TKP'den AKP Anayasası'na karşı deklarasyon

Türkiye Komünist Partisi AKP'nin "yeni anayasası"na karşı bir deklarasyon yayınlayarak "Tayyip'in değil halkın sözü geçer" dedi. Deklarasyonda AKP'nin anayasa yapma meşruluğunun olmadığı vurgulanırken, yeni bir Türkiye'nin emekçi halkın eseri olacağı belirtildi.

Türkiye Komünist Partisi AKP'nin Yeni Anayasası'na karşı bir deklarasyon yayınladı. Deklarasyonda AKP'nin demokratik, özgürlükçü bir anayasa yapmasının mümkün olmadığı vurgulanırken, AKP'nin gerici, piyasacı ve Amerikancı bir parti olduğu ve yapmak istediği anayasaya da bu üç özelliğin damga vuracağı belirtildi.

TKP tarafından yayınlanan deklarasyonda, AKP'nin hazırladığı anayasaya öneri getirmenin halka giydirilmek istenen deli gömleğini kabul etmek anlamına geleceği ifade edilirken, "Yapılması gereken, hukuksuzluğu ilke edinen bugünkü siyasi iktidarın anayasa hazırlama ehliyet ve yetkisinin bulunmadığını ilan etmektir" denildi.

Emperyalizme uşaklığın meşrulaştırılacağı bir anayasaya kesinlikle geçit verilmemesi gerektiğine dikkat çekilen deklarasyonda, "AKP dün nasıl 'darbelere son' yalanıyla kendi diktatörlüğünü sağlamlaştırdıysa, bugün de 'Kürt sorununda çözüm' yalanıyla uğursuz iktidarına yeni dayanaklar arama peşindedir" ifadelerine yer verildi.

TKP tarafından yayınlanan deklarasyonun tam metni şöyle:

Türkiye AKP'nin Anayasası'na sığmaz
TAYYİP'İN DEĞİL HALKIN SÖZÜ GEÇER

1. Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni bir anayasaya gereksinimi vardır. Ancak, ondan önce Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkünden tamamen farklı, onunla taban tabana zıt bir toplumsal düzene gereksinimi vardır. Yeni Türkiye, eşitlik ve özgürlük ilkelerini bayrak edinen bir düzenin eseri olacaktır.

2. Anayasalar kurulu düzenin temel özelliklerini yansıtırlar. Halk düşmanı bir iktidarın demokratik, özgürlükçü bir anayasaya sahip olması mümkün değildir. AKP tarafından hazırlanan ya da AKP'nin hazırlanmasında önemli bir rol üstlendiği bir anayasa, on yıldır sürmekte olan kabusu pekiştirmekten başka anlam taşımayacaktır.

3. AKP'nin hazırlayacağı bir anayasa bir bütün olarak reddedilmelidir. Şu ya da bu madde üzerine yürütülecek ayrıntılı tartışmalar, AKP anayasasının iyileştirilmesi için yapılacak öneriler, AKP'nin halkımıza giydirmek istediği deli gömleğini kabul etmek anlamına gelecektir. Yapılması gereken, hukuksuzluğu ilke edinen bugünkü siyasi iktidarın anayasa hazırlama ehliyet ve yetkisinin bulunmadığını ilan etmektir.

4. AKP gerici, piyasacı ve Amerikancı bir partidir. On yıllık iktidarı boyunca bu özelliklerini hep korumuştur. AKP Anayasası'na da bu üç özellik damga vuracaktır.

5. AKP gericiliği bilime, sanata, aydınlığa düşmandır. AKP gericiliği, laiklikten tamamen kurtulmak için gün saymaktadır. AKP gericiliği siyasetin, toplumsal yaşamın dinsel kurallara bağlanması için uğraşmaktadır. AKP gericiliği eğitimi baştan aşağıya dinselleştirme sevdasındadır. AKP gericiliği özgürlükleri tırpanlamaktadır. AKP gericiliği kadın haklarını tamamen ortadan kaldırmanın hesaplarını yapmaktadır. AKP gericiliğine anayasa yapma izni verilmemelidir.

6. AKP piyasacı bir parti olarak on yıl boyunca yalnızca zenginlere ve patronlara çalışmıştır. Ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları yerli ve yabancı şirketlere altın tepside sunulmuş, özelleştirmeler yoluyla topluma ait işletmeler özel şahıslara devredilmiştir. Ormanlar, deniz kıyıları, akarsular, halka ait olması gereken her şey yandaşlara peşkeş çekilmektedir. Vatandaşların büyük çoğunluğu ise düşük ücretler, işsizlik tehdidi, temel ihtiyaç maddelerine yapılan zamlar ve her gün yenisi eklenen vergilerle yoksullaştırılmakta ve borçlandırılmaktadır. AKP'nin yoksullardan alıp zenginlere veren zihniyetine anayasa yapma hakkı tanınmamalıdır.

7. Amerikancı AKP, Türkiye'yi emperyalist planların merkez aktörü yapma derdindedir. Uluslararası hukuku hiçe sayan, başka ülkelerin içişlerine karışan, hükümetleri tehdit eden AKP her şeyini ABD'den gelen desteğe borçludur. Bağımsızlık, egemenlik gibi kavramlar AKP hükümeti tarafından neredeyse "suç" ilan edilecektir. Emperyalizme uşaklığın meşrulaştırılacağı bir anayasaya kesinlikle geçit verilmemelidir.

8. AKP dün nasıl "darbelere son" yalanıyla kendi diktatörlüğünü sağlamlaştırdıysa, bugün de "Kürt sorununda çözüm" yalanıyla uğursuz iktidarına yeni dayanaklar arama peşindedir. AKP, hiçbir sorunu çözemez, kendisi başlı başına bir sorundur. Kürt sorununda çözüm yalanıyla gerici, piyasacı ve Amerikancı bir zihniyete onay verilmemelidir.

9. AKP'nin hem Kürt sorununda çözüm hem de demokratikleşme adına devreye sokmayı düşündüğü Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, uluslararası tekellerin halkları daha kolay sömürüp yönetmek ve doğal zenginliklere daha rahat el koymak için hazırladıkları bir plandır. Bu plan barış değil savaş, özgürlük değil tutsaklık, refah değil yoksulluk, birlik değil ayrılık getirir. Bu planın ilham verdiği bir anayasaya dur denmelidir.

10. AKP para babalarının diktatörlüğünü savunmaktadır. İktidar halkı siyasetten uzaklaştırmakta, yönetim işlerini küçük bir azınlığa bırakmaktadır. Bütün devlet kurumları, yargı, medya AKP diktatörlüğüne hizmet etmektedir. Ancak bu da yetmemiştir. AKP başkanlık sistemini her tür denetimden kurtulmak için istemektedir. Başkanlık sistemi Tayyip'in padişahlığı demektir. Padişah bozuntularının hevesi kursaklarında bırakılmalıdır.

10. Halkımız "Yeni bir Türkiye" kurulması görevini kendi üstlenmeli, geleceğini emperyalistlere, para babalarına ve onların temsilcilerine emanet etmemelidir.

- Yeni bir Türkiye, dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin herkesin eşit olacağı bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye, bağımsız ve egemen bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye, insanın insanı sömürmesinin yasaklandığı bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye, işsizliğin ortadan kalktığı, toplumun eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit ve parasız olarak faydalandığı, barınma ve ısınmanın sorun olmaktan çıktığı bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye, kadınlara karşı ayrımcılığın, baskı ve şiddetin ortadan kalktığı bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye, insanların anadillerini yaşamın her alanında özgürce kullanabildikleri ve öğrenebildikleri bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye, eşitlikçi ve özgürlükçü bir düzen temelinde yeni bir vatandaşlık bağının oluşacağı bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye etnik referansların değil, ortak toplumsal çıkarların öne çıktığı bir Türkiye'dir.

- Yeni bir Türkiye dinin siyaset alanının dışına çıkarıldığı, inanç ve ibadet özgürlüğünün sağlandığı, inanç ve ibadet özgürlüğü adına toplumsal özgürlüklerin kısıtlanmadığı gerçekten laik bir Türkiye'dir.

HALKIMIZ YENİ BİR TÜRKİYE İÇİN TÜRKİYE'Yİ ESKİTEN ASALAKLARDAN, PİYASACI FAŞİSTLERDEN, AMERİKANCILARDAN, GERİCİ YOBAZLARDAN BİR AN ÖNCE KURTULMALIDIR.

YENİ BİR TÜRKİYE YAŞANASI BİR TÜRKİYE OLACAKTIR. YENİ BİR TÜRKİYE EMEKÇİ HALKIN ESERİ OLACAKTIR.

YENİ BİR TÜRKİYE, SOSYALİST OLACAKTIR.

(soL-Haber Merkezi)