AKP'nin emekçi düşmanı yeni yasasına karşı iş bırakacaklar

Sendikal Güç Birliği Platformu üyeleri Meclis'te görüşmeleri devam eden ve Anayasa'ya, ILO sözleşmelerine, AB Sosyal Şartı'na ve evrensel hukuk kurallarına aykırı olan Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Yasası'na karşı yarın iş bırakacak.

Türk-İş yönetimine muhalif olan sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), AKP’nin, sermaye ile yaptığı sınıf ittifakı çerçevesinde Meclis’ten geçirmeye çalıştığı Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Kanunu’nu protesto etmek için yarın 1 saatlik iş bırakacak.

DİSK’in tamamen reddettiği, Türk-İş’in ve Hak-İş’in ise “uzlaştık” dediği yasa tasarısına karşı bir tepki de Sendikal Güç Birliği Platformu’ndan geldi. Türk-İş yönetimine muhalif sendikaların oluşturduğu SGBP üyeleri Türk-İş yönetimine rağmen yarın greve çıkıyor.

Basın-İş, Belediye-İş, Deri-İş, Hava-İş, Kristal-İş, Petrol-İş, Tek Gıda-İş, Tez Koop-İş, TÜMTİS ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan oluşan SGBP Dönem Sözcüsü ve TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, örgütlü oldukları tüm iş yerlerinde yarın 1 saatlik iş bırakacaklarını ve ayrıca saat 13.00'da eş zamanlı olarak İstanbul Taksim Meydanı, Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve Antep'te oturma eylemleri başlatacaklarını açıkladı.

“Yasakçı AKP’den yeni haklar beklemiyorduk, ancak var olanları da elimizden alıyorlar”
Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nı protesto etmek ve yasa karşısında Türk-İş’i göreve çağırmak için Sendikal Güç Birliği Platformu geçen hafta Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önünde yaklaşık bin kişinin katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirmişti. Söz konusu eylemde açıklama yapan Kenan Öztürk şunları dile getirdi:

“Reform adı altında kamuoyuna yutturulmaya çalışılan bu tasarı ile sendikal hak ve özgürlükler 12 Eylül hukukunun dahi gerisine götürülmek isteniyor. SGBP olarak, sendikal hak ve özgürlükleri yok etmeyi hedefleyen bu tasarıyı reddediyoruz. Bütün sendikaları, demokratik kitle örgütlerini ve emek örgütlerini ortak mücadeleye davet ediyoruz.

Daha dün havacılık iş koluna grev yasağı getiren ve bu yasakçı zihniyeti protesto eden 305 işçiyi işten attıran AKP hükümetinin demokratik ve özgürlükçü bir yasa getirmesini zaten beklemiyorduk. Ancak, yasa tasarısıyla yeni haklar verilmediği gibi var olanlar da elimizden alınmak isteniyor.

30 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerinde sendikal nedenle işten çıkarılan işçilerin sendikal tazminat isteme hakları bu tasarı ile ortadan kaldırılmaktadır. Bu yolla Türkiye’deki işletme ve işyerlerinin yüzde 82’sinde çalışan işçiler sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi hakkından mahrum edilmek istenmektedir. İşverenlere, sendikalaşan işçileri istedikleri gibi işten çıkarma hakkı getirilmek istenmektedir.”

Öztürk, kapalı kapılar ardında anlaştıkları söylenen Türk-İş ve Hak-İş’i, gerçekleri açıklamaya çağırdı
Grev yasakları, Anayasa, ILO sözleşmeleri, AB Sosyal Şartı ve evrensel hukuk kurallarına aykırı olan yasanın “grev çadırlarını” dahi yasakladığını belirten Öztürk, işkollarının birleşmesi nedeniyle 7 sektörde örgütlü sendikaların tamamının baraj altında kalacağını ve 6 milyon 298 bin işçi için toplu sözleşmenin artık hayal olacağını vurgulamıştı.

Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde artık Türkiye’de “mafya tipi sendikacılığın” önünün açılacağını ve AKP’nin, “mutlak ve kontrolsüz bir güç” olarak çalışma hayatını bütünüyle vesayet altına alacağını ifade eden Öztürk, “Kapalı kapılar ardında tasarıya imza attıkları söylenen Türk-İş ve Hak-İş’i, tasarıyla ilgili düşüncelerini kamuoyuna açıklamaya davet ediyor, işçi sınıfından, sendikal hak ve özgürlüklerden yana mı, yoksa siyasi iktidara “kulluk”tan yana mı saf tutacaklarını belirlemelerini istiyoruz” şeklinde konuşmuştu.

(soL- Haber Merkezi)