AKP sessiz sedasız sendikal tazminatı da kaldırdı

Patronlar kulübünün ricalarını geri çeviremeyen emekçi düşmanı AKP'nin son hamlesi sendikal tazminatı tasfiye etmek oldu. Halihazırda kıdem tazminatına, grev hakkına, iş güvencesine göz dikmiş olan AKP, sermaye ile yaptığı sınıf ittifakı çerçevesinde işten atılmayı kolaylaştırarak sendikal güvenceyi ortadan kaldırdı.

Emekçi düşmanı AKP hükümetinin son hamlesi sendikal tazminatı tasfiye etmek oldu.
İktidara geldiği günden bu yana iş güvencesi, kıdem tazminatı, grev hakkı gibi emekçilerin tarihsel ve yasal kazanımlarını bir bir ortadan kaldıran AKP hükümeti sendikal tazminatı da kaldırarak işten atılmayı kolaylaştırdı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON)’un uzun süredir yürüttüğü lobi faaliyetlerini sonuç verdi. Patronların taleplerini bir bir yerine getiren AKP, TBMM’de görüşmeleri devam eden Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı’nda sendikal güvenceyi ortadan kaldırıldı.

Özellikle TOBB’un son ana kadar yürüttüğü müzakereler sonucu, '30 kişinin altında işçi çalıştıran iş yerlerinde, sendikaya üye oldukları için işten atılan işçiler, sendikal tazminat davası' açamayacak. Söz konusu değişiklik mevcut 2821 sayılı Sendikalar Yasası’nın patronun sendikalı işçiyi işten atması ya da ayrıma tabi tutmasını engelleyen ve ayrıca işverene bazı yükümlülükler de getiren 25. maddede yapıldı. Hükümet tarafından taraflara sunulan tasarıda kısmen daha geniş olan madde son anda yapılan değişiklikle 30’un altında işçi çalıştıran işletmelerde sendikal güvence ortadan kaldırıldı. Buna göre patronlar bu işletmelerde sendikaya üye olan işçiyi kolayca işten çıkarabilecek.

Türkiye'de mevcut işletmelerin yaklaşık olarak yüzde 70'inin 30 ve 30'un altında işçi çalıştırdığı düşünüldüğünde emekçi sınıfların büyük bölümünün sendikalaşmasının yasaklandığı ve işten atılmasının kolaylaştığı söylenebilir.

2821 sayılı yasanın “sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25. maddesi, işçilerin sendika üyeliğini güvence altına alıyordu. İşverenin sendikalı işçiyi işten atması ya da ayrıma tabi tutmasını engelleyen madde, ayrıca işverene bazı yükümlülükler de getiriyordu. İşveren, bu yükümlülükleri yerine getirmezse, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminat ödeyecekti.

İşçi çıkaran patron artık ispat ile yükümlü değil
AKP’nin yapmış olduğu değişiklikle işverenin, bu yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedileceğine ilişkin fıkraya “fesih dışında” ibaresi eklendi. Aynı maddede yer alan, “Sendikal nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasındaki otuz işçi ve altı aylık çalışma süresi koşulu aranmaksızın, 20 ve 21. madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir” cümlesi yine AKP’nin önergesi ile “Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 Sayılı Kanun’un 18, 20 ve 21. madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir” şeklinde değiştirildi.

Yine aynı maddede yer alan “Feshin işverenin ispat ettiği nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür” ifadesinde de değişiklik yapıldı. “İşverenin ispat ettiği neden”, “işverenin ileri sürdüğü neden” olarak değiştirilerek patronlara kolaylık sağlandı. Böylece işveren keyfi olarak işçiyi işten çıkarabilecek.

İşkolu sayısı 28’den 20’ye indirildi
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısının TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edilen ilk bölümünde yapılan diğer bir değişiklik ise işkolu sayısıyla ilgili. Temel yasa olarak görüşülen tasarının 30 maddelik ilk bölümünde, işkolu sayısı 28’den 20’ye düşürüldü.

Yeni iş kolları şöyle sıralandı: ‘Avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık’, ‘Gıda Sanayi’, ‘Madencilik ve taş ocakları’, ‘Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç’, ‘Dokuma, hazır giyim ve deri’, ‘Ağaç ve kâğıt’, ‘İletişim’, ‘Basın-yayın ve gazetecilik’, ‘Banka, finans ve sigorta’, ‘Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar’, ‘Çimento, toprak ve cam’, ‘Metal’, ‘İnşaat’, Enerji’,’Taşımacılık’, ‘Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk’, ‘Sağlık, sosyal hizmetler’, ‘Konaklama ve eğlence işleri’, ‘Savunma ve güvenlik’ ile ‘Genel işler.’

Tasarıda da yer alan bu düzenlemeye işçi sendikaları işkollarının birleştirilmesi nedeniyle işkollarında çalışan işçi sayısı artacağı ve güya yüzde 10’dan yüzde 3’e düşürülen barajın, aslında çoğu işkolu için yüzde 10 olan barajdan daha yüksek sayıda işçi anlamına geleceği ve böylece sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin arttırılacağı nedeniyle itiraz ediyordu.

Meclis’ten geçen bir diğer değişikliğe göre, sendika üyesi olmak veya sendika üyeliğinden çıkmak için noter şartı aranmayacak. Sendikaya üye olmak için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca sağlanacak elektronik başvuru sistemine, e-devlet üzerinden üyelik başvurusunda bulunmak yeterli olacak. Üyelik başvurusu, sendika tarafından 30 gün içinde reddedilmediği takdirde, kabul edilmiş sayılacak.

Üyelik ve istifa e-devlet üzerinden
12 Eylül ürünü sendikalar yasasının noter şartı getiren uygulaması yerine üyelik ve istifaların e-devlet uygulamasıyla elektronik ortamda işleme geçirilmesine, sendika ve işçiler arasındaki ilişkilere devletin müdahale edebilmesinin önünün açılmış olacağı nedeniyle itiraz ediliyordu.

Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren 30 gün içinde yetkili mahkemede dava açabilecek. Mahkemenin kararı kesin olacak. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi halinde üyelik, ret kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılacak.

Sendikadan ayrılmak da yine e-devlet üzerinden yapılacak. Sendikadan çekilme bildirimi, elektronik ortamda eş zamanlı olarak bakanlığa ve sendikaya ulaşacak. Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren 1 ay sonra geçerlilik kazanacak.

Bir sendika üyesinin, üyelikten çıkarılabilmesi için Genel Kurul kararı gerekecek. Ancak üye, bu karara karşı 30 gün içinde yetkili mahkemeye itiraz edebilecek.

En büyük yalan taşeron işçiye
Getirdiği yeni engellerle sendikalaşmayı resmen yasaklayan hükümet, her zaman yaptığı gibi emekçi düşmanı politikalarını sopa havuç metoduyla meşrulaştırmaya devam ediyor.

Buna göre örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldıran AKP, son yaptığı değişiklikle bir milyonu kamuda olmak üzere iki milyonu aşkın taşeron işçinin sendikaya üye olabilmesini sağladı. Tasarının bununla ilgili ‘Bir iş yerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de iş yerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecek’ hükmü de dün kabul edilen maddeler içinde yer aldı.

Ancak sendikaya üye olmanın işten çıkarılmak için haklı bir gerekçe olmasının ve bu nedenle işverenin ödemekle yükümlü olduğu sendikal tazminatın kaldırılmasının altına imza atan AKP’nin, aynı yasada taşeron işçilere sendikaya üye olmasının önünü açmasının hiçbir anlam ifade etmediği biliniyor.

(soL- Haber Merkezi)