Bir Öğretmenler Günü daha geride kalırken, 24 Kasım’ı AKP hükümetine karşı birlik ve mücadele günü ilan eden Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP), dün bir eylem gerçekleştirdi. Ataması yapılmadığı için intihar eden öğretmenleri anmak için bir araya gelen AYÖP üyeleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne bir yürüyüş gerçekleştirdi.

“Ataması Yapılmayan Öğretmenler” yazılı bir tabut ve intihar eden öğretmen adaylarının isimlerinin yazılı olduğu bir pankart taşıyan grup adına basın açıklamasını Ercüment Deniz yaptı.

Gayri insani atama ve sınav sisteminin zorlu, adaletsiz ve acımasız koşulları altında okumaya çalışan ve okul bitince ataması yapılmayan öğretmenler olarak alanlarda olduklarını ifade eden Deniz, her atamada tayin beklediklerini ama atama olmayınca bunalıma giren ve intihar eden birçok gencin olduğunu vurguladı. Deniz, 36 arkadaşlarının atamasının yapılmadığı için öldüğünü söyledi.

Ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen hak arayışını sürdürürken, ataması yapılmadan kanserden ölen Şafak öğretmeni anımsatan Deniz, Milli Eğitim Bakanı'nın “Öğretmenler uyduruk bir atama sorunu yaratıyor” sözlerine değinerek şunları dile getirdi:

“Yetkili ağızların 'öğretmenler başka iş bulsun', 'öğretmenler uyduruk bir atama sorunu yaratıyor', 'öğretmenler Eminönü'de yem bekleyen güvercinler gibi' ve daha nice cümleleriyle bizler ölüme terk ediliyor, aşağılık psikolojine itilerek toplumsal bir vaka olarak çevremizdeki acıyan bakışların içinde yaşamaya çalıyoruz… Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümet yetkililerin bu olayı artık ciddiye alıp belirli bir program dahilinde mevcut atama bekleyen öğretmenlerin belirli bir program dahilinde kademeli olarak koşulsuz atamalarının yapılmasını talep etmekteyiz. . AYÖP olarak bizler, Öğretmenler Günü’nü kutlamıyoruz. Bugünü AKP hükümetine karşı birlik ve mücadele günü ilan ediyoruz.”

Sınav sisteminin iflas ettiğini, KPSS’nin güvenilirliğini tamamen yitirmiş bir sınav olduğunu kaydeden Deniz, AYÖP olarak geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Şimdi soruyoruz!
1- Veterinerleri biz mi öğretmen yaptık?
2- 2000'li yıllarda sayıları 70 olan eğitim fakültelerinin sayılarını 2012 ye kadar biz mi 90'lara çıkardık?
3- 7 yıldan beri sözleşmeli olarak atanan öğretmenleri bir kez daha kadrolu olmak üzere ikinci kez biz mi atadık?
4- Sözleşmeli öğretmenliği sorun olarak biz mi yarattık?
5- Eğitim-öğretimdeki öğretmen planlamasını biz mi yaptık?
6- Bizlerin tek suçu yetkililerin meşru hale getirdiği ücretli öğretmenliği namerde muhtaç olmamak için yapıyor olmamızdır.
7- Sorun biz miyiz? Bu sorun biz değilsek bu sorunu sorun yapanlar bir an önce sorunu çözmekle yükümlü değil midir?

Bizi yönetenler, bizden en az 3 çocuk isteyenler, analar ağlamasın diyenler, bir insan evladı nasıl büyütülür hangi ümit ve emeklerle yetiştirilir bilir misiniz? Eğer sizin de biraz vicdanınız sızlıyorsa, bu sessiz çığlığa artık bir kulak verin ve yeni ölümlerin gelmesini engelleyin. Unutmayın ki ataması yapılmayan öğretmenler sorununu çözmek için bir an önce elini taşın altına koymak sadece bizim değil, bu ülkenin yönetiminde bulunan sizlerin de boynunun borcudur.”

Basın metninin okunmasının ardından, basın açıklaması ölen 36 öğretmen için saygı duruşunda bulunulmasıyla sonlandırıldı.

(soL- Haber Merkezi)