AKP yola devam ediyor, taşeron işçilik kurumsallaşıyor

Emekçilerin hak ve özgürlüklerini bir bir ellerinden alıp devletin sorumluluğunun azaltan ve sermayenin talepleri doğrultusunda ucuz, güvencesiz ve geçici çalışma biçimi yaygınlaştırmaya çabalayan AKP iktidarı, taşeron çalışmayı yaygınlaştırmak için ilk adımı attı.

AKP iktidarı sermayenin egemenliğini pekiştirdiği neo-liberal dönüşüm sürecinde birçok önemli adım atarken iş kanunundan, sosyal güvenliğe, sendikalar kanunundan ulusal (ucuz) istihdam stratejisine (UİS) kadar birçok emekçi düşmanı yasal düzenlemenin altına da imza attı.

Bu bağlamda 10 yıllık iktidarı boyunca işçi sınıfının sahip olduğu yasal ve sosyal korumaları önemli ölçüde azaltarak fiilen uygulanmakta olan taşeron, geçici ve güvencesiz çalışma biçimlerini kurumsallaştıracak düzeyde önemli adımlar atan AKP iktidarı taşeron işçilere yönelik yeni bir düzenleme için düğmeye bastı.

Kamu emekçisinin dahi iş güvencesini kaldırmaya çalışan AKP, taşeron işçiye iş güvencesi sağlayacakmış!
Basında “Taşeron işçilerine güvence geliyor” şeklinde yer alan düzenleme aslında taşeron işçiliğin önündeki yasal engelleri kaldıracak ve geçici/güvencesiz çalışma biçimini yaygınlaştıracak maddeler içeriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in çağrısı ile “Alt işveren uygulamasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri”ni görüşmek üzere ilk toplantı 1 Kasım 2012 tarihinde, ikinci toplantı ise 15 Kasım 2012 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapıldı.

İşçi ve işveren sendikaları ile TOBB dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in çağrısı üzerine Ankara’da bir araya geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in öncülüğünde yapılan toplantıda taraflar taşeronluğun kapsamı konusunda anlaşamadı.

Mevcut düzenlemedeki engellerin kaldırılmasını talep eden patronlar "asıl işler için de taşeronluk sistemi" gelsin, deyince işçi temsilcileri, bu değişikliği asla kabul etmeyeceklerini belirterek masadan kalktı.

Toplantıya Türk-İş’i temsilen Genel Sekreter Yardımcısı Naci Önsal, DİSK'i Genel Başkan Yardımcısı Metin Ebetürk, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, AKP Milletvekili Mehmet Domaç katılırken bakanın geç gelmesini protesto eden CHP Milletvekili Süleyman Çelebi ise girmedi.

Toplantıya katılan patron temsilcileri ise TİSK adına Genel Sekreter Bülent Pirler ve TOBB adına Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer oldu.

İşçi örgütleri tepkili
AKP’li Çalışma Bakanı Çelik başkanlığında işçi ve işveren örgütleriyle birlikte yapılan toplantı 4857 sayılı İş Kanunu'nun ikinci maddesinde yer alan “alt işveren” “asıl işveren” tanımı üzerinden başlayan tartışmayla son buldu.

İşveren temsilcileri, taşeron işçiliğin asıl işler için de uygulanmasını isterken, DİSK temsilcisi Ebetürk, eğer bir değişiklik yapılacaksa o da taşeron işçiliğin tamamen kaldırılmasıyla mümkün olduğunu ifade etti.

Hak-İş ve Türk-İş ise, kapsamın genişletilmesini asla kabul etmeyeceklerini belirtti.

“Taşeron Cumhuriyeti’ne hayır”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan “Alt işveren uygulamasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri” toplantısının ardından DİSK Genel Başkan Yardımcısı Metin Ebetürk bir basın açıklaması yayınladı.

Ebetürk, basına yansıyan bazı haberlerde, bu toplantılar ile taşeron işçilerin sorunlarına çözüm arandığı öne sürülmüş, kamuda çalışan taşeron işçilerbaşta olmak üzere Türkiye’de artık sayıları milyonlarla ifade edilebilecek taşeron işçiler beklenti içine sokulduğunu ifade etti.

Ancak 15 Kasım 2012 tarihinde yapılan toplantıda bu çalışmaların asıl amacının, taşeron işçilerin sorunlarına çözüm bulmak değil, taşeron uygulamasının önündeki tüm yasal sınırlamaları kaldırmak olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Ebetürk, DİSK’in her iki toplantıda da taşeron uygulamasının tümüyle kaldırılmasını, gerek kamu gerek özel sektörde taşeronda çalışan tüm işçilerin asıl işverenin işçisi haline getirilmesini savunduğunu dile getirdi.

İşveren örgütlerinin ve Çalışma Bakanlığı’nın amacının asıl işlerin taşerona verilmesine ilişkin tüm
yasal sınırlamaların kaldırılmasını talep ettiklerini belirten Ebetürk, DİSK’in ve diğer
işçi sendikaları konfederasyonlarının böyle bir değişikliği kabul edilemez bulduğunu ifade etti.

Sonuç olarak mutabakat sağlanmadığını kaydeden Ebetürk, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Açık ve net bir biçimde görülmektedir ki, amaç, taşeron uygulamasına ilişkin tüm engelleri, sınırları yok etmek, hâlihazırda bir kanser gibi tüm Türkiye’yi sarmış olan taşeron uygulamasını daha da yaygınlaştırmak, istisna olan “taşeron ilişkisi”ni çalışma ilişkilerinde kural haline getirmektir. Amaç, taşeron işçilerin derdine çare bulmak değil, Türkiye işçi sınıfını taşeron sistemine mahkûm etmektir. Gerek Bakan Çelik’in açıklamaları, gerekse kamuoyuna sızmış bulunan yasa tasarısı taslağı bu durumu şüphe götürmeyecek biçimde gözler önüne sermektedir.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Cumhuriyeti’ni Taşeron Cumhuriyeti’ne dönüştürecek böyle bir değişikliği hiçbir şart ve koşulda kabul etmeyecektir. Öyle ki, Ulusal İstihdam Stratejisi’nin bir parçası olan bu değişikliği, kiralık işçilik, kıdem tazminatının fona devredilmesi, esnek ve güvencesiz istihdam modellerinin yaygınlaştırılması gibi yeni saldırılar izleyecektir. Sonuç olarak, Türkiye işçi sınıfı, tarihindeki en büyük saldırı ile karşı karşıyadır. AKP hükümeti ve işveren örgütleri, böyle bir saldırı karşısında Türkiye işçi sınıfının gereken yanıtı vereceğini bilmelidir.

Taşeron Cumhuriyeti ve modern köleliğe geçit vermeyeceğimizi ilan ediyor, üyelerimiz başta olmak üzere, örgütlü ya da örgütsüz tüm işçileri ve emekçileri, tüm işçi örgütlerini, emekten yana olan tüm güçleri, Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en ağır saldırıya karşı en güçlü mücadeleyi örmeye davet ediyoruz.”

AKP patronların talebini destekliyor
Bilindiği gibi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre, asıl işveren ancak işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde taşeron işçi çalıştırabilir. Ancak AKP’nin hazırladığı UİS’de de yer aldığı gibi, patronlar asıl işte taşeron çalıştırılmasına ilişkin bu gibi kısıtlamaların kaldırılarak, taşeron uygulamasının birçok alanda yaygınlaştırılması talep ediyor.

Anlaşmazlıkla son bulan toplantıda Çalışma Bakanlığının kendi görüşlerini belirtmemesi ve yasa taslağı da taraflara sunmaması dikkat çekti. Bu durum hem işçi hem de işveren örgütlerinin tepkisine yol açtı.

Ancak edinilen bilgiye göre, taşeron işçiden asıl işverenin de sorumlu olmasını isteyen bakanlık, işverenler gibi taşeron işçi çalıştırma kapsamının genişletilmesini savunuyor.

(soL- Haber Merkezi)