TKP'li eğitimciler: İmam hatiplere 'zorunlu' kayda izin vermeyeceğiz!

Eğitimde 4+4+4 modeline geçişin ardından siyasi iktidar tarafından başlatılan İmam Hatip kampanyası başarısız oldu. Hükümet İmam Hatip Okullarına yeterli kayıt olmaması üzerine kayıt süresinin uzatılmasını tartışıyor.

Eğitim alanında tam anlamıyla bir kaosa neden olan 4+4+4 modeli çeşitli boyutlarıyla tartışma konusu olmaya devam ediyor. Siyasi iktidarın büyük bir yatırım yaptığı okulları imam hatipleştirme hamlesi de bütün hızıyla devam ediyor. Neredeyse her gün çeşitli yayın organlarından imam hatipe dönüştürülen okullara yoğun bir talep gerçekleştiği yönünde haberler yayılırken, pek çok kentte bunun doğru olmadığı anlaşılıyor.

Sayılar talebin düşük olduğunu ortaya koyuyor
Türkiye Komünist Partisi Eğitim Alanı Komitesi tarafından yapılan bir çalışmada 6 kentte imam hatip okullarına (İHO) yapılan kayıt başvurularının verilerine yer verildi. Ulaşılan verilere göre kayıt döneminin sona erdiği ağustos ortası itibarıyla Ankara, İstanbul, Adana, Gaziantep, Manisa ve Çorum'da açılmak istenen pek çok İHO'ya kayıtlar onlu sayılarda kaldı.

İmam Hatip Okullarına başvuru sayıları için şu haberimize bakabilirsiniz: TKP'li eğitimciler: 'Türkiye imam-hatiplere rağbet göstermiyor'

TKP'li eğitimciler: İmam hatiplere "zorunlu" kayda izin vermeyeceğiz
TKP Eğitim Alanı Komitesi tarafından yapılan açıklamada, kayıt döneminin sona ermesine ve sayıların İHO'lara talep olmadığını göstermesine rağmen bazı AKP yetkililerinin İHO'lara kayıt miktarını artırmak için çabalamak gerektiği yönündeki sözlerine işaret edilere, "imam hatiplere 'zorunlu' kayda izin vermeyeceğiz" denildi. TKP'li eğitimcilerin "Çocuklarımızın peşini bırak AKP: Sen Türkiye değilsin!" üst başlığını açıklaması şu şekilde:

17 Ağustos’ta imam hatip ortaokulları kayıtları bitmesine rağmen, AKP’li vekillerin, imam hatip okulları derneklerinin “kayıt sayılarını artırmalıyız”, “kayıtlar halen devam ediyor” şeklindeki açıklamaları yeni açılan imam hatip ortaokullarına istenen ilginin olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için sadece kendi çocuklarımızı bu okullara göndermemekle kalmamalı, kamu kaynaklarının bu okullar için harcanmasını engellemeli, okullarımızı geri almak için mücadele etmeliyiz.

İmam hatip ortaokulları (İHO) kayıtlarında, öğrenci sayılarını arttırmak için seferberlik ilan edilmiş olmasına rağmen beklediği ilgiyi bulamayan AKP’nin milletvekili Ali Boğa “Açılan yere öğrenci bulamazsak vebalini ödeyemeyiz”, “Bütün okulları, imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız” diyor. İHO’lara kayıtlar bitmesine rağmen, bu yönde açıklamalar yapan AKP’li vekiller ve dernekler gerici karanlıklarını çocuklarımızın üzerinden çekmeli, çocuklarımızın peşini bırakmalıdır.

TKP Eğitim Alanı Komitesi olarak İHO’lara kayıtların son tarihi olan 17 Ağustos gününün ardından yaptığımız açıklamada, kayıtların son haftasında yaptığımız genel bir taramadan ortaya çıkan bilgileri kamuoyu ile paylaşmış, imam hatip ortaokullarına halkın beklenen ilgiyi göstermediğini, birçok okulda açılan imam hatip sınıflarının boş kaldığını ortaya koymuştuk.

Sayıların gösterdiği açıktır. Son seçimlerde AKP’ye yüzde 50 oy sunan seçmen dahi AKP’ye güvenmemektedir. Türkiye halkı bilmektedir ki, bu tablo değişebilir, AKP gidebilir, AKP’nin arka bahçesi yapmak istediği İHO’lar böyle bir sahibi yitirdiğinde yeniden gözden düşebilir. Çocuklarının geleceğini biraz olsun düşünen aileler böyle bir riski almak istememektedir. Diğer taraftan Türkiye halkı İHO’larda, iddia edildiği gibi nitelikli bir eğitim verilmediğini, bu okulların en fazlasından sadece din temelli derslerin iyi öğrenildiği okullar olduğunu bilmektedir. Vatandaş, daha 9-10 yaşlarında İHO’ya gidecek çocuğun matematik, fen öğrenemeyeceğinin ve sadece verilen din eğitiminin iyi bir meslek edinmeleri için yetersiz olduğunun farkındadır. Başka nasıl olabilir ki zaten: Din okulundan atom fizikçisi çıkar mı! AKP yoksul, emekçi yurttaşların çocuklarını yığınlar halinde İHO’lara göndermeye niyetlenmiş, ancak bu niyet karşılığını bulmamıştır. Türkiye AKP gericiliğine sığmamaktadır.

18 Ağustos tarihinde yaptığımız açıklamada kayıtların bitmesinin sonrasındaki sürece dikkat çekmiş ve şunları söylemiştik:

“Şimdi ‘veliler yetişemedi, yoğun talepten dolayı sıkıntılar ortaya çıktı’ gibi sözlerle kayıt süresinin uzatılması muhtemeldir. Bu ‘ek’ sürede veliler üzerinde her türlü yoldan baskı yapılarak kayıt sayısının artması için çalışacakları aşikar. Uyarıyoruz ve talep ediyoruz: 17 Ağustos'ta tamamlanan İHO kayıtlarının uzatılması, öğrenci velilerine kayıt için baskı yapılması gibi yollara sapmaya kimse kalkışmamalıdır.”

Kayıtların bitmesinin ardından AKP Muğla Milletvekili Boğa, İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği pilav gününde “Açılan yere öğrenci bulamazsak vebalini ödeyemeyiz” şeklinde konuşurken şu sözleri sarfetti: “Bütün okulları, imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız. 4+4+4’den sonra Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatının seçmeli ders olmasından sonra bu şansımız var..”

Bu açıklama 4+4+4 yasasının çıkarılmasının AKP açısından gerçek anlamını bir kez daha ortaya koymuştur. AKP İHO’lar ve okullarda açılacak din temelli seçmeli dersler yoluyla toplumsal yaşamda din temelli dönüşümü yaygınlaştırmak ve kökleştirmek amacındadır. Tarama sonucunda çıkan veriler yanında bu türde açıklamalar da gericiliğin derinleştirilmesine halkımızın onay vermediğini gösteriyor.

İmam hatiplere ayrılan okullar aynı zamanda, diğer okullar pahasına bir değişime işaret etmektedir. Dolduramadıkları okullar bir yanda dururken, diğer okullarda hali hazırda kalabalık olan sınıfların daha büyük sayılardaki öğrenciler tarafından kullanılması anlamına gelmektedir. Aynı durum seçmeli dersler için de geçerlidir. Her bir din dersi çocuklarımız için bilimsel, sosyal, sanatsal, sportif alanlardaki eğitimlerini kısıtlamaktadır.

Türkiye halkı AKP gericiliğine sığmadığını, şimdi daha güçlü bir şekilde karşısına dikilerek bu gerici partinin yüzüne vurmalıdır, AKP’den okullarını geri almalıdır.

Şimdi tüm Türkiye’nin “Çocuklarımızın peşini bırak AKP: Sen Türkiye değilsin!” deme zamanıdır.

(soL-Haber Merkezi)