Sol Cephe İzmir'de yola çıktı

soL Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Okuyan’ın katılımıyla Sol Cephe, İzmir’de ilk toplantısını gerçekleştirdi. İzmirli’lerin yoğun katılım gösterdiği toplantı, Tepekule Kongre Merkezi’nde yapıldı.

(soL - İzmir) Geçen haftasonu Ankara'da kuruluşunu ilan eden Sol Cephe, İzmir'deki ilk toplantısını yaptı.

Toplantıda bulunan soL Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Okuyan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Türkiye’de son 3-4 gündür yaşananlar Sol Cephe’ye duyulan ihtiyacı kanıtlamış oldu. Mayıs sonunda başlayan direnişin ilk günlerinden sonra diktatörün işinin bittiğini söyledik. Haziran sürdü, diktatör milyonlara boyun eğdiremedi. Acaba AKP karanlığı bu badireyi de mi atlatır diye sormaya başladı insanlar.

İnsanlar Haziran’da olanların güzel bir hayal olduğunu söylerken, biz hayır öyle değil diyorduk. Türkiye gibi bir ülkede milyonlarca kişinin haftalarca sokaklarda boyun eğmemesi, işlenen onca cinayete rağmen geri çekilmemesi her zaman rastlanabilir bir olay değildi. Bunun artçıları olacaktı, AKP’ye önceleri destek veren uluslararası güçler hesaplarını yeniden yapıp Türkiye halkının korkmadığı ve Suriye meselesinde tökezleyen lidere ayar verecek, artık ellerindeki bu kadroyu harcamaya karar vereceklerdi. Bugün AKP’nin başına gelen, Haziran ve Suriye ile ilişkilidir.

'AKP'nin çöküşü bizim başarımız'
Biz işimizi yarım bıraktık, toplum bu süre içerisinde seçeneğini yaratamadı. Ancak Haziran olmasaydı başlarına bunlar gelemezdi. Cemaat ve uluslararası sermaye, Türkiye halkına söz geçiremeyen bir aktöre tahammül edemezlerdi. Biz yapamadık cemaat yapıyor, ABD yapıyor demenin anlamı yok. AKP’nin bu noktaya gelmesine sınav yolsuzluğuna karşı sokaklara dökülen liseliler, kürtaj yasasına direnen kadınlar, direnişleriyle günlerce iktidarı kilitleyen TEKEL işçileri ve Haziran direnişi neden olmuştur. Biz bu süre içerisinde gerçek bir direniş yaratamadık. Paniğe kapılmanın anlamı yok. Tarihte bazı fırsatları kaçırmamak gerektiğini bildiğimiz gibi kaçan fırsatlara rağmen insanoğlunun asla boyun eğmeyeceğini, en zor dönemlerde de çıkış yolu arayacağını biliyoruz.

Haziran ayında zalim iktidar karşısında aydınlık yüzlü, güleç, ölüme mizahla giden, gücünü örgütlülüğünden, haklılığından ve kalabalıklığından alan bir kitle vardı. Erdoğan yatıp kalkıp o halka dua etsin. Şimdi karşısında bel atından vuran, ‘ben değil o yaptı’ diyen ne idüğü belirsiz karanlık güçler var.

'Gericilik ve Amerikancılık boyut değiştirecek'
Erdoğan’ın işi bitti diye AKP karşıtlığından vazgeçecek değiliz. Gericiliğin ve Amerikancılığın boyut değiştireceği bir döneme giriyoruz. Haziran, biz böyle bir Türkiye’ye ikna olalım diye yaşanmadı.

Bazılarımızın gülerek seyrediyoruz dediği bu süreçte bizim gülmeyi bir yerde bırakıp işimizi yapmamız gerekiyor. Bu memlekette halkın seyretmeye başladığında başımıza neler geldiğini gördük. ‘AKP bölünecek’, ‘Gül temize çıkacak’, ‘ABD’nin hoşuna gidecek birileri çıkacak’ ihtimallerinin dillendirildiği, Sarıgül’ün liderliğinin konuşulduğu, cemaatin meşrulaştığı bir Türkiye’dense Erdoğanlı bir Türkiye’yi tercih ederim. Çünkü bu toplumun yatıştırılmaya değil, mücadele etmeye ihtiyacı var.

'Örgütlülüğe ihtiyacımız var'
Erdoğan’ın işini biz bitirdik. Şimdi zaferimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Bu yüzden derhal toplumu örgütlü hale getirmek, Haziran’ın kazanımlarını kalıcılaştırmak için kolları sıvamalıyız. Toplumumuz yalnız kaldığında panikliyor, kötünün iyisini seçmeye çalışıyor. Bu yüzden hızlıca her yerellikte ilkelerimiz etrafında birlikte tartışacağımız, mücadele edeceğimiz, hegemonyamızı tahsis edeceğimiz bir örgütlülüğe ihtiyaç var. Sol Cephe bu ihtiyacın ürünüdür. Hırsızın yollusuna da, yolsuzuna da gericinin takunyalısına da takunyasızına da Amerikancının dincisine de laikçisine de dur demek için kuruldu Sol Cephe."

Merdan Yanardağ'dan selam
Kemal Okuyan’dan sonra söz alan Sol Cephe çağrıcısı Yurt Gazetesi İzmir Bürosu Temsilcisi Ahmet Çınar da şunları söyledi:

“İçinde yaşadığımız günlerde memleketin her yerinden pislik akarken, paralar kasalar kutular havalarda uçuşurken hepimizin ayaklarını basabileceği, durabileceği tek yer Sol Cephe’dir. Sizlere Merdan Yanardağ’ın selamlarını iletiyorum. Ondan dün bir mektup aldım, Sol Cephe’den de söz ediyordu mektubunda. Diyordu ki, Sol Cephe imzacısı olmanın onurunu her geçen gün daha güçlü hissediyorum. Bırakalım laiklikten her tarikata saygı duymayı anlayanları yurtseverim demekten utananları yurtseverliği Brüksel’de Washington’da arayanları sömürücüleri yerli yabancı diye tasnif edip yerli patronunu tercih edenleri AKP’den kurtulalım da kim gelirse gelsin diyenleri emperyalist restorasyonda yer kapmak isteyenleri nereye giderlerse gitsinler. Bizim yerimiz bellidir, bizim yerimiz Sol Cephe’dir.”