da yapılan mitingin görüntüleri ile başladı. Toplantının başında yapılan konuşmada, AKP Hükümetinin Ankara mitingi sonrası Alevi Çalıştayları başlattığı ancak bu çalıştayların, talepleri karşılamak gibi bir derdinin olmadığına vurgu yapıldı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadıköy Şube Başkanı Feti Bölügiray tarafından yürütülen toplantıda, İstanbul’da yapılacak miting ile ilgili hazırlıklar anlatıldı. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Kenanoğlu, İstanbul’da yürüttükleri örgütlenme çalışmaları hakkında bilgi vererek, 12 ayrı bölgede bilgilendirme toplantıları yaptıklarını ve yöre derneklerinin mitinge katılım noktasında istekli olduklarını vurguladı. 500’e yakın alevi örgütünün harekete geçirildiğini söyleyen Kenanoğlu, İstanbul’da 2 milyon kişiye ulaşacaklarını ekledi.

Miting Tertip Komitesi üyesi Erdal Yıldırım ise, yöre derneklerinden alevi kurumlarına ve bir çok demokratik kitle örgütüne ulaştıklarını ve mitinge yoğun bir katılım beklediklerini söyledi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş konuşmasında, Aleviler açısından ciddi sıkıntıların devam ettiğini, zorunlu din dersinden demokratikleşmeye kadar bir çok sorun olduğunu söyledi. Ankara’daki mitingden sonra, Hükümetin düzenlediği ilk çalıştaya katıldıklarını ve diyalog sürecinin kurulması gerektiğine inanarak yer aldıklarını söyleyen Gümüş, iktidarın talepleri için hiçbir adım atmadığını vurguladı. Ankara Mitinginde talepler, Madımak Oteli’nin müze yapılması, Diyanetin kaldırılması, Cemevlerinin yasallaşması ve zorunlu din dersinin kaldırılması olarak sıralanmıştı.

Gümüş’ten sonra söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç ise, Alevileri asimile etmeye çalışan iktidarın düzenlediği çalıştayların anlamsızlaştığını belirterek, Ankara mitinginin Alevilerin kendilerine güvenini arttırdığına değindi. Sadece kendileri için hak talebinde bulunmadıklarını aynı zamanda, çağdaş bir Cumhuriyet ve gerçek anlamda laikliği istediklerini de ekledi.

Forumda, ‘yeni bir Cumhuriyet’ vurgusu…
Daha sonra forum bölümüne geçilerek toplantıya katılan kurum ve kişiler söz aldı. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Alevi medyası yazarlarından Necdet Saraç, KESK Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hasan Güler, İlyas Salman, Arguvan Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı, sanatçı Ferhat Tunç, Ercan Karakaş, Berhan Şimşek, yazar Erdoğan Aydın sırası ile söz alan isimler oldular. Ayrıca, 78’liler Girişimi sözcüsü Celalettin Can, araştırmacı yazar Erdoğan Çınar, Divriği Kültür Derrneği’nden Ali Durmuş, Özgürlükçü Sol Hareket İstanbul Yürütme kurulu üyesi Aladdin Dinçer ve Musa Ağacık da söz alan isimler arasındaydı. Konuşmacılar, 8 Kasım mitingine destek olacaklarını söylerken, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olmaktan çıktığına değindiler. 8 Kasım mitinginin bu açıdan önemine yapılan vurguların yanı sıra, bir kaç katılımcının ‘cumhuriyet ile hesaplaşma’yı AKP iktidarından bağımsız bir şekilde ele alması dikkat çekti. Özellikle sanatçı Ferhat Tunç, 78’liler Girişimi sözcü Celalettin Can ve Özgürlükçü Sol Hareketten Aladdin Dinçer’in konuşmalarının içeriğinde bu vurgu ön plana çıktı.

Forum kısmında son söz, siyasi parti temsilcilerine verildi. DTP temsilcisi, Türkler, Kürtler, Aleviler ve Sünniler barış ve demokrasi için birbirlerine dönmelidir dedi. Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek de 8 Kasım mitingine desteklerini ifade etti. İmrek ayrıca, Alevilerin CHP’nin tutumuna karşı tavır almaları gerektiğini de vurguladı.

TKP: Cumhuriyet ile mi, AKP ile mi…
Forum kısmında TKP adına söz alan Kurtuluş Kılçer, konuşmasına 8 Kasım Mitingine TKP olarak katılacaklarını ve desteklerini ifade etti. Kılçer kiminle hesaplaşılacağının önemli olduğunu vurgulayarak, Cumhuriyet mi AKP mi diyerek bu sorunun cevabının önemine işaret etti. AKP iktidarı ile beraber, bahsedilen laiklik ve sosyal devletin adının bile ortadan kaldırıldığına değinen Kılçer, laiklikten bahsedildiğinde tarikat – medrese örgütlenmesinin göz ardı edilemeyeceğini, sosyal devletten bahsedildiğinde ise piyasacılık ve AB ile hesaplaşılması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmasının sonunda, AKP Hükümetinin Amerikancı, piyasacı, Yeni Osmanlıcı ve ılımlı İslamcı olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini de ekledi.

Kılçer’den sonra, Yeşiller Partisi ve ÖDP temsilcileri de söz aldılar. Toplantı, forum kısmının ardından sona erdi.

(soL – Haber Merkezi)