Sosyalistlerin Meclisi: Haziran direnişini selamlıyoruz

AKP'nin tüm saldırılarına karşın büyük bir güçle direniş sürüyor. Sosyalistlerin Meclisi eylemlere ilişkin yaptığı değerlendirmede "Haziran direnişini selamlıyoruz" dedi.

9 Haziran Pazar günü Ankara'da toplanan Sosyalistlerin Meclisi, "Türkiye halkının AKP diktatörlüğüne karşı gerçekleştirdiği tarihsel ayaklanmayı coşkuyla selamlamaktadır" diyerek bir basın açıklaması yayınladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Haziran Direnişini selamlıyoruz!

9 Haziran Pazar günü Ankara'da toplanan Sosyalistlerin Meclisi Türkiye halkının AKP diktatörlüğüne karşı gerçekleştirdiği tarihsel ayaklanmayı coşkuyla selamlamaktadır.

Toplantıda ilk gündem maddesi olarak yaşanmakta olan halk hareketi üzerine değerlendirmeler geniş bir çerçevede paylaşılmıştır. Toplantımızda ikinci gündem maddesi olarak Sosyalistlerin Meclisi'nin yakın gelecekte sosyalizmi toplumsal siyaset alanına taşıma ve temsil etme iddiasında bir politik odak olarak dönüştürülmesi ele alınmıştır. Sosyalistlerin Meclisi çeşitli toplumsal dinamiklerin ve mücadelelerin içinde yer almalarıyla ayırt edilen sosyalistlerin katılımıyla genişleyecektir.

* * *

Haziran Direnişini selamlıyoruz!

Sosyalistlerin Meclisi, Taksim Gezi Parkında patlak veren direnişin, Türkiye'nin çeşitli toplumsal kesimlerini, farklı ideolojik yönelimleri, politik ve sivil örgütlenmeleri, bunların yanı sıra örgütsüz yığınları kesen ve birleştiren bir halk hareketi olduğunu saptamaktadır.

Sosyalistlerin Meclisi'nin defalarca, çeşitli vesilelerle ileri sürdüğü gibi, toplum AKP'nin dinci, totaliter rejimine, İslamcı-faşizme sığmamış ve kabuğunu çatlatmıştır. Hareketin sonuçları ne olursa olsun, Türkiye'nin İslamcı-faşist yönelimi sekteye uğrayacak, bugüne dek olduğu gibi devam etmeyecek, belki de bütünüyle çökecektir.

Türkiye'de, çeşitli siyasal çevrelerde AKP iktidarının, özellikle Kürt sorununun çözümü yoluyla yeni bir toplumsal-siyasal durum yaratacağı beklentisi şimdiden çökmüştür. Yakın gelecekte AKP'nin yeni rejimiyle uyumlu bir yeni statükonun oluşacağı varsayımı yanlışlanmıştır. Rejim Suriye’ye karşı sürdürdüğü ilan edilmemiş savaşta her gün daha fazla batağa saplanmaktadır. Türkiye AKP eliyle giderek derinleşen çok boyutlu bir krize sürüklenmektedir.

Kendiliğinden nitelikli ve yeni, genç bir dil geliştiren bu kitle hareketi, Türkiye halkının yepyeni bir dinamizmle buluşması anlamına gelmektedir. Hareketin sonuçları ne olursa olsun, Türkiye'nin toplumsal ve siyasal süreçleri, artık bugüne dek rastlanmayan bir kitle dinamiğini içerecektir.

Türkiye tarihinde görülmemiş bir yaygınlıkta ve kapsayıcılıkta olan bu hareketin sol karakteri ve örgütlü sol hareketlere yatkınlığı umut vericidir. Türkiye solu ile geniş kitleler arasındaki mesafe eylem içinde kapanmıştır ve bir daha önceki dönemlerde olduğu ölçülerde kesinlikle açılmayacaktır.

Hareketin kentsel mekanla ilgili belirli bir sorundan doğması, sınıfsal anlamı ve anti-kapitalist karakterini eksiltmemekte, tam tersine güçlendirmektedir. Üstelik halk hareketinin gündeminin toplumun islamileştirilmesinden faşizan otoriterliğe, savaş politikalarından cinsiyetçi uygulamalara ve başka başlıklara kadar çok geniş bir kapsamı olduğu da görülmektedir. Bu genişlikte toplumsal rahatsızlıkları birleştiren öğe de, tüm sorun ve saldırıların Başbakan’ın kişiliğinde somutlanması olgusudur.

Başbakan’ın ve hükümetin istifası talebi, kendiliğinden kitle hareketi tarafından ortaya atılmış olmakla birlikte bütünüyle politik ve devrimci bir taleptir. Sosyalistlerin Meclisi bu talebi, geleceğe yönelik değerlendirme ve seçeneklerle birlikte, tüm gücüyle desteklemektedir. Taksim Dayanışma Platformu’nun mekana ilişkin haklı taleplerinin arkasında durmaktadır.

Sosyalistlerin Meclisi, halk hareketinin ortaya çıkarttığı gerçekler ve gereksinimlere uygun düşecek şekilde, sosyalizmin güçlü bir cazibe merkezi, bir politik otorite olarak topluma sunulması gerektiği düşüncesindedir. Sosyalistlerin Meclisi önümüzdeki süreçte bu yönde kendisini dönüştürmek görevini önüne koymaktadır.

Sosyalistlerin Meclisi şu ana kadar yaşamını yitiren insanlarımızın anısı önünde saygıyla eğilmekte, AKP iktidarını eylemlere şiddetle yanıt vermemesi için uyarmaktadır. Devlet terörü yeni acılara neden olmanın dışında, yalnızca AKP rejiminin çöküşünü hızlandıracaktır.

(soL - Haber Merkezi)