Sol örgütlerden ortak Kobanê açıklaması

Kobanê'de IŞİD saldırısı sürerken, sol örgütler ve emek örgütleri ortak bir açıklama yaptı. IŞİD'i besleyip büyütenin AKP'nin Suriye'ye yönelik savaş politikası olduğu belirtilen açıklamada, hükümetin insani yardım koridoru açması, fakat her türlü sınır ötesi harekat planından vazgeçmesi gerektiği dile getirildi.

Sol örgütler adına “IŞİD'i durduralım, Kobanê'ye sahip çıkalım” başlığıyla yapılan açıklamada, “ Hükümet Suriye’ye ve Rojava bölgesine yönelik savaş siyasetine son vermelidir. Sınır ötesi harekat, tampon bölge, uçuşa yasak bölge gibi müdahaleci planlardan vazgeçilmelidir. Cihatçı çetelere her türlü silah ve lojistik destek son bulmalıdır. AKP hükümetinin kışkırtmaya çalıştığı Suriye'ye dönük olası bir emperyalist müdahalenin de karşısında yer alacağız. Bütün Ortadoğu’da çeteci yapılanmalara karşı duracağız” denildi.

Bugün Ankara'da düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurulan açıklamada, “Kobanê sadece Kürt halkını değil, özgürlükten, barıştan, eşitlikten yana bütün insanları ilgilendiriyor. Çünkü orada IŞİD vahşetine karşı bir insanlık direnişi veriliyor. Bu yüzden 6 Ekim gecesinden beri dünyanın dört bir yanında insanlar Kobanê için ayağa kalktılar. Ülkemizde de Artvin’den İstanbul’a, Samsun’dan Denizli’ye, İzmir’den Diyarbakır’a kadar her yanda yüz binler Kobanê ile dayanışmaya geçti. Ne var ki, AKP Hükümeti halkın taleplerini anlamak ve yanıtlamak yerine şiddetle bastırmayı seçti” denildi.

Hükümetin Suriye’ye yönelik savaş ve müdahale politikasının, bugüne değin çeşitli cihatçı çeteleri olduğu gibi IŞİD’i de beslediiği ve büyüttüğü belirtilen açıklamada, “'Suriye bizim iç meselemizdir' söylemiyle Suriye’nin iç işlerine müdahale bir devlet siyaseti haline getirildi. Bugün de dışarıdan gelip saldıran IŞİD terör çetesiyle, Rojava’da yaşayan halkları ve onların savunma örgütlerini eşitleyerek aynı çizgiyi sürdürüyor” denildi.

Rojava gibi demokratik, özgürlükçü laik bir bölgenin yok edilip yerine IŞİD katillerinin yerleşmesine göz yumulduğu takdirde bunun dönüp Türkiye'yi vuracağı ve Pakistan’ın son 15 yılda yaşadıklarının bir benzerinin Türkiye'de yaşanacağı değerlendirmesi yapılan açıklamada, şu çağrılar dile getirildi:

Hükümet yaşam koridoru açmalı
Hükümet Kobanê’nin düşmesine ve bunu izleyecek bir katliama seyirci kalmamalı, buradaki direnişin ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yardımların yapılabileceği bir yaşam koridorunu açmalıdır.

Sınıra sahra hastanesi kurulmalı
Kobanê’den yaralı geçişleri kolaylaştırılmalı, sınıra bir sahra hastanesi kurulmalı, ağır yaralıların helikopter ambulansla taşınması sağlanmalıdır.

Suriye'ye karşı savaş siyasetine son verilmeli
Hükümet Suriye’ye ve Rojava bölgesine yönelik savaş siyasetine son vermelidir. Sınır ötesi harekat, tampon bölge, uçuşa yasak bölge gibi müdahaleci planlardan vazgeçilmelidir. Cihatçı çetelere her türlü silah ve lojistik destek son bulmalıdır. AKP hükümetinin kışkırtmaya çalıştığı Suriye'ye dönük olası bir emperyalist müdahalenin de karşısında yer alacağız. Bütün Ortadoğu’da çeteci yapılanmalara karşı duracağız.

Açıklamayı imzalayan örgütler şöyle:
DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU (DİSK), KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU (KESK), TÜRK MİMAR VE MÜHENDİS ODALARI BİRLİĞİ (TMMOB), TÜRK TABİBLERİ BİRLİĞİ (TTB), İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD), TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI (TİHV), HACI BEKTAŞ-I VELİ VAKFI, PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEKLERİ (PSAKD), ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ, DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEKLERİ, ANTİKAPİTALİST MÜSLÜMANLAR, KAPİTALİZMLE MÜCADELE DERNEKLERİ (KAMÜDER), İSLAMİ HAKİKATLER ARAŞTIRMA DERNEĞİ (İHA-DER), HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ (HDK), HALKIN TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ (HTKP), KOMÜNİST PARTİ (KP), ÖZGÜRLÜK VE DAYANIŞMA PARTİSİ (ÖDP), EMEK PARTİSİ (EMEP), EMEKÇİ HAREKET PARTİSİ (EHP), HALKEVLERİ, HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ (HDP)

HDP'den aynı gün iki farklı açıklama
HDP'nin sol örgütlerle birlikte yaptığı açıklamada hükümetin savaş politikası mahkum edilip IŞİD'den hükümet sorumlu tutulurken, yine bugün HDP'nin DTK ve DBP'yle ortak yaptığı açıklamada hükümetin şimdiye kadar attığı adımlar "olumlu" olarak nitelenmiş ve sürdürülmesi istenmişti.