"Üç Enternasyonalin Tarihi"

Yazılama Yayınevi’nin geçtiğimiz ay yayınladığı “Üç Enternasyonalin Tarihi” adlı kitap hem enternasyonallerin bütünlüklü tarihsel gelişimini sunan ilk kitap olması hem de işçilerin enternasyonalist mücadelesinin tarihinden önemli kesitler sunması açısından son derece değerli.

Kasım ayında Yazılama Yayınevi tarafından çıkarılan “Üç Enternasyonalin Tarihi” adlı kitap, enternasyonallerin bütünlüklü tarihini, Türkçe'ye kazandıran ilk çalışma olarak son derece önemli. ABD Komünist Partisi’nin uzun süre liderliğini yapan William Z. Foster tarafından 1955 yılında kaleme alınan kitap, işçilerin enternasyonalist mücadelesinin tarihini detaylarıyla sunması bakımından oldukça değerli.

Amerika Birleşik Devletleri Komünist Partisi’nin 1924-1932 ve 1944-1958 yılları arasında toplam 22 yıl Genel Başkanlığını yapan William Z. Foster tarafından yazılan kitabı diğer enternasyonal çalışmalarından ayıran ilk özelliklerinden birisi, Üç Enternasyonali de bütünlüklü olarak bir arada barındırması.

Amerika’nın yetiştirdiği önemli Marksistlerden olan Foster, kitabına, kapitalizmin ilk gelişim dönemlerinin kısa tahlilini yaparak başlıyor. Kitabın asıl tarihsel ilerleyişi ise 1848 Devrimleri'nden 1955 yılına kadar geçen süreyi içeriyor.

"İlk uluslararası komünist birlik"
Foster’ın ilk uluslararası komünist örgüt olarak tanımladığı “Komünistler Birliği” 1847 yılında yani 1848 Devrimleri'nin hemen öncesinde kuruluyor. Foster bu adımı ve hemen arkasından Marx ve Engels'in kaleme alacağı Komünist Manifesto ile programını da ortaya koyan Komünistler Birliği’ni işçi sınıfının enternasyonalist mücadelesindeki en değerli adımlarından birisi olarak ve kendisinden 17 yıl sonra doğacak olan Uluslararası İşçi Derneği’nin (Birinci Enternasyonal) hazırlayıcısı olarak betimliyor.

Foster, 1848 Devrimler'i sürecini yakından izleyen ve ilk bir araya gelişlerinin adımlarını atan komünistlerin, 28 Eylül 1864 yılında Birinci Enternasyonal'i kurarak işçilerin mücadele birliğinin en büyük adımını atış sürecini detaylarıyla okuyucuya sunuyor.

Uluslararası İşçi Derneği’nin kurulumunu tamamlamasının ardından, Marx ve Engels’in önderliğinde, işçi sınıfı mücadelesinde ortaya çıkan sapmalara karşı başlayan büyük teorik savaş da kitapta ayrıntılarıyla yer buluyor. Bu anlamda, sendikalizm, Proudhon, Lassaalle ve Bakunin ile Marksizmin tek tek verdiği mücadeleler kitapta bütünlüklü olarak sunuluyor.

Birinci Enternasyonalin sonu
Birinci Enternasonal, geride bıraktığı, işçi sınıfı mücadelesinde uluslararası dayanışma öğretisi ve Marksizm kesin zaferi sonucunda, 1876 yılında feshediliyor. Yazar, Enternasyonalin kendisini neden feshettiğini ve ardından kurulan ve büyük ihanetlerin aktörü haline gelecek olan İkinci Enternasyonal'in kuruluş sürecini ve yaşanan derin çatışmaları çok detaylı bir biçimde aktarıyor.

Kautsky önderliğindeki işçi sınıfı mücadelesinin, 1. Dünya Savaşı'nda şovenist bir savunu içine girişi ve işçi sınıfı mücadelesine ard arda yaptıkları büyük ihanetlerin çok çarpıcı örnekleri de kitapta yer alıyor.

İkinci Enternasyonal'in bu hain ruh haline karşı, Lenin, Luxemburg ve Liebknecht’in öncülüğünde başka bir Enternasyonal mücadelesi başlıyordu. Savaşı, işçi sınıfının iktidar mücadelesine çeviren Lenin’in ve Ekim Devrimi’nin zaferi ve bu zaferin ardından Komintern yani 3. Enternasyonal'e giden yol kitapta oldukça öğretici bir biçimde sunuluyor.

Ekim Devrimi'nin zaferi ve 3. Enternasyonal'in 1943’te son bulan tarihine kadarki dönemi ise yazar, bizzat tanık olduğu son derece önemli gelişmelerin ayrıntılarıyla okuyuculara sunuyor.

Kitap, 1943’te kendini fesheden 3. Enternasyonal'in neden böyle bir yol seçtiği ve feshedildiği tarihten 1955’e kadar yaşananların anlatımıyla son buluyor.

Lenin'den Üç Enternasyonal değerlendirmesi
Foster’ın kitabında yer verdiği, Lenin’in Üç Enternasyonal değerlendirmesi ise 1864’den 3. Enternasyonal'e giden süreci oldukça sade bir biçimde betimliyor. Lenin şöyle diyor: "Birinci Enternasyonal, proletaryanın sosyalizm uğruna uluslararası mücadelesinin temellerini attı. İkinci Enternasyonal birçok ülkede yaygın kitle hareketlerinin zeminini oluşturma evresiydi. Üçüncü Enretnasyonal ise İkinci Enternasyonal'in çabalarının semeresini toplayarak, oportünist, sosyal şovenist, burjuva ve küçük-burjuva çöpleri ayıklamış ve proletarya diktatörlüğünü kurmak üzere yola koyulmuştur."

Anti-Sovyetik olmayan bir enternasyonal tarihi kitabı
Kitabın sunuş yazısını kaleme alan Nevzat Evrim Önal’ın birkaç uyarısını da dikkate almak, kitap için son derece önemli olacaktır. Kitabın yazarının yaşanan tarihsel süreçlerin sadece anlatıcısı olmadığını ve birçok tarihsel adımda bizzat mücadelenin içinde olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu yönüyle kitap bir tarih çalışması olmasının yanında aynı zamanda o dönem için önemli bir mücadele aracı da. Bu da kitabın birçok ayrışma noktasında vurguyu arttıran bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. 3. Enternasyonalin cephe politikası, Çin Devirimi’nin sürekli olumlanması kitaptaki aşırı vurguya örnek oluşturabilecek kimi başlıklar olarak sıralanabilir.

Kitabın önemi konusunda son sözleri Nevzat Evrim Önal’a bırakıyoruz:

"Üç Enternasyonalin Tarihi’nin bugünkü önemi nedir?
Birincisi kuşkusuz Marksizm-Leninizmin enternasyonallere dair tarih yazımımın Türkçeye kazandırılması gerekliliğidir. Bu konuda var olan Türkçe kaynaklar yalnızca sınırlı değildir, aynı zamanda tamamı anti-sovyetik yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Örneğin bu kitapların en bilineni olan Komintern’den Kominform’a, bütün Komintern ve Kominform deneyimlerini bir büyük başarısızlık olarak değerlendirmekte, daha da ileri giderek Kominform’un Stalinizmin doruğu olduğunu iddia etmektedir. Tarihin tarafsız olamayacağını yukarıda belirtmiştim, dolayısıyla aradığımız tarafsızlık değil. Ancak Komintern ve Kominform deneyimlerinin ve bunların 1. Ve 2. Enternasyonallerle olan sürekliliğinin, bu deneyimleri gerçekleştiren teorik, ideolojik ve siyasi hattın bir temsilcisi tarafından aktarılmasına kuşkusuz ihtiyaç var. Bu kitapla Marksizm-Leninizmin devrimci perspektifinin en önemli uğraklarından ikisinin Türkçeye kazandırılmış tarihin, troçkist hattın tekelinden (biraz gecikerek de olsa) kurtarmış bulunuyoruz."

(soL- Haber Merkezi)